Aşağıda yazılan hadisleri ve ayeti çoğumuz biliyoruz veya bir şekilde duymuşuzdur.
“Din güzel ahlaktır.”
“Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”
“Devletin dini adalettir”
“Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir” (Nisa /58) *
Dinin ortaya koyduğu bu kurallar, kişiye özel olmayıp herkesi bağlayan ama aynı zamanda toplumsal hayatı zorlaştıran değil kolaylaştıran kurallardır.
***
Ahlak, “Bir toplum içinde kişilerin benimsedikleri, uymak zorunda bulundukları davranış biçimleri ve kurallar bütünü” olarak genel kabul görmüş bir kavram.
Her birey, her toplum kendi ahlaki değerlerini inşa eder ve davranışlara bu değerleri çerçevesinde bir anlam yükler.
Ahlak, yanlış ile doğru, iyi ve kötü, erdem ve kusur ile yaptıklarımızı ve yaptıklarımızın sonuçlarını değerlendirme ile ilgilidir.
Adil olmanın temelinde kişinin içinde yaşadığı topluma ait ahlaki değerleri bilmesi ve sahip olması da gerekir.
Bu çerçevede ahlak adaleti içinde barındıran bir kavramdır.
***
Adil ve zalim arasındaki fark, sahip olunan gücü nasıl kullandığınıza bağlı olarak ortaya çıkacaktır.
Adil olan kişi kanunlara uyan diğerleri ile olan ilişkilerinde dengeli olan iken, zalim kanunları çiğneyen ve hakkı olana hakkını vermeyen olarak ifade edilebilir.
Aslında bu durumu Aristo’da islam öncesi çağlarda da dile getirmiş; zulmü hukuki sınırları aşmak, diğerlerinin hakkını eksik vermek şeklinde ele almıştır.
Kısaca adalet, herkese kendi hakkı olanı vermektir.
Adalet bir kişinin hakları ile başkalarının hakları arasında bir uyumun bulunması hâli, hak ve hukuka uygun olma durumudur.
Bunun yanısıra, devletin farklı hatta karşıt çıkarları olan insanlar arasında hakka uygun bir denge oluşturması durumu olarak kabul edilebilir.
***
Liyakat, “bir şeyi hak etme, bir şeye değer olma, ehil olma ve layık olma” gibi anlamları içermektedir.
Liyakat her dönemde üzerinde fikir birliği olan uygulama noktasına gelindiğinde farklı saiklerle kendisinden uzaklaşılan bir kavram.
Özellikle devlet yönetimini ela alan tüm eserlerde üzerinde önemle durulan bir ilke.
Şeyhülislam Kemâl Paşazade (ö. 1534) şöyle diyor;
"Mansıbda bir olsa dahi ger âlim ü câhil//Zâhirde müsâviyse hakikatte bir olmaz//Altın ile farzâ ki beraber çekile seng//Vezn içre bir olmak ile kıymette bir olmaz." (Yüksek makamlara atama yapılırken her ne kadar âlim ile câhil eşit görülse de hakikatte eşit değildir. Nitekim [bir kilo] altın ile [bir kilo] taş tartıda bir olsa da kıymette bir olmaz.)
***
Kısaca toplumsal düzenin sağlanması ve sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi ahlak ve adalet ile mümkündür.
Liyakat ise ahlaklı ve adaletli bir toplumda kendiliğinden gerçekleşecek bir sonuçtur.
Tarih göstermektedir ki, ahlak, adalet ve liyakatten uzaklaştıkça Türk Milletinin iki yakası bir araya gelmemiştir, gelmeyecektir.
***
Çok eski yıllarda biri öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalıp ölümü herkese duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde çan iki kez, kral öldüğünde ise dört kez çalınırmış. Günün birinde herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkûm etmiş. Kilisenin çanı tam beş kez çalmış bu sefer. Ahali merak içinde
kalkıp papaza koşmuş; “ey papaz efendi kraldan daha önemli biri var mı ki o, ölünce çan beş kez çalınsın?” Papaz yanıt vermiş; “kraldan daha önemli bir şey var. ADALET ÖLDÜ.”
* Mekkeli müşriklerden Osman ibn Talha, Ka'be'nin anahtarını taşırdı. Bu adam, fetih günü, kapıyı kilitleyip Hz. peygamber'in Ka'be'ye girmesine engel oldu, "Peygamber olduğunu bilseydim, onun girmesine engel olmazdım!" dedi. Hz. Alî, onun elinden anahtarı alıp kapıyı açtı. Hz. peygamber (s.a.v.), içeri girip çıktıktan sonra amcası Abbâs, anahtarın kendisine verilmesini istedi. Allah'ın Elçisi ise anahtarın yine eski sâhibine verilmesini emretti. Onun bu emri, sonuçta Osman İbn Talha'nın Müslüman olmasına sebep oldu.
Prof. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü
Prof. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ
Osmaniye Korkut Ata University
Faculty of Economics and Administrative Sciences
Management Information Systems Dept.