Merhaba kıymetli okurlar,
31 Mart seçimleri bitti. Ancak Belediye başkanlarının borç tartışmaları bitmek bilmiyor. Türkiye genelinde bazı Belediyeler eski başkanların borçlarını büyük bir branda üzerine bastırarak Belediye binasına astı. Bazıları da sosyal medya hesabından aldıkları borçları liste halinde yayınladı.
Türkiye’de borçsuz Belediye teslim alan kimse var mı, şahsen ben merak ediyorum. Her yerel seçimden sonra böyle bir tartışma başlar, birkaç ay sürer ve biter. Artık alıştık bu tür tartışmalara.
Bana göre hükümet ülke genelindeki Belediyelerin borçlarını bir defaya mahsus olmak üzere silmeli ve bundan sonra kurumunu borçlandıran ve gereksiz harcama yapan Belediye başkanlarına borç kaydedilmeli ve şahsından borçları tahsil edilmelidir.
Her gelen Belediye başkanı ciddi manada para harcayarak o makama gelmektedir. Tabi harcadığı parayı da Belediye’den çıkaracağına güvendiği için çok rahat hareket etmektedir. Benim sisteme geçilmiş olsa bir çok insan Belediye başkan adayı bile olmaya korkar. Milletin parasını harcamak herkese kolay geliyor. Eğer biriktirdiği borçları kendisinin ödeyeceğini bilse bir kuruşun bile hesabını yapar.
Yazık tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı öyle hovardaca harcanıyor ki, insanın içi yanıyor. Ha diyeceksiniz hepsi böyle mi? Tabi ki, hepsi öyle değil. İçinde helal süt emmiş bir sürü Belediye başkanı var. Onları asla kastetmiyoruz. Bu yazıyı millettin parasını su gibi gereksiz yerlere harcayan Belediye başkanlarına söylüyoruz.
Bir bakıyorsunuz ki, bir Belediye’nin 100 katrilyon borcu çıkıyor. Oysa o Belediyeyi satayım desen 10 katrilyon etmez. Bu kadar ağır bir yükü bırakırken hiç mi Allah’tan korkmadınız?.Borç yiyen kesesine yer mantığı ile kurumunuzu nasıl bu hale getirdiğiniz?. Göreve yeni gelen ve hiçbir suçu olmayan yeni başkan şimdi bu borçları nasıl ödeyecek? Gerçi borçlar başkandan ziyade o vilayette yaşayan herkesin demektir. Güçlü olmayan Belediyeler hizmette üretemez. Borcu çok olan Belediyelere ve o bölgede yaşayanlara Allah yardım etsin.
