Yudum Egemden ve Tohum Derneği, yabani zeytin ağaçlarını ekonomiye kazandırıyor
Yarım asırlık zeytinyağı bilgi ve tecrübesi ile Yudum Egemden, Tohum Derneği iş birliğinde Delice Zeytinlerinin Aşılanarak Ekonomiye Kazandırılması ve Çiftçilerin Desteklenmesi Projesi’ni başlattı. İzmir, Muğla ve Balıkesir Orman Bölge Müdürlüklerinin desteği, İzmir Zeytincilik Araştırma Enstitüsü’nün teknik konularda katkısıyla yürütülen projenin tanıtımı Manisa Davutlar Köyü’nde yapıldı. Aşılanacak toplam 4 bin 500 adet delice zeytin tarımsal kalkınma kooperatifleri aracılığı ile çitçilerin kullanımına verilecek.
Yudum Egemden ve Tohum Derneği, delice olarak adlandırılan yabani zeytin ağaçlarını, ekonomiye ve çiftçilerin kullanımına kazandırmak için Delice Zeytinlerinin Aşılanarak Ekonomiye Kazandırılması ve Çiftçilerin Desteklenmesi Projesi’ni başlattı. Projenin tanıtımı, Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya ve Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh’in ev sahipliğinde Manisa’nın Yunusemre ilçesine bağlı Davutlar Köyü’nde çiftçilerin de katılımıyla yapıldı.
Tanıtım toplantısında konuşan Zeytincilik Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Ünal Kaya, “Türkiye’nin zeytin ağaç varlığı bakımından baktığımızda son 20 yılda 90 milyon ağaçtan 200 milyonu geçkin bir ağaç sayısına ulaşmıştır. Yine delice sayısına baktığımız zaman yaklaşık olarak Türkiye’deki delice sayımızın da 80 milyon civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Diğer zeytinci ülkelerde bizim kadar delice popülasyonu yok. Bunların hepsi birer genetik kaynak. Hepsi farklı çeşit özellik taşımaktadır. Biz kendimiz de delice çeşidi üretiyoruz. Delicelerden çeşit olabilir mi diye araştırmalarımız da devam ediyor. Türkiye’nin her yerinde bunun araştırmasına devam ediyoruz” dedi.
Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk ise Manisa’nın zeytin ağacı varlığıyla zeytinin başkenti unvanı olmayı hak ettiğini anlatarak şunları söyledi: “Manisa’da 2021-2022 yılları rekolte çalışmalarına göre 21 milyon 700 binin üzerinde meyve veren 4 milyon 100 binin üzerinde meyve vermeyen ağaç sayısıyla 26 milyonlara yaklaşan bir ağaç varlığıyla Türkiye’nin sofralık zeytininde birinci olma sıfatıyla, Türkiye’nin ilk ve tek zeytin ihtisas organize sanayi bölgesi olma sıfatıyla elbette ki zeytinde de başkent olmayı hak ediyor. Dolayısıyla projenin seçildiği yer çok doğru ve çok anlamlı. Bu projenin bu aşamaya gelmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”
Ekolojik dengeyi gözeterek deliceleri ekonomiye kazandırmak için çalıştıklarını aktaran İzmir Orman İşletme Bölge Müdürü Zafer Derince, “Çevremizde deliceler vardı. Ancak vatandaşlarımız bunlardan faydalanmakta tereddüt ediyorlardı. Bu noktada Orman Genel Müdürlüğümüz, Tarım ve Orman Bakanlığımız buna bir çözüm üretmek adına bir yasal prosedür oluşturdu. Bu bağlamda rehabilitasyon adı altında buraları rehabilite etmek, bunu yaparken de ekolojik dengeyi gözetmek noktasında çalışma yaptık. Burada amacımız öncelikle kırsaldan kente göçü engellemek. Köylüyü yerinde kalkındırmak ve köylüye bol kazanç sağlamaktı. Bunu yaparken de kesinlikle de ekolojik denge de gözetildi. Bütün dağı aşılayarak değil, gerektiğinde oradaki birtakım delicelerin yerinde delice olarak bırakarak bu çalışmaya başladık. Bu konuda da araştırma enstitüsü müdürlüğümüzün çok büyük katkılarını aldık. Atıl duran deliceleri ekonomiye kazandırmak için çalışma başlattık. Bu proje de destek gördü” diye konuştu.
FAO Saha Proje Koordinatörü Baran Kenan Polat, “Bu projenin çok faydalı bir proje olduğunu vurgulamak istiyorum. Özellikle bölgeye daha sonra ülkemize katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.
Orman Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yüzer ise “Son 20 yılda 5,7 milyon hektar alanda ormanlarımızın genişlemesi için çalışmalar gerçekleştirdik. Bu çerçevede 6 milyar fidanı da toprakla buluşturduk. Dikmiş olduğumuz fidanlar ülkemizin yeşillenmesine önemli katkı sağlıyor. Yapmakta olduğumuz bu çalışmalar bizleri en çok mutlu eden ormanlarda meyveli orman ağacı türleri dediğimiz, yabani zeytinlerin, bademlerin, cevizlerin aşılanması gibi çalışmalar. Biz ormanlarımızı orman köylülerimizle beraber yönetmek istiyoruz. Onların sahiplenmesiyle ormanları korur ve genişletiriz. Biz bu orman köylülerimizin istifadesine sunmak amacıyla yaptığımız bu meyveli orman ağacı türleri çerçevesindeki çalışmalarda bugüne kadar 8 bin 412 köyde gelir getirici orman tesisi yapmışız. Bu çerçevede ceviz, badem, zeytin aşılanması ile 30 milyon adet fidanı toprakla buluşturduk” ifadelerini kullandı.
