Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, "NATO bir kere Amerika’nın oyuncağı olmaktan kesinlikle çıkmalıdır" dedi.
TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, basın mensupları ile bir araya geldi. Ankara’da bir otelde düzenlenen toplantıya basın temsilcileri ve haber müdürleri katıldı. İttifak sorularına cevap veren Mustafa Sarıgül, “Şu anda bir ittifak içerisinde yer almıyoruz. Ama ittifak içinde olduğumuz 1,5 yıl önemli kesimler var. İttifaklar neye göre oluşur? Bir siyasi partinin kamuoyundaki ağırlığına, gücüne ve bir siyasi partiye verilen değerle oluşur. Biz gerçekten özellikle işsizlerle, çaresizlerle, kimsesizlerle, yoksullarla, özellikle yok sayılanlarla, dışlananlarla ittifak içerisindeyiz” dedi.

“NATO’nun genişlemesi demek Amerika’nın genişlemesi demektedir”
NATO’nun geleceği ve büyümesi hakkında konuşan Sarıgül, “Ben özellikle NATO’nun genişlemesini doğru bulmuyorum. NATO’nun genişlemesi demek, Amerika’nın genişlemesi demektedir. NATO bir kere Amerika’nın oyuncağı olmaktan kesinlikle çıkmalıdır. NATO’nun orantısız bir şekilde Yunanistan’da silahlanmasını görüyorum. NATO’nun Amerika’nın bir aparatı olduğunu görüyorum. Bugün çıkan savaşı Rusya çıkarmamıştır, bu savaşı da Amerika çıkarmıştır. NATO genişledikçe yeni riskler ortaya çıkıyor. Amerika silah sanayisine dayalı bir ülke olduğu için dünyanın bir ülkesinde savaşı başlatır, bir ülkesinde savaşı bitirir. Amerika başlattığı bir savaşı kolay kolay bitirmez” ifadelerini kullandı.

“Ekonomik milliyetçilik yapacağız”
TGRT Haber Ankara Temsilcisi Ercan Gürses’in "Ekonomiye dair çözüm önerileriniz nedir?" sorusu üzerine Sarıgül, ekonomiyi ehil ellere teslim edeceklerini söyleyerek, “Herkes eleştiriyor ama çözüm önerisi yok. Ekonomiyi ehil ellere teslim edeceğiz. Geçmiş dönemlerde hangi iktidar gelirse gelsin hazineye karışmazdı. Hangi iktidar gelirse gelsin Merkez Bankası başkanına karışmazdı. Ekonomiyi ehil ellere vermemiz lazım. Orada bir güven oluşturmamız lazım. Ekonomik milliyetçilik yapacağız. Son 20 yılda 2,5 milyon olan çiftçimiz 500 bine düşmüş vaziyette. Çiftçi ekmediği için yurttaşlarımız doymuyor, geçinemiyor, barınamıyoruz. Ekonomik milliyetçilik kendi fındığımızı İtalyanların tekeline bırakmak değil, kendi fındığımıza kendimizin sahip çıkmasıdır. Ekonomik milliyetçilik içme suyumuzu Fransızlara teslim etmek değil, o içme suyumuza kendimiz sahip çıkmak demektir” diye konuştu.