Uzmanlar, cinsel yolla bulaşan ve en yaygın enfeksiyonlardan biri olan Human Papilloma Virüs (HPV) konusunda uyarılarda bulundu. Medicana Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Akarsu, HPV virüsünün bir kez vücuda girdiğinde hücreler içine yerleştiğini ve dönemsel olarak tekrarlayan enfeksiyonlara yol açtığını söyledi.
Medicana Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Akarsu, 4 Şubat Dünya Kanseri Günü kapsamında cinsel yolla bulaşan ve çiftlerin korkulu rüyası olan HPV virüsüne ilişkin merak edilen sorulara yanıt verdi. Doktor Akarsu, kadın ve erkeklerin genital bölgesinde oluşan HPV virüsünün değil ancak HPV’nin yol açtığı kanser öncesi durumların tedavisinin mümkün olduğunu belirtti. HPV virüsünün bir kez vücuda girdiğinde hücreler içine yerleştiğini aktaran Akarsu, virüsün dönemsel olarak tekrarlayan enfeksiyonlara yol açtığına dikkati çekti. HPV virüsü ve buna bağlı genital siğil enfeksiyonunun cinsel yolla bulaşan hastalıklar gurubunda yer almasına rağmen çok nadiren de olsa cinsel ilişki dışında da bulaşabildiği bilgisini paylaşan Doç. Dr. Akarsu, “Genital siğil gerek erkeklerde gerekse kadınlarda gözle kolaylıkla tanınabilen lezyonlar şeklinde kendini gösterir. HPV’nin düşük riskli tipleriyle ortaya çıkan bu durumların tanınması kolay iken, kanserle ilişkisi olan yüksek riskli HPV enfeksiyonları belirti vermez; ancak tarama testleriyle saptanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

HPV virüsü nasıl tedavi edilir
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Akarsu, virüsün tedavisinin olmadığını ancak çoğu enfeksiyonun kişinin kendi bağışıklık sistemiyle temizlendiğini belirtirken, HPV’nin tedavisine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“HPV virüsünün tedavisinden çok, enfeksiyonun yol açtığı sorunlar tedavi edilmektedir. Günümüzde rahim ağzı kanserinde normal bir hücrenin doğrudan kanser hücresine dönüşmediği, bazı ara basamaklar geçirdikten sonra kanser geliştiği kabul edilmektedir. Smear gibi tarama testlerinde anormal test sonucu olan bireylerde rahim ağzından biyopsi yapılarak, yıllar hatta on yıllar sonra kansere dönüşebilecek bazı kanser öncesi durumlar saptanabilmektedir. HPV virüsünün değil, ancak HPV’nin yol açtığı bu kanser öncesi durumların tedavisi mümkündür. Bu noktada hafif anormalliklerde takip bile bir seçenek olmakta iken, daha ileri anormalliklerde, anormalliğin saptandığı alanın çıkarılması veya bu alanın çıkarılmaksızın çeşitli enerji modaliteleriyle yerinde tedavisi mümkün olmaktadır. Genital siğil, HPV enfeksiyonunun bir başka klinik yansımasıdır. Bunun da ilaçlarla veya cerrahi yöntemlerle tedavisi mümkün olmaktadır.”
Doç. Dr. Akarsu, Türkiye’de HPV tipine karşı yapılan dört aşı türü bulunduğunu bunların da 13-45 yaş arası kadın ve erkeklere 3 doz şeklinde uygulandığını belirtti.