Tayland, şu ana kadar 210 vatandaşını Sudan’dan tahliye etti
Tayland, şu ana kadar 210 vatandaşını Sudan’dan tahliye etti
Tayland Kraliyet Ordusu, bugüne kadar Sudan’daki 210 vatandaşını tahliye etti.
Sudan’da ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmalar sürerken, Tayland Kraliyet Ordusu, bugüne kadar Sudan’daki 210 vatandaşını tahliye etti. Tayland Kraliyet Ordusu tarafından yürütülen operasyonun ilk aşamasında geçtiğimiz perşembe günü aralarında 71 Taylandlı öğrencinin bulunduğu 78 kişilik grup başkent Bangkok’a ulaşırken, dün de ikinci bir uçak ile 132 kişi daha tahliye edildi. Ülkelerine dönen 210 Tayland vatandaşın dışında, Taylandlı aileler ile bağı bulunan 2 Çinli ve 1 Endonezya vatandaşının da Sudan’dan tahliye edildiği aktarıldı.
Tahliye edilen vatandaşları başkent Bangkok’da bulunan Don Mueang Havalimanı’nda Başbakan Prayut Chan-o-cha, Dışişleri Bakanı Don Pramudwinai ve Tayland Kraliyet Ordusu Komutanı Alongkorn Wannarot tarafından karşılandı.
Ülkelerine dönen vatandaşlar, yapılan karşılama töreninin ardından Tayland Sağlık Bakanlığı ekiplerince sağlık kontrolünden geçirildi.
Sudan’daki Taylandlı Öğrenciler Derneği Başkanı Yeekasem, havaalanında yaptığı basın açıklamada, Sudan’ın başkenti Hartum’dan kaçışları boyunca çok korktuklarını ve devam eden çatışmalar nedeniyle günlerce güçlükle uyuyabildiklerini söyledi. Yeekasem, pek çok yolda geçiş kontrolü yapıldığını ve yetkililer olmadan başkentten çıkışın oldukça zor olduğunu belirtti.
Sudan’da can kaybı artıyor
Sudan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, çatışmalarda can kaybının 528’e, yaralı sayısının ise 4 bin 599’a yükseldiği kaydedildi.
Sudan’da 15 Nisan’da Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile konseyin başkan yardımcısı Orgeneral Mohammed Hamdan Dagalo tarafından yönetilen RSF arasında çatışmalar başlamıştı. El-Burhan, isyancılarla savaşmak için kurulan RSF’nin bağımsız bir güç olarak hareket etmesini engellemek amacıyla orduya katılması gerektiğini belirtirken, RSF’nin başındaki Dagalo ise bunun sivil bir yönetimle gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyor.