Tarih: 18.03.2022 10:39
Uyku Bilim Kurulu Üyesi Karadağ: "Uyku bozuklukları; trafik kazalarının, iş kazalarının, boşanmaların, mutsuzlukların önemli etkenlerinden biri"
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği Uyku Bilim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Mehmet Karadağ, uykunun bir dinlenme değil, restorasyon süreci olduğunun altını çizerek, "Gün boyu yorulan vücudumuz, beynimiz, kalbimiz, böbreklerimiz gece boyunca hem dinlenip yeni bir güne hazırlanıyor hem de restore oluyor, yıpranmış olan yerleri düzeliyor"dedi.
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından düzenlenen, ‘Uluslararası Akciğer Sağlığı Kongresi’ Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde başladı.
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği Uyku Bilim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Mehmet Karadağ, bu yıl 18 Mart’a denk gelen Dünya Uyku Günü’nün bu yılki sloganının, ’kaliteli uyku, sağlıklı akıl, mutlu hayat" olarak belirlendiğini söyledi.
Karadağ, uykunun insanların vazgeçilmez bir yaşam parçası olduğunu belirterek, bir kişinin hayatının yaklaşık üçte birimi uykuda geçirdiğini bildirdi.
Uyku sağlığının öneminin son 60 yılda daha iyi anlaşılmaya başlandığını ifade eden Karadağ, “Uyku sağlığı, sağlıklı bünye için mutlaka gereklidir. Bugün uyku bozukluklarında dünyada 85 ayrı uyku bozuklukları tanımlandı. Dünya Uyku Birliği 21 Mart geceyle gündüzü eşit olduğu ekinokstan bir önceki cuma gününü Dünya Uyku Günü olarak ilan ettiler. Bu yılda 18 Mart dünyada Dünya Uyku Günü olarak, uyku sağlığının toplumda duyurmak, tanı ve tedavilerin daha kolaylaştırılması ve bilinç oluşturulması için etkinlikler yapılıyor” diye konuştu.
"Her sistemi etkiliyor"
Uyku bozukluklarının trafik kazalarının, iş kazalarının, boşanmaların, mutsuzlukların önemli etkenlerinden biri olduğunun altını çizen Karadağ, “ Uyku bozukluğu ile ilişkili olmayan hiçbir hastalık yok. Göğüs hastalıkları, kulak burun boğaz, nörologlar uyku alanına girdi. Vücudumuz oksijeniz kaldığı zaman kalp krizleri geçiriliyor. Bugün dünyada en fazla ölüm nedenleri kardiyovasküler hastalıklarıdır. Koroner arter hastalıklarından ölen insanların büyük çoğunluğu gece 02.00 ile 05.00 arasında ölmektedirler. Bunun sebebi de gece yarısı uykuda solunum bozukluğu olan insanların vücutlarındaki oksijen eksiliğinin ölüme neden olmasıdır” dedi.
"Restorasyon süreci"
Karadağ, bugün uyku bozukluklarıyla bilinenlerin sadece buz dağının görünen yüzü olduğunu kaydeden Karadağ, “Uyku bozuklukları bir buz dağı gibi. Bugün hekimler bunları öğrenmeye başlıyorlar. Pandemi sürecinde de uyku bozuklukları o kadar önemli ki insanlar rahat uyuyamadıkları zaman rahat düşünemiyorlar, sağlıklı kararlar alamıyorlar, yaşam kalitesi bozuluyor. Uyku sırasında insanların vücutlarının sadece dinlenmesi olmuyor, beyinde bir sonraki güne hazırlanmış oluyor. Uyku aslında bir dinlenme süreci değil, bir restorasyon sürecidir. Gün boyu yorulan vücudumuz, beynimiz, kalbimiz, böbreklerimiz gece boyunca hem dinlenip yeni bir güne hazırlanıyor hem de restore oluyor, yıpranmış olan yerlerini düzeltiyor. Sağlıklı uyuyamayan kişiler ertesi güne yorgun uyanıyorlar ve sinirli olur ve günleri zor geçer” ifadelerine ye verdi.
"Sürücü belgelerinde uyku apnesi olmadığın belgeleyen rapor istenecek"
Karadağ, direksiyon başında uykusu gelen kişinin kaza yapmasının neredeyse imkansız olduğunun altını çizdi.
2022 yılından itibaren sağlık raporu almak isteyen bir sürücü adayının mutlaka uyku apnesi olmadığını göstermesi gerektiğine vurgu yapan Karadağ, “ Ülkemizde 30 milyonun üzerinde sürücü var, bunların bir kısmı beş, bir kısmı on yılda bir sürücü belgesini yeniletmek zorunda. Yani her yıl en azından 1, 1.5 milyondan fazla sürücü sağlık raporu alacak ve uyku apnesi olmadığını göstermek zorundalar”dedi.
"Toplumda tanısı konulmayan çok hasta var"
Toplumda çok yaygın ve tanı konmamış uyku apnesi hastalarının olduğunun altını çizen Mehmet Karadağ, “ Uyku apnesi olan kişilerin vücudunda yeterince oksijen olmadığı için aldığı gıdaları yakamaz obezite gelişir, hipertasiyon, diyabet gelişir. Bugün dünyada obezitenin çok arttığını, buna bağlı olarak uykuda solunum bozukluklarının da arttığını biliyoruz. Bu hastaları tedavi ettiğimiz zaman hayatları değişiyor. İnsanlar yeniden gençleşiyor” ifadelerine yer verdi.
"Belirtilere dikkat"
Uyku apnesinin tüm sistemleri etkilediğine değinen Karadağ, “ Gencecik insanlarda cinsel isteksizlik, cinsel güçsüzlük oluyor. Boşanmalar oluyor. Uyku apnesinin tedavi ettiğimiz zaman insanlar mutlu oluyor. Toplumda bir farkındalık olması gerekiyor. Uykuda solunum bozukluğu olan kişiler, horlayanlar, gün içinde uykusu gelenler, televizyon seyrederken, kitap okurken uyuklayanlar, seyahatte hareketsiz anda uyuklayanlar, yemeklerden sonra uykusu gelen şekerleme yapan kişiler, uykuda solunum bozukluğunu araştırmak için uyku hekimine müracaat etsinler. Anı konulup tedavi edildiği zaman hayatlarının değiştiğini görecekler. Kaliteli uyku, sağlıklı akıl için gereklidir” açıklamalarında bulundu.
Karadağ, yeni doğan bebek günün 16-18 saatini uykuda geçirirken, erişkin bir kişinin 8 saat civarında uyuması gerektiğini sözlerine ekledi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —