Yumuktepe’de kazılara salgın engeli
Mersin’de geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan Yumuktepe Höyüğünde bu yıl kazılar korona virüs (Covid-19) dolayısıyla yapılamıyor. Salgın dolayısıyla Kazı Başkanı Isabella Caneva da bu yıl gelemezken, 3 kişilik ekip bölgede temizlik ve koruma çalışması yapıyor.
M.Ö. 7 binli yıllarda Neolitik Çağda yerleşim yeri olan Mersin’in merkez Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğünde, bu yıl pandemi dolayısıyla kazı yapılamıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bölgenin korunması ve yapılan kazı çalışmalarının zarar görmemesi için temizlik ve koruma amacıyla çalışma başlattı. Kazı Başkanı İtalya Lecce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva da pandemi dolayısıyla Türkiye’ye gelemezken, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Arkeoloji Bölümünden Dr. Orkun Hamza Kayci’nin kazı başkan yardımcılığını yaptığı 3 kişilik ekip, bölgede temizlik ve koruma çalışması yapıyor. 15 günlük çalışma ile tüm alanda temizlik ve koruma çalışması yapılacak.
"Temizlik ve duvarları korumak için çalışma yapıyoruz"
Yaptıkları çalışmalarla ilgili konuşan Kazı Başkan Yardımcısı Dr. Orkun Hamza Kayci, bu sene pandemiden dolayı kazı çalışmalarının yapılamadığını söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sadece çevre temizliği ve kazı alanlarında koruma yapılmaya yönelik izin çıkardığını belirten Kayci, “Temizlik ile kerpiç ve taş duvarları korumak için çalışma yapıyoruz. Daha çok bu koruma ot temizliğinden sonra özel örtülerle mevcut taş ve kerpiç duvarları kapatıp, üzerini topraklayarak korumaya alıyoruz ki herhangi bir zarar gelmesin, bir erozyonda yıkılıp, tahribata uğramasın. Bu sene çalıştığımız tüm alanlarda koruma gerçekleştirdik. Yani hem neolitikte hem kalkolitik kültür katmalarında hem de Hitit ve ortaçağ katmanlarında korumaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdik. Şu anda kalkolitik tabanda koruma yapıyoruz. Çok önemli bir ilkleri temsil ediyor. Özellikle aşağıdaki alan Yumuktepe’nin meşhur 16. Tabakasıdır. Burası Kalkolitik dönemin başına tarihleniyor. Sonrasında 15. Tabaka geliyor. Yoğun kerpiç malzemeden oluşan bir mimariyi içeriyor. Burası da çok önemli bir tabaka" dedi.
"Yumuktepe Çukurova için çok önemli bir değer"
Yumuktepe’nin çok önemli bir değer olduğunu vurgulayan Kayci, "O yüzden bu sene çok küçük bir ekipte olsa burada çalışma yapmak istedik ve burayı korumaya alıyoruz. Tabi bunlar kısmi koruma. Daha sonrasında bir arkeopark projemiz var. Özellikle bu Kalkolitik alanın üstü bir çatı ile kaplanacak. Umarım gerekli kurullardan, kurumlardan bu proje geçtikten sonra yerel kuruluşlarımızla beraber bunun uygulamasını gerçekleştireceğiz. Yumuktepe ve Mersinliler için aslında tüm Çukurova için çok önemli bir değer olacak ve proje gerçekleştikten sonra ziyarete açılacak. Seneye yine bu dönelerde kazı çalışması yapmayı planlıyoruz. Kazı Başkanımız Prof. Dr. Isabella Caneva pandemi dolayısıyla gelemedi. Umarım bu pandemiyi tüm dünya olarak atlattıktan sonra, kendisinin başkanlığında büyük bir ekiple burada kazı çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
"Dünyada arkeoloji eğitimi alan herkes Yumuktepe’yi bilir"
Yumuktepe kazılarının 1930’lu yıllarda başladığına dikkat çeken Kayci, “Bir kere yakın doğu üzerine arkeoloji eğitimi alan herkes, tüm dünyadaki okullarda bu bölümü okuyanlar Yumuktepe’yi bilir. Özellikle ilk İngiliz kazılarında burası ’tarih öncesi’ Mersin olarak adlandırılmıştır. Aslında buranın birçok önemi var. M.Ö. 7 binli yıllardan başlayıp, M.S. 13’üncü yüzyıla kadar devam eden kesintisiz bir tabakalaşma var. Buna biz yaklaşık 9 bin yıllık bir bilgi arşivi diyoruz. O yönden Mersin için önemli. Çukurova da birçok höyük bulunmakta ama bütün katmanlarda kazısı gerçekleştirilen tek höyük Yumuktepe. O yüzden Çukurova’nın tüm kronolojisini Yumuktepe’de elde edebiliyoruz. O yüzden de referans bir yerleşim konumuna geliyor” şeklinde konuştu.