Merhaba saygı değer okurlarımız,
Başak Gazetesi kurulduğundan bu yana hep objektif yayın yapar. Kimseye iftira atmaz. Haksız yere kimseyi yerden yere vurmaz. Bundan dolayı da herkesin güvenini kazanmıştır.
Geçtiğimiz günlerde Osmaniye Şehir içi Birlik Kooperatifi ile ilgili bir eleştiri yaptık. Tabi hemen kooperatif yetkilileri ile de bir görüşme yaptık, kim haklı, ki haksız durumu öğrenmeye çalıştık. Bir dokunduk. Bin ah işittik.
Öncelikle şunu söylemek gerekirse, şehir içi otobüslere bedava binme hakkı olan kişi sayısının çok fazla olduğunu öğrendik. Bir ayda şehir içi otobüslerine 86 bin kişi bedava binmiş. Bu rakam çok çok büyüktür. Şehir içi otobüsleri hesaplarını haftalık olarak alıyormuş. Bir otobüs sahibi, bir haftalık tüm masrafları hesaplamış ve haftada kendisine kalan karın 500 lira olduğunu söyledi. Öyle ki, şehir içi otobüslerinde sırası olan insanların çoğu arabasını ve sırasını da satışa çıkarmış, ama alanda yok. Sizin anlayacağınız şehir içi otobüsleri ne zarar ediyor, ne kar ediyor. Bu insanlar para kazamazsa çocukları ne yiyecek? Yaptığı işten kar edemezlerse yaşamlarını nasıl sürdürecekler?.
Şunu açıkça ifade etmem gerekirse, şehir içi otobüslerinin şoförleri insanlara saygısız davranması hariç, ne diyorlarsa doğruyu söylüyorlar. Şehir içi otobüslerinin hizmet edebilmesi için bizlerinde anlayışlı olması gerekiyor. Bir ayda 86 bin bedava yolcu olmaz. Bu otobüslere bedava binme hakkı olanların bundan böyle sadece gezmek için günde 10 tane otobüs hattına binmesi yanlıştır. İşiniz olmadığı takdirde otobüsler bedava diye lütfen yollara düşmeyin. Size bir şoförün anlattığını aktarayım durumu daha iyi anlayın. “Bahri bey sefere çıktım. Otobüste 12 yolcu var, 11 tanesi bedava binme hakkı olan yolcu. Hadi biz ne yapalım sen söyle” dedi. Bu insanlara yazık değil mi? Herkes çoluk çocuğuna ekmek götürmek için direksiyon sallıyor. Para kazanamazsa akşam evine ne götürecek. Aracının bakım onarımı ve yakıtını nasıl alacak?
Bu meselenin kökten çözülmesi için öncelikle otobüslere bedava binen insanlar her gün gezmek için otobüse binmemelidir. İhtiyacı olduğu zaman otobüse binmelidir. Otobüs şoförleri özellikle müşterilerine karşı kibar bir dil kullanmalıdır. Hatta bu konuda şoförlere eğitim verilmelidir.
Ayrıca bu konuda tecrübeli birisine sordum. Bu iş nasıl çözülür diye. Hemen şunu söyledi. “Otobüse bedava binme hakkı olanlar % 50 indirimli olarak ücret ödese, hem zarar etmeyiz, hem de otobüse binen sayısında ciddi azalma olur.” Bana göre de bu yol en makul çözümdür. Bu sayede her iki tarafta zarar görmemiş olur.