Türkiye’de her 100 çocuktan 15-17’si astım

Türkiye’de her 100 çocuktan 15-17’si astım

Türkiye’de her 100 çocuktan 15-17’si astım

Türkiye’de her 100 kişiden 5-7 sinde, her 100 çocuktan 15-17’sinde astım hastalığı görülüyor.
Medicana Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Salih Bilgin astım hastalığına dair bilgiler vererek, “Astımın oluşturduğu şikayetler, kısmi ve ya tam olarak geri dönebilen yaygın ve değişken hava yolları daralmasına bağlıdır. Müzmin iltihap, aynı zamanda hava yollarının dışarıdan gelen uyarılara karşı duyarlılığın artmasına neden olmaktadır. Sonuçta astım semptomları oluşmaktadır. Hava yollarının artmış duyarlılığı ve müzmin hava yolları iltihabı sonucu ortaya çıkan şikayetler nefes darlığı, hışıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi ve baskı hissi ve öksürüktür. Astımlı hasta sadece öksürük şikâyeti ile başvurabildiği gibi yukarıdaki şikayetlerin hepsi ile de başvurabilir. Astıma bağlı şikâyetler genelde tekrarlayıcıdır, daha çok gece veya sabaha karşı ortaya çıkar. Kendiliğinden veya ilaçlarla hafifler ve ya kaybolur. Bazı faktörler (egzersiz, gribal enfeksiyonlar, ilaçlar, kişinin ruh halindeki değişiklikler, dışarıdan gelen irritanlar, tozlu ortam vs.) ile astıma bağlı şikayetler ortaya çıkabilir. Astım şikayetleri genellikle ilkbahar ve sonbaharda ortaya çıkar. Bunlardan dolayı astım tanısı konulması zor bir hastalıktır. Genellikle dört dörtlük astım tanısı konulacak hasta ileri devrede hastalardır” dedi.

Tanı ve tedavi süreci
Uzm. Dr. Salih Bilgin hastalığın tanı ve tedavisi hakkında ise şu bilgileri verdi:
“Tanıda önemli olan hikâyedir. Semptomların nöbetler tarzında olması, nöbetler arasında şikayetleri, ailede astım hikayesi, sürekli geçmeyen öksürük şikayetleri, özellikle mevsim dönüşümlerinde şikayetlerin artması tanı için şüphelenmemize neden olur. Tanıda en önemli tektik solunum fonksiyon testidir. Solunum fonksiyon testi kabaca akciğer fonksiyonlarını gösteren, hava yollarında tıkanıklık var ise seviyesi hakkında bilgi veren bir testtir. Solunum fonksiyon testi hem tanı için olmazsa olmaz testtir hem de hastalığın takibinde kullandığımız testtir. Tedaviye gelince ilk başta hastanın ve yakınlarının hastalıkla ilgili bilgiyi, en az yardımcı sağlık personeli kadar bilmesi tedavinin olmazsa olmaz kuralıdır. Hasta yakınları hastalığın nasıl aktive olduğunu, hangi safhalarda hangi ilacını artırıp, hangi ilacını azaltacağını, hangi durumlarda doktora başvurması gerektiği ve bunun gibi birçok şeyi bilmesi hayati önem taşımaktadır. Tedavide ikinci önemli konu çevre kontrolüdür. Yani astım atağını ortaya çıkaran veya semptomları artıran nedenlerden mümkün olduğu kadar uzak kalınmalıdır. Medikal tedavinin göğüs hastalıkları uzmanı tarafından düzenlenmesi ve takip edilmesi hastalığın kontrolünde önemlidir.”


Güncel 7.05.2021 11:04:56 0