Tarih: 13.10.2021 10:14
"Trikotillomani hastalığına karşı farkında olunması gerekiyor"
Trikotillomani’nin daha çok çocukluk ve ergenlik döneminde başlamakla birlikte her yaşta görülebildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Taha Can Tuman, “Trikotillomani genellikle kafa derisi, kirpik ve kaşlar olmak üzere belirgin bir saç kaybı ya da vücutta kılsız alanlar oluşturacak şekilde yineleyici saç ve kıl yolma olarak tarif edilebilir. Ülkemizde de görülen Trikotillomani vakalarında başta depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyete olmak üzere psikiyatrik eş tanı oranı yüksektir” dedi.
Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Taha Can Tuman, halk arasında saç yolma hastalığı olarak bilinen Trikotillomani’ye karşı önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Tuman, Trikotillomani’nin beden odaklı tekrarlayıcı davranışlardan biri olduğunu belirterek “Trikotillomani genellikle kafa derisi, kirpik ve kaşlar olmak üzere belirgin bir saç kaybı ya da vücutta kılsız alanlar oluşturacak şekilde yineleyici saç ve kıl yolma olarak tarif edilebilir. Kafa derisi, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde en sık yolunan alandır. Kafa derisinde yaygın ve tuhaf şekilli kel alanlar şeklinde kendisini gösterir. Saç telleri, farklı zamanlarda farklı kırılma ve çekilme noktalarından dolayı tipik olarak farklı uzunluktadır. Yineleyici saç ve kıl yolma sonucunda deride enfeksiyonlar ve yaralar, kopartılan kıl ve saçların yutulmasına bağlı mide-bağırsak sisteminde kıl yumakları ve bağırsak tıkanıklıkları gibi nadir ve ciddi komplikasyonlar görülebilir. Önceleri dürtü kontrol bozukluğu olarak sınıflandırılan Trikotillomani, DSM-5 ile birlikte Obsesif kompulsif ve ilişkili bozukluklar sınıfında ayrı bir tanı olarak yer alır. Ayrıca şunu da belirtmekte fayda var, Trikotillomani hastalarında başta depresyon ve anksiyete bozuklukları olmak üzere psikiyatrik eş tanı oranı da oldukça yüksektir” dedi.
"Daha çok çocuklukta başlasa da her yaşta görülebilir"
Stresin, Trikotillomani oluşumunda önemli rol oynadığına değinen Dr. Tuman, şöyle devam etti: "Saç ve kıl yolma öncesinde yoğun gerginlik ve kaygı, yolma ile azalabilir. Bu hastalar, günlük yaşam stresleri ve huzursuz edici düşüncelerden kurtulmak için saç ve kıl yolma eylemini stres azaltıcı bir yöntem olarak kullanırlar. Aynı zamanda bu hastaların bir kısmı yolma eylemi sonrasında belirgin haz duygusu yaşarlar, bu olumlu pekiştirme de saç ve kıl yolma davranışının yinelemesinde önemli rol oynar. Trikotillomani hastalarının bir kısmında çocukluk çağı istismar öyküsü olsa da Trikotillomani ve çocukluk çağı travması ilişkisi net değildir. Saç ve kıl yolma nedeniyle dış görünümde bozulma olması, hastalarda özgüvende azalma, kaygı, depresif belirtiler ve yolma davranışını kontrol edememe nedeniyle hayal kırıklığı oluşturabilir. Ayrıca ikizler üzerinde yapılan çalışmalar genetik faktörlerin de hastalığın gelişiminde rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Trikotillomani, daha çok çocukluk ve ergenlik döneminde başlamakla birlikte her yaşta görülebilir. Kadınlarda daha sık olduğu bildirilmekle birlikte, fark çok az hatta hemen hemen her iki cinsiyette aynıdır. Kadınların erkeklere göre polikliniğe daha fazla başvurmasının bu farkı oluşturduğu düşünülmektedir. Lise öğrencileri ile yapılan çalışmalarda yüzde 1 ila 1,5 civarında görüldüğü bildirilmiştir. Genel toplumda ise en az yüzde 1 oranında Trikotillomani hastası olduğu düşünülmektedir".
"Uzun dönemde özgüven azalmasına yol açıyor"
Dr. Taha Can Tuman, değerlendirmelerini şu şekilde sürdürdü: "Çok erken başlangıçlı Trikotillomani hastalarında kirpik yolmanın geç başlangıçlı vakalara göre daha fazla görüldüğü söylenir. Bunun dışında yolmayı tetikleyen duyusal, emosyonel ve bilişsel uyaranlara dikkat edilmeli. Yolma davranışı farkına varmadan otomatik mi oluyor yoksa sıkıntı ve stresi azaltmak için odaklanmış olarak mı ortaya çıkıyor, yoksa her iki tipte de mi görülüyor bunu belirlemek gerekir. Genellikle Trikotillomani kronik bir seyir izler ve uzun dönemde dış görünümü nedeniyle özgüvende azalma ve sosyal ortamlardan kaçınma ve yaşam kalitesinde düşme görülebilir. Ülkemizde de çocukluk, ergenlik ve erişkinlik dönemlerinde görülen Trikotillomani vakaları mevcuttur. En yaygın yolunan bölge saç olup onu sırasıyla kaş, kirpik ve pubik kıllar izlemektedir. Ayrıca ülkemizde de Trikotillomani vakalarında başta depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyete bozuklukları olmak üzere psikiyatrik eş tanı oranı yüksektir. Çalışmalarda psikiyatrik eş tanısı olan trikotillomani olgularında hastalık şiddetinin daha fazla olduğu bildirilmiştir".
"Bilişsel davranışçı terapiyle tedavi mümkün"
Hastalığın tedavisinde de birçok yöntemin kullanıldığını ifade eden Dr. Tuman, “Trikotillomani tedavisinde ilaç tedavileri, belirtilerin obsesif kompulsif bozukluktaki kompulsiyonlara benzer doğası ve eşlik eden anksiyete bozukluğu ve depresyon eş tanıları nedeniyle gündeme gelmiştir. Bir çalışmada ilaçların trikotillomani tedavisinde orta etki büyüklüğüne sahip oldukları bildirilmiştir. Bunun dışında bilişsel davranışçı terapi yaklaşımlarının birçok hastada etkili olduğu gösterilmiştir. Özellikle alışkanlığı tersine çevirme eğitimi uygulamasının yolma belirtilerinde önemli ölçüde azalma oluşturduğu bilinmektedir. Alışkanlığı tersine çevirme yöntemi, rahatsızlığın gözden geçirilmesi, hastanın yolma davranışı ve bu davranışı tetikleyen bilişsel, emosyonel ve duyusal uyarıcıların farkına varmasını içeren farkındalık eğitimi, saç yolmaya karşı en az birkaç dakika süren, günlük aktiviteler ile uyumlu elleri yumruk yapmak ve kenetlemek gibi rakip bir davranış geliştirme yani alternatif davranış eğitimi, gevşeme eğitimi, motivasyon ve uyumun genelleştirilmesi, sosyal destek ve günlük ile kendini izleme ve değerlendirme uygulamalarını içerir” diye konuştu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —