Uzm. Dr. Harman: "Kalp hastaları oruç tutmadan önce hekimlerine danışmalı"
Elazığ Mendiline Hastanesinde görevli Uzm. Dr. Murat Harman, kalp hastalıklarının çarpıntı gibi basit bir şikayetten ileri evre kalp yetmezliği gibi ciddi hastalıkları içeren geniş bir hastalık grubu olduğunu belirterek, kalp hastalarının oruç tutup tutmama konusunda karar vermeden önce hekimleri ile görüşüp birlikte karar vermeleri gerektiğini söyledi.
Elazığ Mediline Hastanesinde görevli kardiyoloji uzmanı Dr. Murat Harman, oruç tutmak isteyen kalp hastalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kalp hastalarının oruç tutabilir veya oruç tutamaz gibi bir genelleme yapmanın çok doğru olmadığını aktaran Uzm. Dr. Murat Harman, "Kalp hastalıkları çarpıntı gibi basit bir şikayetten ileri evre kalp yetmezliği gibi ciddi hastalıkları içeren geniş bir hastalık grubudur. Dolayısıyla kalp hastaları oruç tutup tutmama konusunda karar vermeden önce hekimleri ile görüşüp birlikte karar vermelidirler. Ramazan ayında oruçlarımızı tutuyoruz. Peki oruç tutmanın sağlıklı kişilerde kalp üzerine etkileri nelerdir ve kalp hastalıklarını tetikler mi? Sağlıklı bireylerde yapılan çalışmalar orucun yararlı etkilerine işaret etmektedir. Sağlıklı bireylerde oruç tutmanın kalp hastalıklarını direk olarak arttırdığına dair kanıt bulunmamaktadır. Yani sağlıklı kişilerin oruç tutması kalp ve damar hastalıkları riskini belirgin oranda arttırmamaktadır. Bununla birlikte Ramazan ayında oruç tutan kişilerde, özellikle oruçtan sonra yapılan tetkiklerde HDL kolesterol dediğimiz iyi kolesterollerin oruç öncesi döneme göre arttığını, LDL kolesterol dediğimiz kötü kolesterollerin ise yine oruç öncesi döneme göre düştüğünü görmekteyiz. Yani lipit profili dediğimiz, yağ oranı dediğimiz kolesterol dengesi konusunda oruç tutmak kalp hastalıkları açısından pozitif yönde bir etki bırakmaktadır. Ancak yaşlı, kalp ve kronik hastalığı olan kişilerde, sıcak ve uzun yaz günlerinde oruç tutmak sorun oluşturabilir. Fazla miktarda sıvı kaybı kan basıncında düşme, bayılmalara yol açabilir ve hatta kalbin beslenmesini bozup kalp krizi ve kalp yetersizliğine yol açabilir" dedi.
İleri evre kalp yetersizliği bulunan, yüksek doz idrar söktürücü kullanan hastaların, kontrol altında olmayan yüksek bir tansiyon ya da kontrol altında olamayan bir ritim bozukluğu olan hastalara oruç tutmayı önermediklerini ifade eden Uzm. Dr. Harman, "Son üç ay içerisinde kalp krizi geçirdiyseniz, stent takıldıysa, koroner baypas cerrahisi olduysanız ya da kalp damar hastalığı nedeniyle devam eden göğüs ağrısı, çarpıntı gibi ciddi şikayetleriniz varsa, ileri evre kalp yetersizliğiniz varsa veya yüksek doz idrar söktürücü kullanıyorsanız oruç tutulmasını önermiyoruz. Ya da bölünmüş dozlarda ilaç kullanan hastalarımızın oruç tutmasını önermemekteyiz. Bu hastalar, özellikle oruç tutmadan önce mutlaka kendi hekimleri ile görüşüp o anki kalp ve damar hastalıkları açısından riskini belirleyip, ilaçlarının o şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte tek doz ilaç kullanan, tansiyonu dengede olan, şeker hastalığı olmayan, aktif dediğimiz o anki kalp şikayetleri olmayan ve yukarıda saydığımız klinik belirti, bulgu ve hastalıkları olmayan hasta grubumuzun ise uygun şartlarda kurallara uyarak oruç tutmasını uygun bulmaktayız. Tabii bu durumda ilaçlarını özellikle her gün aynı saatte almalarını, 24 saatte bir düzenli olarak almalarını ve ilaçlarını aksatmamaları gerektiğini önermekteyiz” diye konuştu.
"Bol sıvı alıp ilaçlarını düzenli kullanarak oruç tutmalarını öneriyoruz"
Kalp hastalarının beslenme şeklinde sıkça yaptıkları bir hatanın olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Harman, "Maalesef hastalar iftarla beraber birden ve çok aşırı yiyecek tüketmekteler. Bu da hastalarımızda özellikle tansiyon yüksekliği, ritim bozuklukları, nabız yükseklikleri, çarpıntı hissi ve bununla beraber aşırı yemek yeme sonrası sindirim sisteminde göllenen kanın yapmış olduğu etkiyle, hayati organlara giden kan miktarının azalması neticesinde kalp krizleri ve kalp yetersizliği oluşabilmektedir. Dolayısıyla kalp hastalarının özellikle Ramazan ayında iftar, iftardan 4 saat sonra ve sahur şeklinde 3 öğün, öğünlerde daha az ama bol sıvı ile beslenmelerini önermekteyiz" şeklinde konuştu.
Beslenirken proteinden zengin ve lifli yiyeceklerin tüketilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Harman, "Lifli ve proteinden zengin yiyecekler açlık hissini azaltıp, daha uzun süre tokluk hissi oluşturmaktadır. Bunun dışında karbonhidrattan zengin şekerli yiyecekler ise maalesef açlık süresini daha da kısaltıp bir an önce yemek yeme ihtiyacı oluşturmaktadır. Özetle ,kalp hastalarının oruç tutabilirim ya da tutamam kararını vermeden önce ; kendi hekimlerine danışarak, ilaç tedavilerini tekrar gözden geçirip , özellikle ara öğün yapıp dengeli beslenip ,daha az ama sık sık tüketip, bol sıvı alarak ve ilaçlarını düzenli kullanarak oruç tutmalarını uygun hasta gruplarında önermekteyiz” dedi.