2023 Aralık ayının son günlerinde bizim Çökelik Ömer ile karşılaştım. Bana geçen sene yazdığım “Bu yıl çok başka olacak!” yazımı hatırlattı. Devamında da, arka arkaya sorular sordu. Özeti, gerçekten umutla başlayan geçen yıl, yani 2023 benim için çok başka olmuş mu? Yeni yıl, yani 2024 yılı için de, yeni yıl kararlarım var mı? Bizim Çökelik Ömer de neleri merak ediyor. Sosyal medyada güzel bir söz görmüştüm. Neydi o söz? Hatırladım. “Sadece takvim değişecek, dertler hep aynı, telaş yapmayın.” Çökelik bu sözü ima ediyor gibi geldi bana! Sanki “boşa yeni yıl kararları benzeri yazılar yazma, sadece takvim değişiyor, gerisi hikaye! Okurların kafasını karıştırma!” demek istiyordu.
Gerçekten öyle midir? Sizler her yeni yıl öncesi kendinize göre kararlar alıp, hedefler belirlemez misiniz? Diyelim ki kararlar aldınız, kendinize hedefler koydunuz. Bu kararlarınızı gerçekleştirmeye ve hedeflerinize ulaşmaya çalışmaz mısınız? En azından gayret edersiniz. Hatta elinizden gelen her şeyi yaparsınız. Değil mi? Haksız mıyım?
Ama, bizim ki ham Çökelik, pardon yanlış yazdım. Tam Çökelik. Çökelik Ömer’e göre insanlar gerçekleştiremeyecekleri kararları alırlar. Kendilerine ulaşamayacakları hedefler koyarlar. “Mesela?” dedim. Aldığım cevaba bakın! “Meselası mı var. Onlarca yeni yıl karar örneği verebilirim.” dedi. Başladı sıralamaya. “2024 de;1- Spora başlayacağım 2- Yememe içmeme dikkat edeceğim.(Sağlıklı beslenme) 3- Sigarayı bırakacağım(!) 4- Kilo vereceğim 5- Yeni bir hobi bulacağım (bir yabancı dil öğreneceğim)...” Baktım daha sıralamaya devam edecek, tamam bu kadar yeter dedim. Bu sefer ben sordum. Bu masum kararları gerçekleştirmede ne var? Çökelik Ömer, “İnsanlar buna benzer kararları alırlar, ama bu kararlardan Şubat ayına gelince, belki de bazen gelmeden vaz geçerler.” dedi.
İnsanın çok bilmişiyle de konuşmak zor oluyor! Onun için lafı uzatmadan Çökelik Ömer’e eğer var ise,kendisinin aldığı yeni yıl kararları, hedefleri hakkında konuşmasını istedim. Dedi ki, “Eğer yeni yıl kararları alacaksan önce geçmiş yılın bir muhasebesini yapacaksın.” Biraz da kafasını karıştırmak için mahsustan “geçen yılın mı, geçmiş yılların mı muhasebesini” diye sordum. Adam kurnaz. Hemen politik cevap verdi. “Ne farkeder? Önemli olan geçmişin muhasebesinden alınan ders ile, geleceğe emin olarak ve umutla bakmak lazım.” dedi. Abo, bizim çökelik tam bir filozof çıktı. Gerçi o, bu filozof lafından hoşlanmaz. Vardır bir bildiği, diyebilirsiniz.Bildiği ise edindiği tecrübelerden öğrendikleridir. Başka bir şey değildir.Hani tecrübenin kaba bir tarifi vardı. Affınıza sığınarak yazayım. Yok kaba tarifi yazmayayım. Kibar bir tarif yapayım. “Tecrübe hayattaki yenilgilerinizden öğrendiklerinizin bileşkesidir!”
Anlaşılan Çökelik Ömer de hayatta epey bir yenilgiye uğramış! Ona göre de, kendine has kararlar almış. “Haydi Ömer agam yeni yıl kararlarından birkaç tane örnek ver. Bizler de öğrenelim.” dedim. O da başladı anlatmaya; “Aldığım birinci karar, bundan sonra hayatta kimseye güvenmeyeceğim.” dedi. O nasıl söz diye, düşündüm? Öyle ya, malum “güven sevgiden önce gelir.” diye bir söz vardır. “Hısım, akraba, arkadaş ve diğerlerine de mi?” diye sordum. “Evet.Babam dahil.” dedi.(Allahtan ki babası hayatta değil!Sizlere ömür.)Neden? Niçin? Bir mana veremedim! Ben şok!
Şoku çabuk atlatıp, hemen konuyu değiştirmek istedim. Onun için, ikinci yeni yıl kararını sormaktan vazgeçtim. O ise, aldığı birinci yeni yıl kararının sebebini anlatmak istiyordu. Nitekim anlattı da! Ama gazetecilerin bir deyimi var ya “Off the record” yani kayıt dışı, yayımlanmamak üzere, ben de öyle dinledim. Ona söz verdiğim için, onun anlattıklarını tabii ki yazmayacağım. Ama, sizler Çökelik Ömer’i hiç kimseye güvenmeme kararını aldıran sebepleri düşünmekte özgürsünüz. Tahminlerde de bulunabilirsiniz.
Neyse, Çökelik Ömer muhabbetini ve onun yeni yıl kararlarını burada bırakalım. Kendimize bakalım.2024 yılı için gerçekçi, uygulanabilir yeni yıl kararları alalım. Tabii ki, kararlar alırken geçmiş tecrübelerimizi göz önünde bulunduralım. Ne diyeyim? Sağlıklı, huzurlu, mutlu nice yıllar dileyerek, yazımı noktalayayım.
