İZMİR - Eski Milli Eğitim Bakanı ve AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, tartışmalara yol açan 76. madde ile ilgili olarak, "Yasal olmayan hiçbir şey yapmadım, yine bakan olsam yine atama gerçekleştirirdim" dedi. Türkiye`nin 30 vilayetinde düzenlenen Siyaset Akademileri toplantıları için İzmir`e gelen eski Milli Eğitim Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik`in ilk durağı, AK Parti İl Başkanlığı oldu. İl Başkanı Ömür Kabak`la görüşen Çelik, burada görev değişikliğine ilişkin açıklamada bulundu. Çelik, "Hangi konumda olursanız olun mühim olan yaptıklarınızdır. Ben Türkiye Cumhuriyeti`nin en uzun Milli Eğitim Bakanı görevinde bulundum. AK Parti`de nöbet değişimleri sessiz sedasız yapılır. Bu yüzdenbugün burada sizlerle farklı bir sıfatla birlikteyim" dedi.Basın ve medyanın dördüncü kuvvet olmayı kabul ettiğinde ülkede hiçbir sorunun olmayacağını söyleyen Çelik, "Mevlana Hazretleri ne demiş; `İyi bir dost iyi bir aynaya benzer`. Medya da bizlerin dostudur. Yüzümüzü aynaya tuttuğumuzda aydınlanıyoruz. Ama bizlere kişileri farklı ebatlarda gösteren fuar aynası olmayın" diye konuştu.Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla artık haber almanın çok daha kolay olduğunu dile getiren Çelik, yazılı basının çok iyi bir gündem kritiği yapması gerektiğini vurguladı. Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, tartışmalara yol açan domuz gribi aşısını Başbakan Erdoğan`ın yaptırmayacağı iddialarının hatırlatılması üzerine, "model" benzetmesi ile cevap verdi. Çelik, "Başbakanımız eğer aşı olmuyorsa bu aşılanma işleminde mecburi olmadığının göstergesidir. Sağlık Bakanlığımız da açıklamalarda bulundu. Aşının belli bir yaş ortalamasında çok daha etkili olduğu belirtildi. Sayın Başbakanımız kendisini özellikle örnekvermiştir. Aşılanma işleminde herhangi bir mecburiyetin olmadığı konusunda kendisi model olmuştur" dedi. "İZMİR 76. MADDE KONUSUNDA HAKLI DEĞİL" Bir basın mensubunun "Çok tartışılan 76. maddeye ilişkin süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çelik, bu konunun analizini ilk kez İzmir`de yaptığını ifade ederek şunları söyledi: "Biz eğitim sendikalarının ve Başbakanlığa bağlı Danıştay`ın görüşlerini alarak bu yönetmelikleri hazırladık. Ama buna rağmen yine iptal oldu. Devlet boşluk kabul eder mi. Bir okul müdürü yaklaşık 7 yıldır vekaleten okulda müdürlük yapıyor. Peki bu kabul edilebilir mi. Devlet boşluk kabul etmeyeceğine göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun 76. maddesi bakana re`sen atama yetkisi verir. Ben Anayasa`dan ve yasalardan almadığım hiçbir hakkı kullanmadım. Benim yaptığım yasaldır. Kesinlikle meşruolmayan hiçbir şey yapmadım. Biz eğer bütün okul müdürlerini kadrolaşmak adına merkezden tayin etmiş olsaydık, ben okul müdürlerinin atama yetkisini Milli Eğitim Bakanlığı`na bağlı merkezden illere vermezdim. Yaptığım yanlış bir şey değildir. Ben iyi bir şey yaptığıma inanıyorum. Eğer bakan olarak kalsaydım daha binlerce kişiyi o şekilde atayacaktım. Ancak İzmir bu konu hakkında çok daha hararetli tartışmalar geçirdi. Bence İzmir haklı değildir." Çelik, açıklamalarının ardından Siyaset Akademisi 4. etabının ilk dersini vermek için Ege Palas Oteli`ne geçti.