Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Eleştiriye açık olmak, her yöneticinin ve her bireyin asli görevi olmalıdır. Eleştiri göremediğini gösterir, yapamadığın işlere ışık tutar.
Yıllar önce, eleştiri müessesesi daha çok işlerdi. Yıllar su gibi akıp gidiyor, çağ değişiyor ve insanların eleştiriye daha açık olması gerekirken, eleştiriye daha çok kapanıyoruz. Asla eleştiri yapılmasını istemiyoruz.
Oysaki eleştiriye açık yöneticiler ve toplumlar kendisini daha çok geliştirir. Eleştiriye açık olmak, Göremediğin kendi hatalarını görmeni sağlar. Eleştiriye açık olmak, kişilerin kendisini geliştirmesine çok büyük katkı sağlar.
Yıl 2024, nedense eleştirilere daha da kapanıyoruz ve tahammül edemiyoruz.
Önceki yıllarda Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Karayiğit vardı. Bizi her gördüğünde “Beni eleştirin, en sert şekilde eleştirin, çünkü ben eksiklerimi sizin sayenizde daha iyi görürüm. Siz milletin gözü kulağısınız ” derdi. Şimdi etrafımıza bakıyoruz, eleştiriye birçok insan gelemiyor. Hemen tepki veriyor. Her yaptığını doğru sanıyor. Her işi kendinden iyi bildiğini zannediyor. Durum hiç öyle değil, ama kendi öyle sanıyor. Şunu herkes iyi bilmeli ki, eleştiriye kapalı olan, hiç kimsenin başarıyı yakalama şansı yoktur. Başarılı olan yöneticilere bakın, hepsi de eleştiriye açık olduğu için başarılı olmuştur. Bana göre başarılı olmanın kaynağı eleştiriye açık olmaktır. Tabii eleştiri derken de, yerinde, zamanında ve yapıcı yönde eleştiri her zaman çok faydalıdır. Sizi eleştirenlere kızmak yerine teşekkür etmeniz gerekir.
Atalarımızın bir sözü var “Güldürenin yanına değil, ağlatanın yanına gidin” bu söz çok anlamlıdır. Sizi eleştirene kıza bilirsiniz. Ancak ilerleyen zamanlarda eleştirilmesinin faydalarını mutlaka görürsünüz. Eleştiri güzeldir, herkesin de açık olması gerekir diye düşünüyorum.