Tarih: 17.08.2021 11:31

Su ve sıvı tüketiminin önemi konuşuldu

Facebook Twitter Linked-in

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Uzman Diyetisyen Anıl Çiğdem Uygur, ESOGÜ Kurumsal Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan ESOGÜ Gündem programında su içmek için susamanın beklenmemesi gerektiğini belirterek ’susuzluk’ uyarısında bulundu.
Her gün yeterli miktarda su içmenin sağlık için önemli olduğunu belirten Diyetisyen Uygur, “Su içmek vücut sıcaklığını, omurilik ve diğer hassas dokuları korur. Eklemlerin kayganlığını sağlar. İdrar çıkışı, terleme ve bağırsak hareketleriyle artıkları uzaklaştırır. Vücudun su ihtiyacı susama duygusuyla ile kontrol edilir. Susuzluk (dehidratasyon) kendini; susama, ağız kuruluğu, dudaklarda kuruma, huzursuzluk, konsantre olamama, bulantı, baş ağrısı, sinirlilik, sabırsızlık, idrar çıkışında azalma, aşırı ısınma gibi belirtilerle gösterir. Kısa süreli kayıpları yerine koyabiliriz. Ancak vücuttaki suyun yüzde 10’dan fazlasını kaybetmek ölümcül olabilir. Su ihtiyacımız iklim, mevsim, yaş, cinsiyet, ağırlık, aktivite durumu, bazı bireysel özellikler, sağlık durum, kullanılan ilaçlar, hamilelik veya emziklilik durumuna göre değişir. Sıcak havalarda, enfeksiyon durumunda, aşırı fiziksel aktivite yapıldığında, ishal gibi su kaybettiren hastalıklarda su ihtiyacı artmaktadır. Hem sıcak iklimde hem de dışarıda beden gücüyle iş yapanların çalışma öncesinde-sırasında-sonrasında su ve sıvı alması önemlidir. Sağlıklı bir yetişkinin günde en az 1 buçuk veya 2 litre su (8-10 bardak) içmesi önerilmektedir. Az su içmek çeşitli sağlıksız alışkanlıklar ile ilişkilidir. Hareketsiz bir yaşam, düşük fiziksel aktivite, sebze-meyve tüketiminin düşük olması; şekerli veya kafeinli içecek tüketiminin ise yüksek olması bunlara örnek olarak verilebilir. Sağlıksız yaşam tarzı ve diyet alışkanlıkları kabızlık ve obeziteye sebep olmaktadır. Sağlıklı bir yetişkinin vücudunda su oranı yüzde 70 iken obez bireylerde bu oran yüzde 45-55 civarındadır. Vücutta yağlanma arttıkça su oranı azalmaktadır” dedi.

“4 bardak kahve 4 bardak su demek değildir”
İçeceklerin üç kategoride değerlendirilebileceğini söyleyen Uygur, konuyla ilgili olarak şunları aktardı: “Kalorisiz veya düşük kalorili içecekler; sade kahve, çay, bitki çayları, sade maden suyu. Kalorili ve bazı önemli besin öğelerini içeren içecekler; yüzde 100 meyve ve sebze suları, az şekerli veya şekersiz komposto-hoşaf, az yağlı-yağsız süt, bitkisel sütler, ayran, cacık, zenginleştirilmiş sütler, kalsiyum, potasyum, D vitamini, C vitamini, posa gibi önemli besin öğelerini sağlarlar. Önerilen kalori limitlerini aşmadan tüketilebilir. Diğer içecekler; meyve suları, sporcu içecekleri, enerji içecekleri, şekerli kahveler, çaylı içecekler, karbonatlı içecekler, kalori içerir ama besin değeri düşüktür. İçmeden önce tekrar düşünülmelidir. Diş ve kemik sağlığına etkileri olumsuzdur. Her yaştaki bireyde, istenmeyen vücut ağırlığı artışına sebep olabilir. Kafeinli içecekler, sağlıklı bir beslenmenin parçası olabilir. Günlük kafein alımı 300 mg aşmamalıdır.”

"Kalorili içeceklere dikkat"
Kahve seçiminde mutlaka kalori hesabının yapılması gerektiğini de belirten Uygur, “Dışarıdaki bazı kahve seçimlerinin enerjisi, 1 porsiyon için, 2000 kcal’ye kadar çıkabilmektedir. İçinde krema, tam yağlı süt, şurup ilavesi olursa yüksek enerjinin yanında; doymuş yağ, kolesterol, sodyum, kafein alımı da yüksek olmaktadır. Bu içeceklere ‘sıvı kaloriler’ diyebiliriz. Yüksek şeker içermeleri ve sık acıktırmalarından dolayı, hareketsiz yaşayanlar için daha da tehlikelidir. Oysa 1 bardak su, 0 kalori içermektedir. İçeceklerin içindeki şeker farklı isimlerle de karışımıza çıkar. Yüksek fruktozlu mısır şurubu, früktoz, meyve suyu konsantresi, bal, şurup, mısır şurubu, sükroz, dekstroz. Şeker alternatifli içecekler. Şekersiz, diyet veya sıfır şeker etiketlidir. Sükraloz, aspartam, sakarin gibi tatlandırıclar eklenir. Şeker yerine tatlandırıcı kullanmak kısa vadede kalori alımını düşürebilir ancak uzun vadede şişmanlatıcı etkisi bulunmaktadır. Bu yüzden kilo kontrolü sağlamada etkileri soru işareti taşımaktadır. Yeterince su içmek sizi daha enerjik, fit ve olumlu düşünen birisi yapmaya yardımcı olacaktır. Su içmek için susamayı beklemeyin. Susadığınız zaman önce su için. Diğer içecekler arasından sağlıklı seçimler yapmaya özen gösterin” diye konuştu.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —