Karaçay Kaderine Terk Edilemez
Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Osmaniye’nin en kıymetli doğal alanlarından biri olan Karaçay Deresi, ne yazık ki bugün içler acısı bir halde. Pislikten yayılan ağır koku, çevre kirliliği ve bakımsızlık artık görmezden gelinemeyecek boyuta ulaşmış durumda. Oysa Karaçay, doğru bir planlama ve düzenli bir bakım ile şehrin nefes alan en önemli yaşam alanlarından biri olabilir.
Bu kadar değerli bir doğal varlığın bu şekilde kaderine terk edilmesi kabul edilebilir değil. Üstelik çözüm de sanıldığı kadar zor değil. Birkaç görevli, düzenli temizlik ve denetimle Karaçay kısa sürede tertemiz hale getirilebilir. Mesele imkânsızlık değil, ilgisizliktir.
Özellikle Sanayi Köprüsü’nün üst ve alt kısımları adeta alarm veriyor. Lağım görüntüleri, çevreye yayılan kötü kokular ve biriken atıklar hem insan sağlığını tehdit ediyor hem de Osmaniye’ye yakışmayan bir tablo ortaya koyuyor. Bu manzara ne bir büyükşehre ne de gelişmeyi hedefleyen bir kente yakışıyor.
Karaçay Deresi yalnızca bir su yatağı değildir; doğru değerlendirildiğinde sosyal yaşamın, yürüyüş alanlarının ve şehir estetiğinin merkezinde yer alabilecek bir değerdir. Ancak bu haliyle ne cazibe merkezi olabilir ne de gelecek nesillere bırakılabilecek bir miras niteliği taşır.
Buradan açıkça yetkililere çağrıda bulunuyorum: Karaçay ilgi bekliyor, alaka bekliyor. Bu güzelliği bu şekilde sahipsiz bırakmak büyük bir hatadır. Günü kurtaran değil, geleceği düşünen bir anlayışla Karaçay’a sahip çıkılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki ihmal edilen her değer zamanla kaybolur. Karaçay kaybolmadan, kokusuyla değil güzelliğiyle anılacak hale getirilmelidir. Çünkü Karaçay, Osmaniye’nin kaderi değildir; Osmaniye’nin sorumluluğudur.




