Ukrayna Büyükelçisi Bodnar: “Biz barışı görüşmeye hazırız ama her şeyi Rusya’ya teslim etme müzakeresi olmaz”
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, “Biz barışı görüşmeye hazırız ama her şeyi bırakıp da Rusya’ya teslim etme müzakeresi olmaz” dedi.
Büyükelçi Bodnar, basın mensuplarına ülkesinde yaşanan gelişmelere ilişkin son durum hakkında bilgi verdi. Lahey’deki Uluslararası Birleşmiş Milletler Mahkamesine Rusya’nın yaptığı şeylerle ilgili bir başvuru yaptıklarını belirten Bodnar, “Biliyorsunuz gece boyunca ve bu sabah havadan füze atıldı. Ruslar Kiev’e girmek istiyorlardı ve kısmen Kharkiv’e girdiler. Son bilgilere göre Kharkiv’e giren tüm birliklerin ya silahları alındı, ya da onlar yok edildi. Bugün Karadeniz filosunu kullanmak istediler özellikle okyanus ve Balkan tarafından giren gemilerden bahsediyorum. Karadeniz’deki yabancı gemileri ya ele geçiriyorlar ya da o gemilere ateş ediyorlar. Biz tüm saldırılara direniyoruz" diye konuştu.
“Direnişimiz sadece artacaktır”
Bugün itibarıyla yaşanan savaştaki son rakamları paylaşan Bodnar, “Düşmanın can kaybı sayısı 4 bin 300 kişi. 26 helikopter, 27 uçak, 706 zırhlı personel aracı, 146 tank, 50 topçu silahı ve 2 tane gemi yok edildi. Bu da demek oluyor ki direnişimiz sadece artacaktır. Bunun yanı sıra savaşa son vermek ve müzakereye başlamak için yollar arıyoruz. Rusya’nın ifade ettiği silahları teslim edin ültimatomuna inanmadık ve bunu yapmadık. Asla ve asla müzakerelerden vazgeçmiyoruz” ifadelerini kullandı. Rusya’nın sivil altyapıları hedef aldığını ve anaokulları, hastaneler de dahil olmak üzere birçok sivilin yaşadığı yerlere ateş açtığını vurgulayan Bodnar, bir ambulansı ele geçirerek o ambulanstan ateş açıldığını bildirdi. Büyükelçi Bodnar, Rus Ortadoks Kilisesi’ne bağlı kişilerin bir AVM’yi patlatmak istediğine dikkati çekerek “Özellikle Ukrayna’ya insanları öldürmeye gelen insanları kutsayan bir kilise. Kendi rahiplerini Ukrayna’da sabotaj eylemlerine göndermek için kullanıyorlar” dedi.
“Biz barışı görüşmeye hazırız ama Rusya’ya teslim etme müzakeresi olmaz”
Bodnar, müzakerelere ilişkin ise "Biz barışı görüşmeye hazırız ama her şeyi bırakıp da Rusya’ya teslim etme müzakeresi olmaz. Rusya kendi askerine hiç acımıyor, diğer savaşları düşünürsek hiçbir savaşta 4 günde 5 bin askerini kaybettiğini hatırlamıyorum. Belki 5 binin daha ölmesini istiyor. Ukrayna’da ölüm dışında başka bir şey bulamazlar ve Ukrayna’yı teslim etme müzakerelerini hiç kimse gitmeyecek. Cumhurbaşkanımız müzakere için değerlendirilen şehirleri duyurdu, bunlar bize ateş edilmeyen şehirler. Bugün Belarus topraklarından balistik füzeler fırlatılıyor, tank birlikleri Belarus tarafından topraklarımıza girdi. Böyle bir düşmanın topraklarına müzakere için gitmemizi mi istiyorlar? Ukraynalılar olarak ikinci Sovyet Birliğinin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Saldırgan devletle müzakereyi teklif eden herkes bunu çok iyi anlamalı" dedi.
“Bir gün içerisinde 1,5 milyon TL ve 12 bin doların bağış yapıldı”
Ukrayna ve Türk vatandaşlarının elçiliğe yaptığı yardımlara değinen Bodnar, bir gün içerisinde 1,5 milyon lira ve 12 bin doların bağış yapıldığını, şimdiden birkaç tır insani yardımın yapıldığını ve birkaç yardım tırının da hazırlandığını söyledi.
SİHA’lar hakkında da değerlendirme yapan Büyükelçi Bodnar, şunları söyledi:
“Bence Bayraktarlar ne kadar etkili olduklarını birçok çatışma yerlerinde gösterdi zaten. Bu Ukrayna tarafının Türk tarafına çok minnettar olduğu yüksek hassasiyetli bir silah ama bu silah bize ait artık. Envanterimizde şu an biz zamanlar Rusya’da üretilmiş tanklar ve ilgili teçhizatlar var. Rusya’nın zırhlı araç sayısı açısından üstünlüğüne rağmen Bayraktarlar özellikle onları vurma ve personele isabet etme konusunda en etkili silahtır. Bu yüksek hassasiyetli ve kısmen insani bir silah çünkü bu silah sadece düşmanları öldürüp aynı tarafta savaşanları hayatta bırakıyor ve sivil halka da zarar vermiyor. Belki biraz abartılı söyledim ama aslında öyle."
Bodnar, ülkesine karşı Rusya’nın nükleer silah kullanmasının dünyanın sonu olacağını ve büyük nükleer savaş yaşanacağını, bunun sadece bir korkutma aşaması olduğunu söyledi.