Dr. Fahrettin Şanal


“Ben her Haziran Mezun olurum!”

Her bahar aşık olunur mu? Ya da şöyle sorayım. Siz her bahar aşık olur musunuz? Şimdi böyle zor bir soruyla da, yazıya başlanmaz ki! Allah muhafaza evli bir adam böyle bir şarkı söylese aile faciası çıkar


Her bahar aşık olunur mu? Ya da şöyle sorayım. Siz her bahar aşık olur musunuz? Şimdi böyle zor bir soruyla da, yazıya başlanmaz ki! Allah muhafaza evli bir adam böyle bir şarkı söylese aile faciası çıkar. Ama şarkıyı biraz değiştirip “Ben her bahar karıma aşık olurum” derse bir problem çıkmaz. Ne problemi, belki de aile saadetine bir katkı da olabilir. “Ben her bahar aşık olurum” şarkısını hiç dinlediniz mi? O şarkıdan bir kıtayı alıntılayım;

 

                       “Ben her bahar aşık olur,

                        Rüzgar olur, yağmur olurum.

                        Filizlenir anılarda gururum,

                        Taşar içimden ruhum.”

 

Bu şarkı da nereden çıktı? Mevsim bahar değil. Temmuz ayına girdik. Temmuz sıcakları başladı. Olsun. Haziran ayının son günlerini bizim Fakülte Mezuniyet törenleriyle geçirdi. Fakültedeki benim Ofis tam havuz manzaralıdır. Mezuniyet törenleri de Fakültemiz bahçesindeki havuz başında yapılmaktadır. Bizim İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezuniyet törenine katıldım. Çok heyecanlandım. Neden?

2009 yılında sadece bölüm birincisi değil, Fakülte birincisi olarak Mezun olan kızımın mezuniyet diplomasını verirken duyduğum heyecanı, tekrar mı duydum acaba? Alıntı şarkı sözünün üçüncü satırında diyor ya “Filizlenir anılarda gururum.” Halen akdemisyen olan ve bir Üniversitede Öğretim Üyesi olarak çalışan kızım için, gururum sadece anılarda değil ki herdem filizlenmiş haldedir.

Öyleyse heyecanımın anılardaki kızımın mezuniyet töreni ile alakası yok. Acaba 2024 Nisan ayında yaş haddinden (67 Yaş) emekli olacağım, dolayısıyla bu seneki mezuniyet töreni, benim için, resmen hoca olarak katıldığım son tören ondan dolayı heyecanlanmış olabilir miyim? Yok, zannetmiyorum. Yok yok, ben zaten her Haziran ayında yapılan Bölümümüzün mezuniyet törenlerinde heyecanlanırım. Yani benim her zamanki halim. Bu halimi tasvir edecek bir şeyler bulmaya çalışırken aklıma yukarıda bahsettiğim şarkı geldi. Bu şarkıyı biraz değiştirirsem kendi halimi anlatmış olurum diye düşündüm. Sözleri şöyle yapalım;

 

“Ben her Haziran mezun olur,

                        Rüzgar olur, yağmur olurum.

                        Filizlenir anılarda gururum,

                        Taşar içimden ruhum.”

 

Gerçekten 1976 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünde yapılan Mezuniyet töreni her zaman aklımdadır. O muhteşem tören zihnimden hiç silinmez.Türk bayrağının dalgalandığı her yerde görev almaya ve millete hizmet etmeye hazır gençlerdik. Aradan ne geçti ki? Sadece 47 yıl! Bugün değişen ne? Ne değişecek? Bu sene mezun olan gençlerde de, aynı heyecanı gördüm. O hizmet aşkı ve heyecanı dünden bugüne hiç değişmemiş.

Yani demem o ki, gözleri ışıldayan, bu pırıl pırıl gençler bana heyecan veriyor. Her mezuniyet töreninde kendimi onlarda görüyorum. Hani Kuruluş(1987) dizisinde bir şarkı sözü vardı “Beni sende bulurum” diye. Tıpkı onun gibi mezun gençlerde kendimi buluyorum. Mezun öğrencilerimizin derslerine 3. sınıfta mutlaka girmişimdir. Mezun öğrencilerimizin dedim. Yanlış yaptım! Halbuki, ben daha birinci sınıfa kaydolmuş öğrencimize bile meslektaş olarak bakarım. Haklarını yemeyeyim, bölümümüzün bütün Öğretim kadrosu öğrenci arkadaşlara meslektaş gözüyle bakarlar.

Sakın ha, bu mezun öğretmen adaylarına “ama bunlar da şansız çocuklar demeyin”. Malum, önce Pandemi nedeniyle iki yıl, sonra da Deprem nedeniyle bir dönem uzaktan eğitim aldılar. Dolayısıyla bu arkadaşlar tam manasıyla eğitim alamadılar gibi düşünülmesin. Tam aksine Pandemi sonrası öğrenci arkadaşların İngilizcelerinde müthiş bir dev adım attıklarına şahit oldum.

Bilgi donanımı açısından da bir problem yok, teknoloji ne güne duruyor? Eğitimde amacımız nedir ki? Bilgi yüklemek mi? Öğrencileri hayata hazırlamak mı? Eleştirel düşünce ve sorgulama becerisi, kazandırmak mı? Bütün bu soruların cevabı, yıllar önce bir beklenti olarak verilmiş. Nasıl yani? İşte veciz şekilde ifade edilen beklenti; 

“Öğretmenler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” Mustafa Kemal Atatürk (Hâkimiyet-i Milliye: 26.08.1924) 

Haydi genç meslektaşlarım, sizler de, “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” yetiştirmeye gayret edin. Gelecekten umutluyum. Allah yolunuzu açık etsin.

  • Cumartesi 28.5 ° / 15.2 ° Güneşli
  • Pazar 34.3 ° / 19 ° Güneşli
  • Pazartesi 29.3 ° / 15.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı