Merhaba sevgili okurlar,
Günler gerçekten su gibi akıp geçiyor. Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklarla dolu bir haftayı daha geride bıraktık. Herkese iyi tatiller diliyorum.
Bugünkü köşe yazımın başlığına dikkat ettiniz mi? Osmaniye’de iş yapan müteahhitler sanki özel seçilmiş gibi ya işlerini yavaş yapıyorlar, ya da düzenli ve tertipli bir şekilde iş yapan bir müteahhit, henüz Osmaniye’ye gelmedi. Osmaniye’ye dışarıdan gelen bu müteahhitlerin hemen hepsi böyle. İşini düzgün yapmayan müteahhitler sanki özel olarak Osmaniye’yi buluyor gibime geliyor.
D-400 karayolu üzerinde hızlı tren geçişi için yapılan iki köprü yaklaşık iki yıl sürdü. Oysaki başka vilayetlerde yapılan köprülerde işin başlayış ve bitiş süresi 90 gün olarak belirtiliyor. İşi alan müteahhitte söz verdiği sürede işini bitiriyor.
Ancak Osmaniye’de bu uygulamayı görmek mümkün değil. Osmaniye’de iş yapan müteahhitlerin böyle bir sıkıntısı yok gibi görünüyor; "Ne zaman biterse bitsin" mantığındalar.
Osmaniye’nin alt yapısını yapan müteahhit arkadaş.
Tam 2 aydır Salıpazarı yolu caddesini trafiğe kapattınız. Burada ne varda bu kadar uzun sürdü. Keşke çıkıp kamuoyuna anlatsanız.
Bu durum neden böyle oluyor anlamak zor. Acaba işlerini geciktirdiklerinde daha fazla para mı alıyorlar.? Yoksa bu müteahhitlerin arkasında güçlü bir destek mi var, kimse bir şey diyemiyor mu? Başlayan inşaatların geç bitmesi Osmaniye’ye özgü bir durum gibi geliyor. Söz konusu müteahhitler yoksa kimsenin sesi çıkmıyor diye bizi adam yerine mi koymuyor?
Bunu sadece bir müteahhit için söylemiyorum; maalesef Osmaniye’de iş yapan müteahhitlerin çoğu aynı durumdadır. Tabii ki, Osmaniyeli müteahhitler bu sözlerimden alınmasın; sözüm tamamen dışarıdan gelip burada iş yapan müteahhitleredir.
Osmaniye halkı olarak bu durumu hak etmiyoruz. İnşaatların zamanında ve kaliteli bir şekilde tamamlanmasını beklemek en doğal hakkımız. Yetkililerin ve halkımızın bu konuda daha bilinçli ve duyarlı olmalarını temenni ediyorum.
