Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Havaalanları, yolcunun kolaylığı ve konforu düşünülerek işletilmesi gereken kamusal alanlardır. Ancak son yıllarda, özellikle otopark ve yeme-içme fiyatları sebebiyle bu alanlar adeta “ticari kazanç makinesi”ne dönüşmüş; sonuçta yolcu, zorunlu bir hizmeti kullanırken cepten ağır bir ücret çıkarmaya zorlanıyor. Bu durumu basitçe tanımlamak mümkün: ülkemizde havaalanları, vatandaşın üzerinde “silahsız soygun” uygulayan mekanlar haline geldi.
Somut örnek vermek gerekirse; Çukurova Bölgesel Havalimanı’nda günlük 24 saatlik araç park bedeli 450 TL iken, dışarıdaki özel bir otoparkta aynı sürenin ücreti 50 TL civarındadır. Havalimanındaki fiyat sekiz kat daha fazla. Benzer şekilde piyasada 0,5 litrelik suyun maliyeti 5–10 TL iken, havaalanlarında bu rakam 100 TL’ye kadar çıkabiliyor. Yolcu uçuş öncesi veya çıkışta bir şeyler almak zorunda kaldığında cebinden çıkan miktar birkaç yüz lira ile sınırlı kalmıyor; bazen tek bir öğün yemek bedeli 1.500 TL’yi bulabiliyor. Bu farklar, ekonomik mantık ve hizmet eşitliği açısından kabul edilemez.
Peki bu fiyatları bu kadar uçuran sebepler neler?
Bir kısmı kira ve işletme modeline bağlanıyor: havalimanı işletmecileri ve kiraya veren taraflar yüksek kiralar dayatabiliyor; buna karşılık sorumluluk ve denetim mekanizmaları yetersiz kalabiliyor. Hatta bazı çevreler “yer maliyeti yüksek, kiralayan haklı” diye savunma yapıyor; oysa kamu hizmeti niteliği taşıyan bir alanda fiyatların bu düzeye gelmesi toplumsal vicdanla bağdaşmıyor. Havaalanı, uçak yolcularına hizmet etmek için vardır; vatandaşın cebini soymak için değildir.
Buradan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Mehmet Uraloğlu’na sesleniyorum: Havaalanlarında uygulanan bu fiyat politikalarının farkında mısınız? Yıllardır devam eden bu sistem, kullanıcı mağduriyetlerine yol açıyor ve kamu otoritesinin gerekli düzenlemeleri yapmasını bekliyor. Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, kira sözleşmelerinin şeffaflaştırılması ve tüketici haklarının korunması için acil adımlar atılmalıdır.
Son olarak, bu mesele yalnızca tek bir şehir veya tek bir havalimanı sorunu değil; örgütlü denetim, şeffaf kira politikası ve tüketiciye erişilebilir alternatiflerin teşvik edilmesiyle çözülebilecek ulusal bir konudur. Havaalanları, vatandaşın zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için güvenilir, adil ve makul fiyatlarla hizmet sunmalıdır. Aksi halde “uçuş”un öncesi ve sonrası, yolcular için tatilden çok finansal bir yük haline gelir.
Okuyucularımızın da görüş ve deneyimlerini bekliyoruz — hangi havalimanında hangi fahiş fiyatlarla karşılaştınız? Bu konunun takipçisi olacağız; çünkü kamu hizmeti, kazanç bahane edilerek istismara açık bırakılamaz.




