Yorgun mermi ölümleri, ’olası kastla insan öldürme’ uçundan cezalandırılmalı
Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, yeni yılda sözde kutlama yaparak havaya ateş ederek can alan magandaların işlediği suçun olası kast kapsamına girdiğini ve faillerin "olası kastla insan öldürme" suçundan 25 yıla kadar hapis cezası ile yargılanması gerektiğini söyledi.
Yılbaşında, "sözde yeni yılı kutlayan" magandaların silahlarından çıkan mermiler birçok kişiyi yaraladı. Tokat’ın Erbaa ilçesinde ise yolda yürürken başına isabet eden yorgun mermi nedeniyle ağır yaralanan lise öğrencisi Hanife Büşra Konyar, 6 gün sonra hayatını kaybetti. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve bireysel silahlanmaya karşı yıllardır mücadele veren Umut Vakfı’nın Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, bu tür olayların tamamen önlenebilmesinin önlem alınmasıyla mümkün olabileceğini belirtti. Demirbaş, bu önlemlerin başında, bireysel silahlanmanın azaltılması, bayram, yılbaşı, düğün ve asker uğurlamaları gibi etkinliklerde sözde kutlama adı altında yapılan atışlarının önlenmesinin geldiğini ifade etti.
Prof. Dr. Demirbaş, "Yalnızca yılbaşı gecesi basına yansıyan olaylara baktığımızda, Tokat’ta, Samsun’da ve İstanbul’da üç kişinin, magandaların kurşunlarına hedef olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki Tokat Erbaa’da yolda yürürken başına isabet eden yorgun mermi nedeniyle ağır yaralanan Hanife Büşra Konyar, 6 gün süren yaşam mücadelesini dün kaybetti. Olayın failinin yakalandığını ve tutuklandığını öğrendik. İstanbul’daki 10 yaşındaki çocuk taburcu edilirken Samsun’da ağır yaralanan kişi ise hala yoğun bakımda tedavi altında" diye konuştu.
Olası kast olarak değerlendirilmeli
Daha önce gerçekleşen benzer olaylara bakıldığında, bu tür maganda kurşunlarının neden olduğu ölümlerin; olası kast ve bilinçli taksir esasları kapsamında cezalandırıldığının görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Demirbaş, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bu tarz olaylardaki kararlarına bakıldığında ise ölümlerin olası kast kapsamında değerlendirildiğini belirtti. Timur Demirbaş, "Yargıtay Ceza Genel Kurulu 6 Şubat 1996 tarih ve E. 1/339, K. 10 sayılı kararında; bir düğün evinde odada ateş edip bir kişinin ölümüne neden olan sanığın yaptığı eylem, olası kast kapsamında değerlendirilmiştir. Yargıtay 1. Ceza Dairesi 31 Aralık 2007 tarih ve E.2006/8147, K.2007/9996 sayılı kararında ise alkollü bir sürücünün neden olduğu trafik kazasında sanığın yaralanmayla ya da ölümle sonuçlanabileceğini öngörmesine karşın aracın hızını kesmeyerek kırmızı ışıkta geçerek kavşağa girdiği, yaya geçidinden geçmekte olan maktule çarpıp kaçtığı ve maktulün çarpmanın etkisi ile öldüğü anlaşıldığına göre, eylemin olası kasıtla insan öldürme suçunu oluşturduğu, sonucuna varılmıştır" dedi.
Failler olası kastla kasten insan öldürme suçundan yargılanmalı
Somut bir olayda olası kast ile bilinçli taksiri birbirinden ayırt ederken şu iki sorunun sorulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Timur Demirbaş, şöyle devam etti:
"İlk olarak, failin öngördüğü bu neticenin gerçekleşmesini istemediği mi, yoksa kayıtsız mı kaldığı. İkinci olarak ise failin öngördüğü neticenin gerçekleşmemesi için gayret edip etmediğidir. Dolayısıyla eğer fail, öngördüğü neticenin gerçekleşmesini istememiş ve bunun için çaba da göstermişse bilinçli taksir; buna karşılık fail öngördüğü neticeyi ne istiyor ne de istemiyor, buna kayıtsız da kalarak neticenin gerçekleşmemesi için hiçbir şey de yapmıyorsa yani ’olursa olsun’ diyerek hareket ediyorsa olası kast söz konusu olacaktır. Bu nedenle, maganda kurşunu veya yorgun mermi şeklinde gerçekleşen olaylar, olası kast kapsamına girmektedir. Fail veya faillerin TCK madde 81’de düzenlenen kasten insan öldürme hükümlerine göre cezalandırılması gerekir. Bu durumda 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması gerekir. Olası kast halinde, failin maksat dışında hangi netice ya da neticeleri kabullendiğinin açıkça belirlenebildiği durumlarda, teşebbüs hükümleri de uygulanabilecektir."