Tarih: 05.10.2021 10:42

Türk futboluna yeni kaleciler yetiştirmek için kolları sıvadılar

Facebook Twitter Linked-in

GZT Giresunspor’un eski kalecisi ve Genel Müdürü Harun Ovalıoğlu ile eski kaleci antrenörü İsmail Güney, Türk futboluna yeni kaleciler yetiştirmek için kolları sıvadılar.
Harun Ovalıoğlu ve İsmail Güney, kısa bir süre önce Bireysel Futbol Kaleci Akademisi (BFKA) Projesi’ni hayata geçirdi. Gerçekleştirdikleri çalışmalar ve hedefleri hakkında açıklamalarda yapan Harun Ovalıoğlu “Karadeniz’de bir ilki başardık. İnsanlar uzmanlık alanı neyse o alanda çalışmalı. Biz daha önce aslında bu girişimde bulunmuştuk ancak araya pandemi girdi, Giresunspor’da görev aldık ve biraz geciktik. Uzmanlık alanımız neyse o alanda çalışıyoruz. Biz kaleciydik, kaleci yetiştiriyoruz. Bizim işimiz kaleci yetiştirmek. Herkes bildiği işi yapmalı, biz İsmail hocamla beraber bildiğimiz işi yapıyoruz. Bir kalecinin en çok sevdiği şey atlamak-zıplamaktır ama ondan önce topa atlamayı öğrenmeli, bu işi sevmeli. İnşallah bildiklerimizi, tecrübelerimizi sporcularımıza aktaracağız, kendilerini en iyi şekilde hazırlayacağız. En iyi kaleciler Giresun’dan çıkmalı, o potansiyele sahip bir şehiriz. Ben ve İsmail hocam gençlerimize ve herkese çok güveniyoruz” dedi.
“Gösterilen ilgiden çok memnunuz” diyen Ovalıoğlu, “5-19 yaş aralığındaki gençler, amatör kulüplerimizde oynayan ve form tutmak isteyenler, TFF 1. Lig ya da diğer liglerde oynayan sezon içerisinde boşta kalmış ya da ekstra bireysel antrenman yapmak isteyen herkes antrenmanlarımıza katılabiliyor. Giresun’un yanı sıra çevre illerden ve İstanbul’dan dahi kursumuza katılmak isteyenler var. Giresun Üniversitesi’nde beden eğitimi okuyup, kendisini geliştirmek isteyen üniversiteli öğrencilerimiz var. Bu yıl inşallah kamp planımızı da yapıp, rakımı yüksek olan yerlerde sporcularımızla tamamen bireysel ilgilenerek bir kamp dönemi geçirmeyi düşünüyoruz. Sporcularımıza öncelikle sağlıklı ve kötü alışkanlıklardan uzaklaştıran davranışları aşılıyoruz. İlla kaleci olmak zorunda değiller, biz iyi kaleci olmayı vaat etmiyoruz. Psikolojik olarak, bilgi ve eğitim olarak beraberinde yeteneği de varsa ve çok çalışarak, hem fiziksel hem de mental anlamda çok iyi yerlere gelmeleri için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Rol modelimiz Buffon”
Ovalıoğlu, akademiyle ilgili sadece Türkiye’de değil, dünyadaki kalecilik ile ilgili çalışmaları da yakından takip ettiklerini ve modern bir sistemde neler yapılması gerektiğini bildiklerini belirterek, “Aslında sadece Giresun ya da Türkiye’de değil dünyada bile kaleci konusunda ciddi sıkıntılar var. Mesela ünlü kaleci Buffon, ‘Buffon Akademi’ adında bir kalecilik akademisi açtı. Rol modelimiz o, uzmanlık alanı neyse, aynı bizim gibi sadece kaleci yetiştiriyor. Kaleci her yerde zor yetişen bir mevkidir. Mahalle aralarında kaleye geçmek istemeyen gençlerimizin düşüncelerini değiştirip, kaleye geçme isteği aşılamak istiyoruz. Birçok kaleciler yetişti şimdiye kadar ancak ya ailelerinin izin vermemesi ya da kendilerinin düzenli olarak çalışamaması sebebiyle hak ettikleri noktaya gelemediler. Biz bunu da değiştirmek istiyoruz. Biz yetenekli gençlerin kendilerini yetiştirip, kariyer planlamaları konusunda da her türlü desteği verip bu yeteneklerimizin kaybolmalarına izin vermeyeceğiz, onlara yol açmaya çalışacağız. Biz antrenmanlar haricinde sporcularımızın sosyal hayatına da katkıda bulunmak istiyoruz. Güzel şeyler yapmak istiyorsa, o gelişimleri de takip etmek zorundayız. O gelişimleri velilerimize de anlatarak hareket ediyor ve yol alıyoruz” ifadelerini kullandı.

