Tasarruf finansmanı yasasıyla faizsiz konutta yeni dönem başlıyor

Faizsiz ev ve araç edindirme ile ilgili uzun süredir beklenen yasa, TBMM’den geçti. Uygulamaya geçecek yasayla birlikte belirlenen şartlara sahip olan şirketler yasal bir statü altında hizmet verebilecek.
Tasarruf finansmanı şirketlerinin denetim altına alınmasını amaçlayan kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sonrasında kabul edildi. Sektördeki şirket temsilcileri için bazı yaptırımlar ve yükümlülükler getiren yasayla, sisteme girmeyi planlayan vatandaşların sahip olduğu haklar korunarak, sektörün daha güvenli bir şekilde büyümesi hedefleniyor. Yasayla birlikte faizsiz sistemde yeni bir döneme girildiğini belirten Emin Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M. Musab Üstün, yasal statünün kazanılmasıyla sisteme güven duygusunun, sistemin konut ve araç satışlarındaki payının artacağını dile getirdi. Üstün, “Sistemin korunmasını ve önünün açılmasını sağlayan yasanın çıkmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Düzenleme ile 30 yıldır işleyen tasarrufa dayalı faizsiz finansman sistemi yasal bir statü haline getirilerek ülkemize kazandırılmış ve vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuş oldu. Meclis’ten geçen yasayla birlikte sektör için süreç beklenildiği gibi noktalandı. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Artık yeni başlayan dönemde vatandaşlarımıza daha fazla hizmet ederek ülkemizin ekonomisine sağladığımız katkıları artırmaya odaklanmalıyız.” açıklamasında bulundu.

Yeni döneme uyum çalışmaları başlıyor
Yasa süreçlerinin tamamlanmasıyla yeni dönem için uyum çalışmalarına geçileceğini belirten Emin Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M. Musab Üstün, sermaye gücüne sahip, kurumsal bir yapısı olan ve yasayla getirilen diğer yükümlülükleri karşılayan şirketlerle sektörün büyümesinin ve çok daha iyi noktalara taşınmasının mümkün olacağını belirtti. Üstün, “Yasayla getirilen yükümlüklerin, belirlenen 6 aylık uyum sürecinin başlamasıyla birlikte sektöre girmeye çalışan, sermaye gücü ve bu alanda belirli bir geçmişi olmayanların önünde bir bariyer olabileceğini düşünüyoruz. Böylelikle köklü ve tecrübeli firmaların içinde olduğu daha şeffaf bir dönem başlayacak. BDDK denetimleriyle sektördeki faaliyetlerin sonuçlarının raporlanması, sistemin devlet otoritelerince kontrol edilebilir hale gelmesi güven unsurunun güçlenmesini sağlayacaktır” dedi.

Eminevim 300 milyon TL’lik sermaye gücüyle yeni döneme hazır
Mecliste kabul edilen ve sistemde faaliyet gösterebilmek için 100 milyon TL’lik sermaye şartı getiren yasa hakkında değerlendirmelerini paylaşan Üstün, tasarruf finansmanı alanında 30 yıldır hizmet veren bir şirket olarak yeni döneme hazır olduklarını belirtti. Şirketin sermaye gücünün 300 milyon TL olduğunu ifade eden Üstün, şöyle konuştu: “Bugüne kadar 180 bini aşkın ev ve araç teslimatı yapan, ülke ekonomisine yılda 4 milyar TL katkı sunan bir şirket olarak 300 milyon TL’lik sermaye gücümüzle yeni döneme hazırız. 30 yıldır aralıksız hizmet vererek bir sektör haline gelmesinde çok büyük bir pay sahibi olduğumuz tasarruf finansmanı alanında gerek sermaye gücümüz gerekse kurumsal yapı ve birikimlerimizle liderlik etmeye devam edeceğiz.”

Sistem yılda 100 bini aşkın kişiyi finanse edecek
Faizsiz finansman sisteminin insanların konut ve araç ihtiyaçlarını karşılamada bugüne kadar önemli bir finansal görev üstlendiğini belirten Emin Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M. Musab Üstün, bundan sonra da sistemin üstleneceği görevlerle özellikle ipotekli konut satışlarında payının yüzde 2’lerden yüzde 10’lara kadar çıkabileceğini ifade etti. Üstün şöyle konuştu: “Yasal alt yapı ile bankacılık dışındaki finansal sektörün gelişiminin sağlanacağına ve sistemin konvansiyonel modellere başarılı bir alternatif olacağına inanıyoruz. Bu açıdan yasal statü ile önemli bir alternatif haline gelecek sistemle, Eminevim olarak bir yılda yaptığımız hem konut hem de araç teslimatlarını yıllık 25-30 binlerden 2-3 yıllık periyodlar içinde 100 binlere çıkarabilmek mümkün hale gelebilir. Yıllık yaptığımız 25 bine yakın teslimatla ülke ekonomisine sağladığımız yıllık 4 milyar TL düzeyindeki ekonomik katkıyı da yine 2-3 yıllık periyodlar içinde yılda 25-30 milyar TL’ye çıkarabiliriz. Hedeflenen bu artışlar özellikle konut ve araç pazarına da can suyu olacak.”