Dr. Fahrettin Şanal


Anne babadan sonra…

Anne babadan sonra…


Maşallah, takvimin her gününe bir anlam yüklenmiş! Anneler günü, babalar günü, öğretmenler günü, ne bileyim engelliler günü gibi farkındalık yaratacak günler var. Benim tembelliğime geldi ve öğretmenler günü ile ilgili bir yazı yazmadım. Aynı tembelliği engelliler günü için yapacaktım, ama bizim Çökelik Ömer ile Çıntırık Dede izin vermediler.

Halbuki onlara dedim, geçen haftalarda Osmaniye’ye gittim. Malum Osmaniye’ye ancak bir cenaze vesaire gibi sebeple gidiyorum. Bu sefer de yine bir hısım cenazesine gittim. Allah rahmet eylesin. Gitmişken de şöyle bir etrafı görmek istedim. Kısa süreli de olsa memleketimde bulununca, Osmaniye ile ilgili bir şeyler yazmayı planlıyordum. Fakat bizimkiler illa engelliler günü ile ilgili farkındalığa katkıda bulunacak bir yazı yaz dediler.

Hatta bizimkiler (Çökelik ve Çıntırık) ne dediler biliyor musunuz? Osmaniye ile ilgili yazarsan kendilerine uğramadığın hısım akrabalar alınırlar! Büyük ihtimalle Başak Gazetesi merkezine de uğrama fırsatın olmadığı da ortaya çıkar! Deprem felaketinden sonra ağız tadıyla “ Osmanköy/Osmaniye” yazısı da yazamazsın, en iyisi bizim dediğimizi tut ve engelliler ile ilgili bir yazı hazırla dediler. Bu sefer de ben nazlandım. Ben hiç bir şey hazırlamam. Siz anlatın ben yazayım dedim.

Hemen Çökelik Ömer anlatmaya başladı; “Benim bir Osmaniye’li memur arkadaşım vardı. Osmaniye’li ama başka bir şehirde memur. Bir gün beni aradı. Kayınbabasının evinin bitişiğindeki arsa satılıkmış. Onu almak istiyormuş. Sebebini sordum. Engelli bir kızı vardı. Eğer kendilerine bir şey olursa kızın dayıları veya teyzesi ilerde kıza bakar diye düşünüyormuş! Neden kendi babası gile yakın yerden almak istemediğini sordum. Babası gilin engelli kızına karşı hüsniniyetsiz, merhametsiz ve vicdansız olabileceğini dile getirdi! Şaşırdım! Fakat ben “Engelli kızın teyzesinin veya dayılarının kızına karşı iyiniyetli, merhametli ve vicdanlı olabileceğinin garantisi var mı?” diye sordum. Bu soruma cavap veremedi. Düşündü taşındı, bana hak verdi ve o arsayı almaktan vaz geçti.

Sonuç? Bingo! Geçenlerde, o memur arkadaşla karşılaştık. Bana yaşadıklarını anlattı. Neden? Çünkü, o teyze kuyruksuz uçurtma gibi hepsini dolandırmış! Sadece dolandırsa, iyi fitne fücür, bir de herkesi birbirine düşman etmiş! Dayılar mı? Onları hiç anlatmayayım! Dediğine göre teyzeye yakın olacak diye iyi ki kayınpederinin evinin yakınındaki o arsayı almamış! Yazık, arkadaşım kızının anne baba ölümünden sonra ne olacağı endişesiyle yaşıyor!”

Çökelik Ömer’in şahit olduğu bu gerçek olaydan bir ders çıkarmamız gerekiyor mu? Gerekiyor. Nedir o? Durun hemen derse geçmeyelim belki Çıntırık Dede de bir anekdot anlatır!

Çıntırık Dede’de kendi şahit olduğu bir olayı anlattı. “Bir komşumuzun ikisi kız, altısı erkek toplam sekiz çocuğu vardı. Erkek çocuklarından birisi yaşıtlarına göre zeka yaşı olarak çok geri idi. Yani saf denilen, herkese inanan, kolayca kandırılabilecek tipte bir çocuk olarak düşünün. Çocuk dediysem öldüğünde kırkaltı yaşındaydı. Babası, askerlik yapamaz raporu olan, kendi başına bir iş yapamayan, tahsili sadece hafif okur yazar olan bu oğluna kardeşleri baksın diye bir tapulu ev verdi. Sadece o mu? Bir de onun adına araba aldı. Tabi ki araba kullanamayacak durumda olan birine neden araba alınır? Amaç ona kardeşleri baksın diye! Sonuç? Anne baba öldükten sonra o çocuğun başına neler geldi? Tahmin edin. Kardeşlerden birisi o saf çocuğun önce arabasını sonra da evini elinden aldı, ölmeden önce de hemen elinden bir yazı alarak bütün miras haklarını o kardeşine bıraktığuına dair yazı almış! Bu arada zaman zaman ben rahmetli çocukla karşılaştığımda soruyordum. Ne yeyip ne içtiğini merak ederdim. Ne zaman sorsam yağda soğan, yumurta pişiriyorum derdi! Kendi çamaşırını kendi yıkardı.”

Çıntırık Dedenin anlattıklarını burada kestim. Moralim bozuldu!Kendi kendime “Bu ne yahu?” dedim. Biraz da yüksek sesle demişim herhalde. Bizimkiler irkildi. Hemen hocam bu iki anekdottan çıkaracak dersimiz ne olabilir ki?” diye sordular!

Sahi bu iki hikayeden engelliler, hatta bunu biraz daha genelleyip bakıma muhtaç olanlar için çıkarılacak ders nedir? Çıkarılacak dersi bir düşünelim. Ders ne olabilir ki?

Engelli/bakıma muhtaç bireyler akrabaları bile olsa birilerine teslim edilmemeli! Ya? Devletimiz anne babanın ölümünden sonra da bunların bakımlarını üstlenmelidir. Bilmiyorum ama belki de devlet zaten üstleniyordur! Sizce?

  • Pazartesi 12.1 ° / 9 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Salı 15 ° / 10.5 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Çarşamba 14.6 ° / 8.8 ° false