Güney: “100 defa dünyaya gelsem yine kaleci olurdum”
Profesyonel liglerde birçok farklı takımda uzun yıllar kalecilik ve kaleci antrenörlüğü yapan İsmail Güney ise, “Dünyaya bir değil 100 defa da gelsem yine bu mesleği seçerdim. 21 yıldan fazla süredir bu mesleği severek devam ettiriyorum. Sağlığımız, nefesimiz yettiği sürece de mesleğimi sürdürmeye, yeni kaleciler yetiştirmeye ve mevcut kalecileri daha iyi duruma getirmek için elimden gelenin fazlasını yapmaya devam edeceğim” cümlelerine yer verdi.
Akademinin açılışında ve sonrasında büyük ilgiyle karşılaştıklarını söyleyen Güney, “Beklediğimiz ilginden fazlasını gördük. Ben herkese, özellikle destek verenlere çok teşekkür ederim. Kamuoyundan çok olumlu tepkiler alıyoruz. Kısa bir süre önce akademimizi açmamıza rağmen çok çok iyi olduğunu söyleyebilirim ve bu ilgi her geçen gün artıyor. Özellikle de gençlerimiz çok fazla ilgi ve alaka gösteriyor. Kalecilik, sahadaki 10 kişinin oynadığı her şeyden daha zor. Sahada en zor şey kaleciliktir. Kalecilik antrenörlüğüne başladığım günden beri çalıştırdığım takımlarda mutlaka alt yapıdan oyuncu çıkartıyordum. Çocuk gelişimi de okuduğum için gençlerle aramda çok iyi bir bağ var, onlarla çok iyi anlaştığımı düşünüyorum. Bundan dolayı kalecilik zor da olsa, bir sorun yaşamıyorum. Geçen yıl Giresunspor’da antrenmana çıkan 5 kalecinin 4’ünü ben alt yapıdan çıkarttım. Onurcan, Göktan, Doğaç, Bedirhan. Hepsi çok iyi yerdeler, gelişimlerine devam ediyorlar. Beni açıkçası sevindiriyorlar. Kalecilik başlı başına ayrı bir meslektir. Kaleci olmak isteyenlerin tamamen bu işe odaklanması ve sürekli çok çalışması lazım. Profesyonel kaleciyi çalıştırmak daha kolaydır ama gençlere ve çocuklara biz bu işi sıfırdan öğretiyoruz, emek veriyoruz. Psikoloji çok önemli, her gün ısrarla tekrar yapıyoruz, daha iyi gelişim kaydetsinler diye. Olmayandan olana, görünmeyenden görünene, basitten karmaşığa, zordan kolaya doğru gidiyoruz. En sonunda başaracağız inşallah” diye konuştu.
İsmail Güney, kaleciliğin hem Türkiye’de hem dünyada en zor bulunan mevki olduğunu aktararak, “Bizim kısa vadeli değil uzun vadeli hedeflerimiz var. Bu akademi, Giresun’dan Türkiye ve dünyaya açılan bir kapı olacak, ses getirecek. Türkiye Süper Ligi’nde yetiştirdiğim ve şuan oynayan kaleciler var, inşallah zamanla dünyada da olacak. Neden olmasın? Neden Giresun’dan bu yetenekler çıkmasın? Sporcular akademimize gelmese dahi kendisi bireysel olarak çalışmalı ancak profesyonel ve devamlılığı olabilmesi için akademimize katılmaları faydalı olacaktır. Kalecilik çok ayrı bir cumhuriyet. Özel çalışmaları lazım, takımla çalışması lazım… Mesela teknik ekibin içerisinde teknik direktör ve yardımcı direktörler olur ve kaleci antrenörü olur. Hepsi olmazsa olabilir ancak kaleci antrenörü olmazsa olmaz. Kaleciler özel olarak çalışacak. O yüzden özel ve zor yetişecek bir meslek gurubu. Biz birebir çalıştırdığımız ve ilgilendiğimiz için hedeflere ulaşmakta kolaylık sağlıyoruz, bu yüzden bize katılmaları kendilerinin gelişimi için çok daha faydalı olacaktır” dedi.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —