Yaptıkları sürücüsüz araç ile askeri operasyonlara kolaylık sağlamaya aday oldular
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde Teknofest kapsamında gerçekleştirilen "Robotaksi Binek Otonom Araç Yarışması"na katılan üniversite öğrencileri, sürücüsüz gidebilen arazi aracı geliştirdi. Aracın daha da geliştirilmesi ile birlikte askeri alanlar başta olmak üzere pek çok alanda kullanılabilmesi planlanıyor.
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Bilişim Vadisi’nde Teknofest kapsamında gerçekleştirilen "Robotaksi Binek Otonom Araç Yarışması" sona erdi. Yarışma boyunca üniversite öğrencileri tarafından geliştirilen birbirinden farklı otonom araçlar, parkurda yeteneklerini sergiledi. Yarışmada Düzce Üniversitesi MEKATEK takımı tarafından üretilen sürücüsüz arazi aracı dikkat çeken araçlar arasında yer aldı. Buggy olarak tasarlanan araç, manuel olarak arazi ve yokuşlarda rahatlıkla ilerleyebiliyor. Aracı geliştiren üniversite öğrencileri, kendilerine fırsat verildiği zaman AR-GE çalışmaları sonrasında aracın sürücüsüz olarak özellikle askerlerin yürümekte güçlük çektiği dağlık ve patika alanlarda rahatlıkla hareket edip, iz sürebilmesini hedefliyor.
Yarışmaya sıfırdan yeni bir araç düzenleyerek katıldıklarını söyleyen MEKATEK Takım Kaptanı Erkut Kaşıkçı, “Mart ayında çalışmalara başladık. Bunun AR-GE süreci geçen sene katıldığımız yarışmadan hemen sonra başladı. Geçen sene yarışmada edindiğimiz tecrübelerle yeniden bir araç tasarladık. Minimum boyutlarda araç buralarda çok fark ettiriyor. Minimum boyutta olması burada çok büyük bir avantaj. Geçen seneki aracımız buraya pek uygun değildi. Sıfırdan bir araç tasarladık. Yazılımı, elektroniği, mekaniği, her şeyini sıfırdan tasarlayarak yarışmaya katıldık. Şerit takibi kapsamında kullandığımız sinir ağı, arkadaşlarımızın kendi yazmış olduğu bir sinir ağıydı. Özgün bir yazılıma sahiptik. Ancak burada dubaların beyaz renkte olması bizim şerit takibi algoritmamızın kafasını karıştırdı. Şerit takip etmek yerine biz dubaya odaklandık. Dubaya kilitlenince araç şerit üzerinde kalamadı. O yüzden test sürecinde sürekli bunu düzeltmeye çalıştık. 1 haftalık bir test sürecimiz vardı. Düzeltmeye çalıştık, olmadı. En sonunda sensör değişikliğine gittik. Aslında bu sensör değişikliğine gitmemiz kötü. Sensör olarak lidar kullandık. Lidar, bence otonom araçlarda kullanılmaması gereken bir sensör. Lidarı kullanarak otonom araçlar daha çok labirent robotuna dönüyor. Lidar sensör sadece şu parkurda gezebilir" dedi.
“Buraya aslında biz birincilik hedefiyle geldik”
Hedeflerinin yarışmada birincilik olduğunu belirten Kaşıkçı, "Başka herhangi etrafı boş bir yerde, düzgün bir yolda gezemez. Biz burada Otonom Araç Yarışması için gelmedik. Biz burada otonom araç yaptık, otonom aracı normal şehirde, şeritli yollarda gezsin diye yaptık. Yaptığımız testler çok başarılıydı. Buraya aslında biz birincilik hedefiyle geldik. Ama burada dubaların bize böyle sorun oluşturmasıyla büyük bir talihsizlik yaşadık. Ama seneye bunu da yenerek daha da güzel bir şekilde hazırlanacağız” diye konuştu.
