Türkiye’nin kabusu olan şebekeden 127 milyon 405 bin TL’lik senet dolandırıcılığı
DENİZLİ – Türkiye’de birçok insanı farklı yollarla dolandıran ‘Buldan Şebekesi’ olarak bilinen grubun son mağduru Denizli’nin Buldan ilçesinde S plakası imzasıyla 68 bin 300 dolarlık senetle karşı karşıya kaldı. Birçok mağdur araç alım satım işlemlerinde ’sazan balığı’, ‘bitki çayı’ ve yemek yedirerek, imza sırasında dolandırıldıklarını anlattı.
Türkiye’nin birçok ilinde insanları araç alım satımında ve evrak imzalama işlemleri sırasında dolandıran ‘Buldan Şebekesi’ olarak bilinen çetenin son mağduru yaşadıklarını anlattı. 2022 yılına kadar tespit edilen 100’e yakın mağdur, suçluların yakalanması için internet ortamında bir araya gelmeye devam ediyor. Şebeke daha önce Antalya, İzmir, Manisa, Kocaeli ve Balıkesir gibi birçok ilde vatandaşları dolandırdığı ortaya çıkmıştı. Buldan şebekesi mağdurları geçtiğimiz yıl Denizli Adliyesi önünde bir araya gelerek tek dosyada birleşen mahkemeleri için tek tek başından geçen olayları anlattı. Ankara’da ise Adalet Bakanlığı önünde toplanan mağdurlar, ‘Buldan Şebekesi’ adlı çetenin bir an önce çökertilmesi için seslendi.
“Bana 68 bin 300 dolarlık bir senet getirdiler”
Denizli’nin Buldan ilçesinde şebekenin son mağduru olan çiftçi Musa Dönmez, minibüsüne S plaka almak için attığı imzadan sonradan evine 68 bin 300 dolarlık bir senet geldiğini yaklaşık 127 milyon 405 bin Türk Lirası olduğunu belirtti. Hiç tanımadığı kişilere borçlu olduğunu anlatan Dönmez, “Ben Buldan’ a 2017, 2018, 2019 yıllarında ben servis çekiyordum. Buldan’da bir Perşembe günü pazar yerinde Ersin Köylü geldi. Bana S plakası için imza attırdı. Mayıs’ın 31’inde evimize icra geldi. Ben tabi neyin ne olduğunu tam bilemedim. Avukatlar ve icra memurlarıyla birlikte geldiler. Bana 68 bin 300 dolarlık bir senet getirdiler. Tabi ben ne Süleyman Karaşahin’i ne de Süreyya Kıroğlu’nu tanımıyorum. Ben bu işin Ersin Köylü tarafından yapıldığına eminim. Laboratuvara giden imza benim çıktı ve tekrardan imza verdim. Şu anda traktörlerim bağladılar. Bir tane traktörüm geri teslim ettiler fakat uzun zamandır kullanılmaz hale geldi. Benim gelir kaynağım hayvancılık, ne olur bu işin çözülmesini istiyorum ” dedi.
“Eve getiremediğim ekmeğin hesabını kim versin”
Mağdur çiftçi Musa Dönmez’in eşi Zübeyde Dönmez, “31 Mayıs ile 1 Haziran arasında başımıza bu olay geldi. 5 aydır mağdur durumdayız ve elimizde bulunan iki traktörü bağladılar. Traktörün birini geçici süreliğine geri verdiler. Ocak ayının ilk haftasında mahkememiz var ve sonucun ne olacağı belli değil. Traktör çiftçinin eli ayağı sayılıyor ve biz traktörsüz işe yaramayan bir çiftçiye dönüşmüş durumdayız. Bizim gibi çok fazla mağdur bulunuyor. Artık bu dolandırıcılık olaylarının bitmesini istiyoruz. Bizleri dolandıran suç şebekesinin cezasını çekmesini istiyoruz. Bu işin başında Ersin Köylü, Süleyman Karaşahin ve Süreyya Kıroğlu yer alıyor. Bize 68 bin 300 dolarlık senedi ciro yapmışlar. Biz 5 aydır 200 bin TL cebimizden çıktı. Benim akıttığım gözyaşını ve uykusuz kaldığım gecelerin, eve getiremediğim ekmeğin hesabını kim versin. Bütün yetkililerden bu yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi için duruma el atmasını talep ediyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum. Hukuka, adalete sesleniyorum. Psikolojimizle ve sağlığımızla bizi ağır ağır öldürüyorlar. Biz yandık başkaları yanmasın. Artık bu şebeke cezasını bulsun” diye konuştu.
“4 yıldır zararım en az 2 milyon TL”
Aracını satarken imzaladığı evraklardan dolayı dolandırılan Kemal Pehlivan, “Benim evrak üç kez adli laboratuvara gitti. Üçünde de adliyeye verdiğim imzanın bilgisayar ortamında sahte olarak düzenlendiği tespit edildi. Fakat ben 3 yıl sonunda çıkan sonuca rağmen ben mahkemeyi kaybettim. Bu şebekenin her yerde adamları bulunuyor. Her yerde adamları olduklarına karşı şahitlerimde bulunuyor. Her şeye rağmen mahkemeyi kaybettim. Şu anda 500 bin TL borcum var. 4 yıldır zararım en az 2 milyon TL civarındadır. Mahkemeden 4 yıldır herhangi bir sonuç alamadım” ifadelerini kullandı.
“Eşim dolandırıcılara dayanamayıp hayatını kaybetti”
İhtiyaç için aracını satarken mağdur olan Fatma Kölemen, “Senedim avukatta ona verdim ve o şekilde bekliyor. Eşimde yaşanan bu durumlardan dolayı dayanamayıp kalp krizi geçirdi, hayatını kaybetti. Eşim alacağını alamadı ve vereceğini veremedi. Şu anda 20 yaşında oğlumla birlikte çok mağdurum” şeklinde konuştu.
“Bu şebekenin sürekli araç dolandırdığını biliyorum”
Dolandırıcıların yıllar önce mağduru olan ve imzasını tekrarlayan şebekeye tekrar mağdur konumuna düşen Ramazan Kölemen, “Buldan şebekesi denen bu dolandırıcılar beni çok mağdur etti. Ersin Köylü olan kişiyi çocukluğundan beri tanıyorum. Beni 2004 yılında arabamla dolandırdı. Ben bu şebekenin sürekli araç dolandırdığını biliyorum. Geçen yıl benim adıma senet doldurmuşlar, alacaklı olduğum ve borçlu olduğum kişiyi de tanımıyorum. Şu anda mahkememiz devam ediyor ama çok büyük bir şebeke ile karşı karşıyayız. Bunlar Antalya, İzmir, Manisa gibi birçok şehirde araç dolandırma işlerini yaptıklarını biliyorum. Ersin Köylü bu işlere 2004 yıllarından günümüze kadar hala devam ediyor. Şoförler odasını kullanarak orda burada bulunan insanlara imza attırıp bu tür olayları yapıyor” dedi.