İsmet İpek


Dereobası’nda Pirsofu Dede

Dereobası’nda Pirsofu Dede


Osmaniye/Dereobası Köyü’ndedir. 

Rivayet edilir ki Pir Sofu 3 kardeşin en küçüğüdür. Osmaniye’nin yazın kırk dereceyi bulan sarı sıcağında ekin biçen ağabeyi dağlara bakıp ah çekmiş “Keşke şu dağlardaki karlar burada olsa da yesek” demiştir.

Bunun üzerine Pir Sofu dua etmiş, duası bitmeden abisinin yanına tabak dolusu kar gelmiştir. Ama sırrını ele veren Pir Sofu gözden kaybolup gitmiş, bir daha görülmemiştir.

 

TOPRAKKALE’DE SÜLEYMAN DEDE

Toprakkale’dedir. Osmaniye-Toprakkale yolundan 1 km içerde, Ziyaret Sokağı denen toprak yolun nihayetindeki tepededir.

Süleyman Dede’nin kimliği bilinmemektedir.

Süleyman Dede’nin mezarı eski Toprakkale Köyü Muhtarlığı tarafından taş duvarla çevrilmiş, önüne de “Çaputtan medet umulmaz, Allah’tan umulur. Evliyalar Ruhuna Fatiha” yazılı bir levha ile ziyaretçiler ikaz edilmiştir.

Son yıllarda çalılık ve dikenlikler temizlenmediği için mezar görünmez hale gelmiştir.

 

FAKIUŞAĞI’NDA YAĞMUR DEDE

  Osmaniye/Fakıuşağı Köyü’nde, Köye 7 km mesafede, Osmaniye’ye bakan Yağmurtepe’dedir.

  Köylüler, çamlık alanda, pürenlerin arasındaki bir kaya parçasının önünde olduğunu söylemektedir.  

              Denilir ki Yağmur Dede bir pir-i fani kişidir. Halk ne zaman dara düşse içlerinden birkaç olgun kişi seçilir, dua etmesi için Yağmur Dede’ye gönderilir. Yağmur Dede’nin duası ile bolluk bereket meydana gelir. Mevsim kurak gitse dua etmesi istenir.

             Yağmur Dede’nin ölümünden sonra da halk bu geleneği devam ettirmiş, kurak mevsimlerde mezarını ziyaret etmiştir.

            Yağmur duası halk arasında bir oyun haline gelmiştir.

             Kurak mevsimde, akşam toplanan köy çocukları uzun bir çubuğa bez bağlayıp başlarına çuvaldan börk yaparak, teneke çalarak ev ev dolaşıp yağ, bulgur gibi yiyecek toplamıştır. 

Ev sahipleri de ellerine geçirdikleri tas, ibrik, bakraç veya helkedeki suyu dökerek çocukları önce bir güzel ıslatan ev sahipleri istediği yiyecekleri vermişlerdir.

Halk arasında Modu Modu, Bodu Bodu veya Çomçalı Gelin diye de bilinen bu ritüelde çocuklar toplu halde giderken veya evlerden yiyecek isterken bir ağızdan aşağıdaki tekerlemeyi söyleyip dua etmişlerdir.

“Yağ yağ yağmur,

Teknede hamur.

Ver Allah’ım ver,

Sicim gibi yağmur.

 

Yağ verenin oğlu olsun.

Bulgur verenin kızı olsun.

Vermeyenin canı sağ olsun.

Yağmur Dede şahit olsun.”

Türkistanlı araştırmacı Çağatay Koçar diyor ki;

            “Yağmur yağdıran Yada Taşı Türk boylarının hepsinde mevcuttur. Türkistan’daki Türk boyları yağmur yağdırma taşına; yada, cada, sata, dada, çaytaşı ve kara taş gibi adlar vermişlerdir.

            Türkistan’da yağmur çağırma töreni akşam yapılır. 15–20 erkek toplanır. İki kişi eşeğe biner. Diğerleri ardından giderler. Her evin önünde yüksek sesle ‘Sust Hatın’ şarkısını söylerler. Ev sahibi eşeğe binen kişilerin üstüne su döker ve istedikleri; buğday, ekmek, şeker, para verirler.

            Sust hatın şarkısında kuraklık endişesine feryat vardır. Yağmur yağması için yalvarılır.

            Sust hatın, sultan hatın        

            Kölenkesi meydan hatın.

            Sust hatın, suvsız hatın

Köylekleri boz hatın.

 

Yağmır yağsın

Buğday pişsin

Harman dolsun

Suv hatın.”

            Yağmur çağırma törenine gidenler toplanan yiyecekleri pişirerek köy ahalisine dağıtırlar. Böylece yağmur yağacağına inanırlar.” (Çağatay Koçar, Türkistan Halk Edebiyatında Yağmur Çağırma Törenleri, Karacaoğlan ve Çukurova Halk Kültürü Sempozyumu, Adana-1990)

 

HALK KÜLTÜRÜNE SAYGI

Adana Vilayeti Salnamelerinde adları geçen ulu kişilerden; Karaçay’da Hasan Dede, Dereobası’nda Pirsofu, Fakıuşağı’nda Yağmur Dede ve Toprakkale’de Süleyman Dede Osmaniye’de halk tarafından saygı gösterilen dini şahsiyetlerdir.

            Kınık şehrinin talan olması üzerine başlayan aşiret devrinde, mektebin medresenin, caminin hocanı olmadığı halkın göçebe yaşadığı, nikâh kıyacak, cenaze yıkayacak hoca bulunmadığı devirde bunlar halkın itikadını canlı tutmuş kutsal şahsiyetlerdir. 

            Osmaniye uluları halk kültürümüzü çok etkilemiş, aileler kendilerine dede ismini vermişlerdir. Öyle ki Osmaniye’nin kurucularından 11 aile dede ismiyle bilinmektedir; Alibekiroğlu Dede Efendi, Dede Bozdoğan, Sarı Dede (Dede Demir), Alicik Dede (Dede Özgüven), Dede Çıtırık, Dede Karabıyık, Dede Kahraman, Bekçi Dede (Dede Kara), Dede Çardak, Dede Karaca, Dede Hasan (Teke) isimlerini bu ululardan alan kişilerdir.

Halk kültürümüz içinde çok önemli yeri olan Osmaniye ulularına saygı gösterilmelidir. Onların mezarları düzenlenmeli, mezarlarında nasıl dua edileceği konusunda ziyaretçiler bilgilendirilmelidir.  

Mesela, Adana/Adnan Menderes Bulvarı’nda bulunan Çoban Dede’nin mezarı Belediye Başkanı Aytaç Durak tarafından türbe haline getirilmiş, 150 dönümden oluşan çevresi “Çoban Dede Parkı” olarak düzenlenmiştir. Kozan Kalesi önündeki Hasan Esat Bağdadi hazretlerinin mezarı Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan tarafından türbe haline getirilmiştir.

 

Osmaniye ulularından Karaçay’daki Hasan Dede’nin unutulmaması için yerine bir türbe ve mescit inşa edilmeli, halk o türbede dua etmeli, özellikle yeni evlenen gençlerin orada iki rekat namaz kılmasına fırsat verilmelidir.

  • Cumartesi 28.5 ° / 15.2 ° Güneşli
  • Pazar 34.3 ° / 19 ° Güneşli
  • Pazartesi 29.3 ° / 15.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı