Bahri Çolpan


Karaçay İle Ne Probleminiz Var?

Osmaniye merkezde yaşayıp yaz aylarında yaylaya çıkamayan vatandaşlarımız için Karaçay Vadisi, adeta şehrin tek nefes alma alanı konumundadır.


Merhaba kıymetli okuyucular,

Osmaniye merkezde yaşayıp yaz aylarında yaylaya çıkamayan vatandaşlarımız için Karaçay Vadisi, adeta şehrin tek nefes alma alanı konumundadır. Şehrin kalabalığından, sıcağından bunalanlar için doğayla baş başa kalabilecekleri nadir yerlerden biridir Karaçay. Fakat dün orayı bir kez daha görünce içim burkuldu.

“Gidip bir bakayım” dedim. Keşke demeseydim… O güzelim Karaçay Vadisi, bakımsızlıktan perişan bir haldeydi. Her yan otlarla, dikenlerle kaplanmış. Yolun kenarındaki bükler neredeyse yolun içine kadar sarkmış. İnsan yürümeye çekinir hâle gelmiş.

Geçtiğimiz aylarda Osmaniye Belediye Başkanımız, Karaçay Şelalesi’ne yürüyüş yolu yapılacağını ve projenin tamamlandığını açıklamıştı. Bu, gerçekten sevindirici bir gelişme. Kendilerini bu adımlarından dolayı kutluyorum. Ancak bazı önemli noktaları da dile getirmek zorundayım.

Daha Karaçay Vadisi’ne girerken, karşınıza yaklaşık 100 yıllık bir köprü çıkıyor. O kadar dar ki bir araç ancak geçebiliyor. Üstelik her kış mevsiminde yağışlar artınca bu köprü yıkılma riskiyle karşı karşıya kalıyor ve ulaşım kesiliyor. Bu durumu yıllardır yaşıyoruz. Önlem alınmadığı takdirde bir gün gerçekten çok ciddi sonuçlar doğurabilir.

Yolun ilerleyen kısımlarında ise manzara içler acısı… Temizlik yok, çevre düzenlemesi yok. Oysa ki bu vadide yapılacak temizlik çalışmaları, köprünün yenilenmesi ya da yeni bir geçiş yapılması öyle büyük bütçeler gerektirmez. Belediye’nin kaynaklarının sınırlı olduğunu biliyoruz, büyük projeler yapılamayabilir. Ama bu tür düzenlemeler için yalnızca iyi bir niyet ve kararlılık gerekir.

Eğer dışarıdan gelen bir misafir Karaçay Şelalesi’ni ziyaret etmek istese, daha yolun başında karşılaştığı bu manzara karşısında geri döner. Bu Osmaniye için büyük bir kayıptır. Karaçay Vadisi’ne bakım yapmadan, şelaleye yol yapsan ne olur ki?

Gelmiş geçmiş belediye başkanlarımız arasında rahmetli Musa Şahin ve Memili Kırıkkanat, Karaçay’a gerçekten kıymet vermişti. Ancak onlardan sonra göreve gelenler bu güzelliğe gereken ilgiyi göstermedi. Her gelen Karaçay’a sadece gezip, birkaç kare fotoğraf çektirip gitmekle yetindi. Oysa önemli olan, kalıcı işler yapmak, hizmet üretmektir. Eser bırakmak, vatandaşa dokunmaktır.

Karaçay böyle sahipsiz kalamaz. Bükleri temizleyin, çevre düzenlemesini yapın. Yukarıdan akan su kaynaklarıyla yeni şelaleler oluşturulabilir. Bunlar yapılırsa hem Osmaniye kazanır hem de halkın memnuniyeti artar.

Hatta şunu da açıkça söylüyorum: Beni gönüllü olarak görevlendirin, yanıma bir ekip verin. 15 gün sonra Karaçay Vadisi’ni tanıyamayacaksınız. El birliğiyle orayı yeniden canlandırabiliriz. Her gün çok kıymetli; bir günü bile boşa geçirmeyelim. Gelin, Karaçay’ı çiçek gibi yapalım. Gelen vatandaş da sizi takdir etsin, dua etsin.

Bu yazıyı kaleme alırken hem vatandaşlardan aldığım geri bildirimlere hem de bizzat gözlemlediğim duruma dayanıyorum. Amacımız eleştirmek değil; güzellikleri korumak ve geleceğe taşımaktır. Çünkü bu şehir hepimizin.

  • Salı 12.4 ° / 6.3 ° false
  • Çarşamba 13 ° / 5.9 ° Güneşli
  • Perşembe 12.9 ° / 6.8 ° Güneşli