“Şu anda arazide manuel olarak rahatlıkla kullanabiliyoruz”
Aracı yaparken diğer araçlardan farklı olabilmesi, dağda, ormanlık alanda rahatlıkla kullanılabilmesi için buggy tarzında tasarlamak istediklerini söyleyen MEKATEK takım üyesi Düzce Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi
Abdülkadir Eroğlu ise, “Daha rahat sürebilelim, yokuşlarda, bayırlarda daha rahat hareket edebilelim, kaldırımdan inerken, çıkarken daha rahat olabilelim tarzında düşüncelerimiz vardı. Böyle bir tasarım seçtik. Güzel bir sonuç oldu bizce. Şu anda manuel olarak arazide rahatlıkla kullanabiliyoruz. Zaten diğer araçlara göre çok güçlü motorları var. Robotaksi yarışmasında kullanılan araçlara göre daha büyük bir bataryamız, daha güçlü motorlarımız var. Buna uygun motor sürücülerimiz var. Arazide rahatlıkla sürebiliyoruz. Otonom sürüş içinse daha çok çalışma yapılması gerekiyor. Özellikle arazi gibi yolun belli olmadığı daha çok patikaların olduğu alanlarda sürülebilmesi için uzun ve ağır AR-GE çalışmaları gerekiyor. Fakat bu konuda çalışmaya niyetliyiz ve sonuçlarını görmeyi bekliyoruz” diye konuştu.
“Askeri kullanım açısından da bu önem arz eden bir konu”
Dağlık arazilerde, ormanlarda otonom araçların kullanılmasının mümkün olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Tabii bunun belirli şartları ve kısıtlamaları var. Örneğin hiç yol olmayan bir alanda bir şoför aracın hareket kabiliyetine bakarak yola devam edebilir. Fakat otonom bir aracın o anda yolu bulabilmesi için farklı koşullar gerekli, ya iyi bir uydu bağlantısıyla haritaya göre yol alabilir ya da bir patika varsa bunu takip edebilir. Farklı senaryolar var burada. Fakat bu alanda büyük bir gelecek var. Sadece insanların kullanımı açısından değil, askeri kullanım açısından da bu önem arz eden bir konu. Türkiye’nin özellikle doğusunda bulunan dağlık arazilerde, bayırlarda, yüksek irtifalı dağlarda askerlerin hareketleri kolay değilken bunun gibi veya çok daha küçük araç boyutlardaki araçların otonom hareket etmesi, oralarda kendi yolunu bulup patikaları takip edip insan izleri araması gayet mümkün bir konu. Bu araçların arazide çalışabilmesi, bu alanlarda kullanılabilmesi için özellikle bunun resmi olarak yapılabilmesi için çok uzun süreli çalışmalar gerekiyor. Şu an biz buraya yarışma amacıyla geldik ve açık kaynaklı, insanların kullanımının ücretsiz olduğu bir sürü yazılım paket kullanıyoruz. Bunların en başta yeniden yazılması, yeniden oluşturulması gerekiyor ki biz bunu lisanslayabilelim, kendi kullanımlarımız için, kendi amaçlarımız için askeri olsun, şahsi olsun kullanılır hale getirebilelim. Bunun için sağlam bir AR-GE çalışması yapılması gerekiyor. Aynı zamanda bu aracın kendi elektroniği gibi diğer konularda yerlilik çalışmaları yapılması ve daha düzgün bir hale, seri üretime uygun bir hale getirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
"Çalışmalara bakıp bize destek olmanızı çok isteriz"
Düzce’deki iş adamlarına da seslenen Eroğlu, "Biz burada bu ülkenin geleceği için, ileride yapılacak işler için çok güzel çalışmalar yürütüyoruz. Sadece robotaksi alanında değil, İHA alanında, model uydu alanında da çalışmalar yürütüyoruz. Düzce Üniversitesindeki laboratuvarımıza gelip bizi görmenizi, aynı zamanda bu yaptığımız çalışmalara bakıp bize destek olmanızı çok isteriz" ifadelerini kullandı.