Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Tuğçe Demir, görülme sıklığı yaşla birlikte artan ve yaşam boyu her 100 kadından ortalama 1.4’ünde görülen yumurtalık kanserine karşı kadınların yıllık jinekolojik muayenelerini ihmal etmemeleri gerektiğini söyledi.
Yumurtalık kanserinin bir kadının başına gelebilecek en zorlu kanser tiplerinden birisi olduğunu söyleyen Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Tuğçe Demir, 8 Mayıs Dünya Yumurtalık Kanseri Günü vesilesiyle önemli bilgiler verdi. Dr. Demir, yumurtalık (over) kanserinin, yumurtalık dokusunda bulunan hücrelerin kontrolsüzce büyümeleri ve çoğalmaları sonucu oluştuğunu belirterek, “Yumurtalık kanseri hızla ve sinsi ilerleyen kanser tiplerinden birisidir. İlerlediğinde belirti verir genellikle; bu nedenle bu önemli kansere karşı en büyük önlemimiz olan yılda 1 kez jinekolojik muayeneyi yaptırmalarını öneriyoruz” dedi.
“Geç belirti veriyor”
Rutin kontrollerin dışında eğer ki ailede kanser öyküsü varsa bu hastaların daha sık aralıklarla kontrol yaptırmalarını tavsiye eden Dr. Demir, yumurtalık kanserinde bazı hastalarda belirti olmasa da bazı hastalarda düzensiz kanamaların, bazılarında kasık ağrısının çok yaygın gözlemlendiğini söyledi. Dr. Demir, “Yumurtalık kanserinin bazı belirtileri var. Karında ya da kasıklarda şişkinlik hissi ya da ağrı, halsizlik, yorgunluk, mide bulantısı, kabızlık vb. Bütün bunlara baktığımızda birçok hastalığın belirtisi de olabilir. Kadınların sık yaşadığı birçok soruna benzeyen bu belirtileri, genellikle kadınlar da önemsemez. Doktora başvurmayı ertelerler. İşte bu gecikme, yumurtalık kanserinin daha da ilerlemesi anlamına geliyor maalesef” ifadelerini kullandı.
“Düzenli jinekolojik muayene çok önemli”
Hastalığa karşı önlem alma konusunda yapılabileceklerden ziyade, teşhisin gecikmemesi için alınacak önlemlere odaklanmak gerektiğinin altını çizen Dr. Demir “Burada da rutin jinekolojik muayenelerimiz devreye giriyor. Burada hedef bazı şeyler için geç kalmamak, erken evrede yakalamak; o nedenle biz yıllık jinekolojik muayenelerin önemini belirtiyoruz. O yüzden benim tüm kadınlara önerim; yıllık jinekolojik muayenelerimizi ihmal etmeyelim” diye konuştu.
Yumurtalık kanserinin tarama testlerinin olmaması, erken teşhis oranını düşürse de yıllık jinekolojik muayenenin bir avantaj haline geldiğine dikkat çeken Dr. Demir, yumurtalık kanserine yol açan nedenlerin tam olarak bilinmediğini, yumurtalık kanserlerinin tiplerine göre tetikleyen etkenler değiştiğini ancak agresif tiplerde özellikle genetik yatkınlığın çok önemli rol oynadığını ifade etti.
“Her 100 kadından 1.4’ünde”
Dr. Demir, görülme sıklığının yaşla birlikte artığını ve yaşam boyu her 100 kadından ortalama 1.4’ünde yumurtalık kanseri görüldüğüne değinerek "Genellikle menopoz sonrası görülen yumurtalık kanseri hastalarının erken tanı ve tedavi ile yüzde 80-90 oranında 5 yıllık sağ kalım oranları mevcutken, ileri dönemde teşhis edilen hastalarda bu oran, yüzde 30’lara kadar düşüyor. İşte bu sebeple bu kanserin, erken evrede fark edilmesi ve tedavi edilmesine önem veriyoruz" dedi.
“İyi, kötü ve arada olanlar olmak üzere 3 gruba ayrılıyor”
Yumurtalıkta oluşan tümörlerin kendi içerisinde iyi, kötü ve arada olanlar olmak üzere 3’e ayrıldığını söyleyen Dr. Demir, “Hastalığın teşhisinden sonra tedavi yöntemi, tümörün özelliğine göre belirleniyor. Genelde iyi huylu olanlarda biz hastanın yaşına göre yumurtalık koruyucu cerrahi yaklaşımını uyguluyoruz. Ancak tabi ki kanserin tipine göre yumurtalıkların çift taraflı alınması gibi yöntemler ve radyoterapi, kemoterapi gibi yöntemler uygulanabiliyor” diye konuştu.