Prof. Dr. Mustafa Fedai Çavuş


Liyakata Dayalı Yönetim İdeali: Meritokrasi

Toplumları yönetme ve insan kaynaklarını kullanmaya ilişkin yöntemler tarih boyunca değişmiş ve çeşitlenmiştir.


Toplumları yönetme ve insan kaynaklarını kullanmaya ilişkin yöntemler tarih boyunca değişmiş ve çeşitlenmiştir. Meritokrasi, bu yöntemlerden biridir ve liyakate dayalı bir toplum idealini öngörür. "Meritokrasi" terimi, "merit" (liyakat) ve "krasi" (hükümet) kelimelerinin birleşiminden gelir ve liyakate dayalı bir yönetim biçimini ifade eder. 

 

"Meritokrasi" kavramı, 1958'de kaleme alınan "The Rise of the Meritocracy" isimli eserin yazarı İngiliz sosyolog ve politik düşünür Michael Young tarafından literatüre sokulmuştur.

 

Young kitabında, kurgusal bir gelecekteki toplumda, bireylerin sosyal statülerinin, yetenek ve çalışma performanslarına dayalı olarak belirlendiği bir sistem olan meritokrasiyi ele almaktadır. Bu sistemde, kişilerin doğuştan gelen ayrıcalıkları değil, sahip oldukları yetenekler ve çabaları belirleyici olmaktadır.

 

Toplumlar, insanlar arasındaki farklı yeteneklerin, becerilerin ve başarıların nasıl dağıtılacağına dair birçok farklı görüşe sahiptirler. Bu fikirlerin birçoğu, sosyal statü, servet veya doğuştan gelen ayrıcalıklarla ilişkilendirilirken, meritokrasi farklı bir yaklaşım sunar.

 

Bu sistem, bireylerin toplum içindeki konumlarını, sahip oldukları yetenek ve çalışma performanslarına dayanarak belirleyen bir yapı üzerine kurulmuştur. Başka bir deyişle, bir kişi ne kadar yetenekli ve çalışkan ise, o kadar yüksek bir sosyal veya ekonomik konuma yükselir.

 

Bu doğrultuda, eğitim, iş, siyaset ve diğer alanlardaki fırsatların adaletli bir şekilde dağıtılması gerektiği düşünülür. Meritokrasinin işleyişi, bireylerin eğitim, iş, siyaset ve diğer alanlardaki fırsat eşitliği ile ilgilidir. 

 

Eğitimde, herkesin yeteneklerine uygun bir şekilde gelişmesi için fırsatlar sunulmalıdır. İş dünyasında, işe alım ve terfi süreçleri adil ve objektif olmalıdır, böylece en yetenekli ve nitelikli kişiler en üst düzeye çıkabilirler. Siyasette ise, liderlerin seçimi ve yönetim süreçleri, niteliklerine dayalı olarak yapılmalıdır.

 

Meritokrasi, yetenek ve başarıya dayalı bir toplum modeli olarak çeşitli avantajlar ve dezavantajlar sunar. Ancak, uygulamada tam bir meritokratik sistem elde etmek zor olabilir ve her zaman adaletli ve eşit olmayabilir. 

 

Bu nedenle, meritokrasiyi destekleyen politikaların ve uygulamaların, sosyal adalet ve eşitlik ilkeleriyle dengelenmesi önemlidir. Bu sayede, toplumda hem bireysel başarıyı teşvik ederken hem de toplumsal adaleti ve dayanışmayı güçlendirebiliriz.

 

Sonuç olarak, meritokrasi, toplumların hedeflediği adalet ve eşitlik idealine doğru bir yolculuktur. Ancak, bu yolculukta karşılaşılan zorluklar ve çelişkiler, meritokrasinin pratikte ne kadar başarılı olabileceği konusunda sürekli bir tartışma ve sorgulama sürecini beraberinde getirir.

 

Bütün zorluklara rağmen, meritokrasi fikri hala birçok toplumda önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü, liyakate dayalı bir sistem, bireylerin kendilerini geliştirmesi ve en iyi şekilde performans göstermesi için teşvik edici bir ortam yaratmaktadır. Bununla birlikte, meritokrasinin uygulanması için toplumsal eşitsizliklerin azaltılması, eğitim ve fırsat eşitliğinin sağlanması gibi önlemler alınmalıdır.

 

NOT:

31 Mart 2024 tarihinde yapılanyerel seçimlerde belediye başkanı olarak seçilen adaylara başarılar diliyor, ahlak, adalet ve liyakat esaslarını gözeterek süreçleri yürütmeleri temenni ediyorum.

Başta okuyucularımız olmak üzere İslam aleminin Ramazan Bayramını kutluyorum.

 

  • Çarşamba 11.5 ° / 1.9 ° Güneşli
  • Perşembe 13 ° / 1.5 ° Güneşli
  • Cuma 14 ° / 2.7 ° Güneşli