Merhaba saygıdeğer okurlar,
20 yaşlarında çok zayıf, çıta gibi bir deli kanlıydım. Sabah Gazetesi’nde çalışıyordum. Askerden de yeni gelmiştim. Osmaniye Yeni Çarşı’da Hüseyin Ünaldı ağabeyimin matbaası vardı. Oraya da zaman zaman uğrardım ve konuşurduk. Bir gün “Bahri sana bir mahalli gazete çıkaralım” dedi. O zaman gazete sayısı az. Gazeteciler müthiş ilgi görüyor. Düşündüm ve Hüseyin ağabeyimin teklifi kafama yattı ve Başak Gazetesi’ni çıkarmaya karar verdik.
Tabi gazeteyi orada basınca Hüseyin Ünaldı ağabeyimle samimiyetimiz daha da gelişti. Hüseyin ağabeyim çok yetenekli insandı. İstanbul’daki ünlü bir çok gazetede, bir çok ünlü yazarla çalışmış bir kişiydi. Annesinin rahatsızlığı dolayısıyla Osmaniye’ye dönmüş ve bir daha İstanbul’a gitmemişti. Hüseyin ağabeyim aşırı derecede bronşit hastasıydı ve şifayı Yeni Çarşı’daki matbaasında kapmıştı. Matbaada kalıyordu ve oranın havası çok rutubetliydi. Olan orada oldu. Neyse bunu geçelim Hüseyin ağabeyimin bazı özelliklerinden bahsedeyim.
Eskiden teknoloji bu kadar gelişmemişti. Haftalık gazetelerin baskısı 2-3 gün sürerdi. Bir gün Hüseyin ağabeyimin matbaasına uğradım. Yeni Osmaniye Gazetesi’nin arka sayfasına bir arkadaşının çocuğu dünyaya geldiği için doğum mesajı yazmıştı. Dünyaya gelen çocukta aynı gün vefat etmez mi? Arka sayfada doğum tebriği, ön sayfa da ise, taziye mesajı yayınlamak zorunda kaldı.
Turgut Özal’ın Başbakan olduğu dönemdi. Gazete kağıdına iyi bir zam yapılmıştı. Hüseyin ağabey A-4 kağıdının yarısı büyüklüğünde “yıldırım baskı “ başlığıyla bir gazete çıkarmış ve dağıtım yaptırmıştı. Mini gazeteye “Gazetemizin zam vurgunu yemiş özel sayısı” “Zamlı kağıt sosyetede sükse yaptı” daha çok şeyler yazmıştı ama hatırladığım bunlar. O gün tüm Osmaniye Hüseyin ağabeyi konuştu. Bir gün sonra ise, ulusal gazetelerin çoğunda yayınlandı ve Türkiye Hüseyin ağabeyi mi konuştu. Çok güzel yazılar yazardı. Toplumu ilgilendiren başlıkları güzel atardı. Cesaretliydi, bir gün, bundan 30 yıl önce bir okulda yapılan dini programa Kaymakam katılmamıştı. Hüseyin ağabeyimde “İçkili davetlerin şaşmaz konuğu kaymakam, dini programa katılmadı” başlığını atınca kaymakam şikayetçi oldu ve Hüseyin ağabeyim tutuklanarak bir müddet hapiste yattı.
Hüseyin ağabeyim 45’li yaşlarda evlendi. Bekar çok yaşadığı için güzel yemek ve kek yapardı. Bir çok gazeteci arkadaş yemeklerden ve kekten yemek için gelirdi.
Ne yapsak, ne desek boş. Bu dünyadan yeri kolay kolay doldurulamayacak bir Hüseyin Ünaldı geçti. Adı her zaman minnet ve rahmetle anılacak doğru düzgün bir ustayı toprağa verdik. Mekanı cennet olsun.