“Amacımız yerli üretimi artırmak ve çiftçilerimizi desteklemek”
Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh de Tohum Derneği iş birliği ve İzmir, Muğla ve Balıkesir Orman Bölge Müdürlükleri destekleri ile yeni bir projeye imza atmanın heyecanı içinde olduklarını belirterek, “Yerli üretimi arttırmak bizim sloganımız. Projelerimiz yerli üretimi arttırmayı hedefliyor. Bu sayede ayçiçek tohumunda farklı projeler yaptık. Zeytin için de aynı amaçla proje yapıyoruz. Yerli üretimi arttırmayı hedefliyoruz. Bu projenin farklı bir özelliği var; ekonomiye destek veriyoruz. Burada verimsiz ağaçları verimli yapıyoruz; çiftçimiz kazanıyor, ülke kazanıyor, üretici kazanıyor. O yüzden her açıdan çok önemli bir proje. Çok sevdiğimiz de bir proje. Sonuçlarını büyük bir heyecanla bekliyoruz. Krizler bize anlatıyor ki yerli üretim çok önemli. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmamız lazım. Zeytinyağında böyle bir sıkıntı yok. Gıda dünyada çok stratejik bir konum. Ülkeler normal bir ürün yetiştirmekten ziyade stratejik ürün yetiştiriyorlar. Bizim de öyle bakmamız lazım” diye konuştu.
“Projemiz sürdürülebilir olacak”
Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya, projede sürdürülebilirliği esas aldıklarını belirterek şunları söyledi: “Birincisini geçen yıl 3 yıl sürecek bir proje olarak başlatmıştık. O da Savola Gıda Türkiye ile yerli ayçiçek tohumunun desteklenmesi çerçevesinde bir projeydi. Çok da önemli bir projeydi. Yerli tohum denemesini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Trakya bölgesinde bunun ilk ayağını gerçekleştirdik. Bu sene Konya’da çalışıyoruz. Gelecek sene Adana’da çalışarak yerli tohum temin etmeye ve ayçiçek tohum sıkıntısını çözmeye çalışacağız. Bu sene de yine 3 yıl sürecek bir projenin başlangıcını yapıyoruz. Projemiz Manisa, Balıkesir ve Aydın’da uygulanacak. Her ilde 1500 tane delice zeytinini aşılayarak köylülerimize teslim edeceğiz. Aynı zamanda da bir çiftçi ağı kuracağız. Bu ağ ile köylülerimize yüz yüze eğitimler gerçekleştireceğiz. Projemizin sürdürülebilirliğini de sağlamaya çalışacağız”
Bu yıl ilk olarak Manisa’da başlatılan Delice Zeytinlerinin Aşılanarak Ekonomiye Kazandırılması ve Çiftçilerin Desteklenmesi Projesi, İzmir, Muğla ve Balıkesir Orman Bölge Müdürlüklerinin desteği ve İzmir Zeytincilik Araştırma Enstitüsü’nün teknik konulardaki katkısı ile yürütülüyor. Proje çerçevesinde ilk olarak bu yıl Manisa’da 1500 delice ağacı aşılanmaya başlandı. 2023’te Aydın ve 2024’te Balıkesir illerinde 1500’er olmak üzere toplam 4 bin 500 adet delice ağacı aşılanacak.
Yaklaşık 8 bin yıldan beri bilinen zeytinin kültüre alınması M.Ö. 4.000’de Samiler döneminde gerçekleşti. Doğada kendiliğinden yetişen zeytin ağacına, yabani zeytin veya delice (oleaster) deniliyor. Delice, aşılanıp ıslah edilerek kültür bitkisine dönüştürülüp verimli hale getiriliyor. Türkiye’deki halihazırda mevcut delice türü ağaçların aşılanarak ekonomiye kazandırılması, çiftçiye ve ülke ekonomisine en az 20 milyon dolar katkı sağlayacağı tahmin ediliyor.
Yudum Egemden ve Tohum Derneği’nin başlattığı projenin Manisa ayağında Davutlar, Kaleköy, Sarma ve Sarıalan köylerinde aşılama çalışmaları yapıldı. Aşılanan ağaçlar, projeden faydalanacak köylerde kurulan Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri aracılığıyla çiftçilerin kullanımına verilecek. Böylece ekonomiye kazandırılacak olan zeytin ağaçları sayesinde çiftçilerin desteklenmesi sağlanacak.
Sürdürülebilirliğin esas alındığı projede, Çiftçi Ağı kurulacak, eğitimler verilecek. Köylerde kurulacak “Çiftçi Ağı” sayesinde, çiftçiler tüm faaliyetler hakkında bilgilendirilecek, eğitim faaliyetleri ve dönemlik tarımsal bilgiler bu ağ üzerinden duyurulacak. Çiftçi ağı ve kooperatifler aracılığıyla yöre çiftçilerine teslim edilen delice ağaçlarının yetiştiriciliği, hastalıkları ve hasadı konularında eğitimler verilecek. Eğitimler, uzmanlar tarafından köylerde yüz yüze gerçekleştirilecek.