Merhaba kıymetli okurlarımız,
Gazeteci ağabeyim Abdullah Yalın Kılıç’ı dün kaybettik. Yalın ağabeyimle çok özel ve çok güzel günlerimiz geçti. Yalın ağabeyim hep bana,”Bahri ölürsem benim için ne başlık atarsın”diye sorardı.
İşte en çok başlık üretmekten korktuğum gün geldi çattı. Dün Yalın ağabeyimi toprağa verdik ve hemen bana söylediği söz aklımı geldi. Dünden bu yana düşünüyorum, ne başlık atayım diye. İnsanının çok sevdiğini ve yakanını kaybedince, ne yazacağını da şaşırıyor.
Ben Yalın ağabeyim için atacak başlık bulamadım. O kadar üzüldüm ki, bunu kelimelerle anlatmam olanaksız. Onun için de köşe yazımın başlığını başlıksız diye yazdım.
Gazeteci Abdullah Yalın Kılıç, ömrünü Osmaniye’ye adamış, hiç kimse için aklından gram kötülük geçmeyen, hatta birisi ağladığı mı, onunla beraber ağlayan temiz kalpli bir insandı. Ömründe kimseye “öteye git” bile dememiş bir adamdı. Osmaniyeliler onu o kadar çok severdi ki, lakabı da “Yalın dayı” olarak bilinirdi.
Gazetecilik yaşamında Yalın ağabeyimin, Osmaniye’nin değişmesinde ve gelişmesinde çok faydası oldu. Özelikle spor konusunda Osmaniye’de tekti. Osmaniyespor’u çok severdi, tüm maçlarını gerek iç saha ve gerekse dış sahada yakından takip ederdi.
Osmaniye’de günün olaylarını anlık olarak takip edip zamanında mahalli tvler varken yorum yapar ve tıkanıklıkların açılması ve eksiklerin giderilmesi için devamlı çalışırdı. Yalın ağabeyimi halkın çok sevmesinin yanında yetkililerde çok severdi. Çünkü Yalın ağabeyim kasıtlı ve insanlara zarar verici hiçbir haberi yapmazdı ve içinde de olmazdı. Ömrünü Osmaniye’ye hizmet için adadı. Belli bir süre sonra emekli olanca da beni hemen hergün arar durumlar hakkında bilgi alırdı. Senin için uygun başlık buladım Yalın ağabeyim. Çünkü binlerce başlık geçti aklımdan karar veremedim ve başlık olarak yazımı yayınladım. Sensiz geçirdiğimiz ilk gün. Mekanın cennet olsun. Sensizliğe alışmamız çok zor. Seni asla unutmayacağız güzel ağabeyim.
