Yaz geliyor, ‘ultraviyole’ ışınlarına dikkat
Dermatoloji Uzmanı Dr. Melek Küçük, “Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için güneş koruyucuları kullanılmalıdır. Bu ürünler, zararlı UV ışınlarını emerek ya da yansıtarak cildin zarar görmesini engeller. Kullanılan güneş koruyucularının sadece UVB’ye karşı değil; mutlaka UVA’ya karşıda da koruyucu özellikleri olmalıdır” dedi.
Yaz aylarına sayılı günlerin kaldığı bu günlerde uzmanlar ultraviyole ışınlarına karşı alınması gereken tedbirler hakkında vatandaşları uyardı. Medicana Samsun Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Melek Küçük güneş koruyucular konusunda bilgi verdi. Dr. Küçük, “Ultraviyole ışınları üçe ayrılır: UVA, derideki melaninin koyulaşmasına neden olur. UVB, derinin erken yaşlanmasına ve güneş yanığına neden olur. Deriye renk veren ‘melanosit’ denilen hücreleri uyarır ve renk pigmentinin yapılmasını; sonuç olarak derinin bronzlaşmasını sağlar. UVC ışınları, ozon tabakasının engeline uğrar ve yeryüzüne ulaşamazlar. Mikrop öldürücü etkileri vardır. Ameliyathanelerde kullanılır. Güneş ışığı cilde temas ettiği zaman, deride hücre düzeyinde bozulmalar yapar. Bu faklılaşmadan etkilenmemek adına; deri kalınlaşır, bronzlaşır ve yeni hücre yapımı sağlanmış olur. Bütün bu savunma mekanizmalarına rağmen; yine de deri hücrelerinde istenmeyen değişiklikler olur. Damarlarda genişleme gelişerek, deri kızarması oluşur. Maruz kalınan süre fazla ise, deride güneş yanıkları oluşur. Kronik maruziyet genetik yatkınlığı olan kişilerde; deri kanserleri, deride alerjik durumlar, deri yaşlanmaları, kılcal damarlarda genişlemeler, deride renk değişiklikleri gibi istenmeyen durumlara yol açar” diye konuştu.
Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak amacıyla güneş koruyucularının kullanılması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Melek Küçük, “Bu ürünler, zararlı UV ışınlarını emerek ya da yansıtarak cildin zarar görmesini engeller. Kullanılan güneş koruyucularının sadece UVB’ye karşı değil; mutlaka UVA’ ya karşıda da koruyucu özellikleri olmalıdır. Özellikle çocukluk çağında maruz kalınan güneş ışınlarının 30-40 hatta daha uzun yıllar sonrasında deri kanseri ve erken deri yaşlanmasına neden olduğu bilinen bir gerçektir. Bu yüzden bu ürünlerin mutlaka bebeklik döneminde kullanılmaya başlanması gerekmektedir. Yapılan çalışmalar güneşten korunmanın sadece yaz aylarına sınırlı kalmaması gerektiği gerçeğini ortaya koymaktadır. Çünkü bulutlu, yağmurlu hatta karlı havada bile UV ışınları mevcuttur. Rüzgar, kar ve soğuk hava UV ışınlarının deri tarafından emilmesini artırır” şeklinde konuştu.
İyi bir güneş koruyucu nasıl olmalı?
Küçük şu bilgileri verdi:
“Güneş koruyucular etkilerini, güneş ışınlarını absorbe ederek, dağıtarak ya da yansıtarak gösterirler. Güneş koruyucular, temel olarak kimyasal ve fiziksel güneş koruyucular olmak üzere iki grup altında toplanırlar.
Fiziksel güneş koruyucular: Büyük partiküllere sahip olması nedeniyle fiziksel olarak bir bariyer oluşturarak UV ışınlarını yansıtma ve dağıtma özelliğine sahip opak maddelerdir. Hem UVA hem UVB’yi absorbe etme özellikleri vardır. Titanyum dioksit , çinko oksit, pudra, kakao yağı, kaolin, fenit kland , iktiyol ve renk verici maddeler içerirler. Fiziksel güneş koruyucuların en önemli dezavantajı partiküller büyük olduğu için görünür katman oluşturmaları ve kıyafetleri boyamalarıdır. Yüz yıkama, yüzme ve terleme ile etkileri geçer. Bu yüzden fiziksel güneş koruyucular günümüzde tercih edilmemektedir.
Kimyasal güneş koruyucular: UV ışınlarını absorbe eden renkli maddelerdir. Kozmetik olarak kullanımları daha kolaydır. Etken madde olarak , PABA veya esterleri benzofenonlar, salisilatlar, antirozilatlar içerirler. Hem UVA hem UVB’ye karşı eşit etkili koruma sağlaması, kullanıcı tarafından iyi tolere edilmesi, kozmetik olarak kabul edilebilir olması, suya dayanıklı olması, yüksek SPF’ye sahip olması gerekir. Komedojenik olmaması ( sivilce yapmaması ). Koruyucu etkilerine göre ve de kullanıcıların deri tipine göre farklı güneş koruyucuları üretilmiştir. Risk grubuna veya deri rengine göre uygun ürün, mutlaka profesyonel kişilerce önerilmelidir. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için; koruyucu kremler, jel ve losyon kullanılmalıdır. Yüksek koruma faktörlü bir güneş koruyucusuyla bile güneşin zararlı etkilerinden korunmak mümkün olmadığından, yardımcı koruma yöntemlerinden de yararlanmak gereklidir.”
Dermatoloji Uzmanı Dr. Melek Küçük korunma yöntemleri hakkında şu tavsiyelerde bulundu:
Güneşin dik açıyla geldiği 11.00-15.00 saatlerinde dışarı çıkmamak. Şapka, gözlük takmak ve açık renk kıyafetler giymek. Gölgede ya da şemsiye altında durmak. Dışarı çıkmadan 20 dk. önce koruyucu sürmek. Her ne kadar 12 saat korudukları söylenerek satılsa da; bu ürünleri 4 saat ara ile sürmek. Terleme, havuz, yıkanma sonrasında mutlaka tekrar güneş koruyucu sürmek. Çocuklar için hem fiziksel hem de kimyasal içerikli ürünler kullanmak. Sadece yaz aylarında değil; hayat boyu, kış ayları da dahil, koruyucu kullanmak. Kullanılan ürünün deri tipine uygun olması, açık ve hassas derililerin yüksek korumalı ürünler kullanması gerekir.”