Prof. Dr. Mustafa Fedai Çavuş


Medeniyet ve Osmaniye

Medeniyet ve Osmaniye


Çukurova’nın bereketli topraklarında kavruk, sıcak kanlı insanların yaşadığı, coğrafyası tarihin derin izlerini taşıyan bir şehir: Osmaniye

Ceyhan Nehri’nin hayat verdiği, Amanos Dağları’nın eteklerinde, Kurtuluş Savaşı’nın destansı mücadelesinde önemli bir yere sahip olan şehir.

Medeniyet, Arapça “medîne” (şehir) kökünden geliyor. Yani medeniyet, şehirli olmakla doğrudan alakalı.

Ancak şehirde yaşamak, otomatik olarak medeni olmayı garantilemiyor.

Medeniyet, sadece geniş caddeler, yüksek binalar veya alışveriş merkezleri değildir.

Medeniyet, bir şehrin ruhunda, insanlarının birbirleriyle ve kentle kurduğu ilişkide, ortak yaşam kültürünün yansımadır.

***

Medenilik; nezaketi, saygıyı, hoşgörüyü, kurallara uymayı, kamusal alan bilincini, estetik duyarlılığı ve birlikte/birbirini düşünmeyi temel alan bir yaşam biçimidir.

Trafikte sıraya riayet etmekten, çöpünü yere atmamaya, bir yaşlıya kol kanat germekten, bir parktaki çiçeğe zarar vermemeye kadar uzanan geniş bir davranış yelpazesidir.

Kısacası, bireyin kendi çıkarının ötesinde, “biz” olma bilincine erişmesidir.

***

Osmaniye’de sizi ilk karşılayan şey, insanlarının samimi ve sıcak tavrıdır.

Bir bakkala girdiğinizde, yolda yürürken size selam veren insanlarla karşılaşırsınız. Bu samimiyet ve yardımseverlik, büyükşehirlerde kaybolmuş, paha biçilmez bir değerdir.

Bu insani sıcaklık, medeni bir toplumun en sağlam temel taşıdır.

Çünkü medeniyet, soğuk bir kurallar yığını değil, insanı odağına alan sıcak bir dokunuştur.

Ancak, bu samimi ve gayriresmi ilişkiler, bazen resmi kuralların ve kamusal disiplinin önüne geçebilmektedir.

Örneğin, trafikte tanıdıkla yapılan kısa bir selamlaşma, trafik akışını sekteye uğratabilir. Veya “nasılsa tanıyoruz” rahatlığı, kurallara uyma konusunda bir gevşemeye yol açabilir.

Mesele, bu doğal ve güzel olan samimiyeti, modern kent yaşamının gerekli kıldığı kurallar ve sistemlerle harmanlayabilmek, düzeni tesis etmektir.

****

Medeni bir şehir, sadece “yeni” olanın değil, aynı zamanda “estetik” ve “yaşanabilir” olanın da peşinde koşmalıdır.

Beton yığınlarına dönüşmüş bir şehir değil, yeşili koruyan, yaya öncelikli alanları olan, binalarının mimarisinde bir estetik arayış bulunan bir şehir hedeflenmelidir.

Osmaniye tarihi, kültürel ve doğal mirası ile bu anlamda büyük bir avantaja sahip.

Kastabala Antik Kenti, Harun Reşit Kalesi, Hemite Kalesi, Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi, Zorkun yaylası gibi eşsiz değerler, şehrin kimliğini oluşturuyor.

Bu tarihi mekanların çevresindeki düzenlemeler, şehir içinde bu kültürel dokuyu referans alan mimari unsurlar, Osmaniye’yi sıradan bir şehirden öte, kendine özgü kimliği olan bir kültür ve turizm merkezi haline getirebilir.

Medeniyet, kökleri olan bir ağaç gibidir; kökler ne kadar derinse, geleceğe o kadar sağlam uzanır. Medeni bir şehir, geçmişiyle barışık, onu koruyan ve geleceğe taşıyandır.

****

Bir şehrin medeniyet seviyesini basit bir şekilde trafiğine bakarak anlayabiliriz.

Maalesef trafik, Osmaniye’nin en çok şikayet edilen ve üzerinde ciddiyetle durulması gereken konularının başında geliyor.

En başta yetersiz ulaşım altyapısı, kırmızı ışık ihlalleri, yaya geçitlerinde yayalara yol vermeme, trafikte agresif ve benmerkezci tavırlar…

Trafik, bir “biz” alanıdır. Hepimiz aynı yolları kullanır, aynı kurallara uymak zorunda kalırız. Kurallara uymak, sadece ceza yememek için değil, diğer insanların da haklarına saygı duyduğumuzu göstermenin bir yoludur.

Bir yaya geçidinde durmak, sadece bir kural değil, bir insanlık görevidir. Osmaniye’de trafik kültürünün gelişmesi, şehrin medeni yüzünü doğrudan etkileyecek en önemli adımlardan biridir. Okullardan başlayarak, toplumun her kesimine trafiğin bir “yaşam alanı” olduğu, saygı ve sabrın önemi anlatılmalıdır.

****

Medeni bir toplum, içinde yaşadığı doğaya saygı duyar ve onu korur. Osmaniye, doğal güzellikleriyle şanslı bir şehir.

Ancak, parklarda, sokak aralarında, doğal alanlarda rastlanan çöpler ve genel anlamda çevre ve görüntü kirliliği bu konuda daha alınacak çok yol olduğunu gösteriyor.

Çöpünü yere atmamak, basit gibi görünen ama medeniyetin temel taşlarından biridir.

Evimin içi temiz olsun ama dışarıda yaşadığım sokağın, mahallenin, piknik yaptığım yerin temizliği umurumda olmaz demek ne kadar doğrudur.

Sokak, park, orman hepimizin ortak yaşam alanı, evidir. Unutmayalım, medeniyet, attığımız çöpün nereye gideceğini düşünmeyi de gerektirir.

****

Medeni bir şehir, sadece fiziki güzelliklerle değil, aynı zamanda kültür ve sanatla beslenir. Şehirdeki kütüphaneler, sinema salonları, sergi alanları ve kültür merkezlerinin sayısı ve bu mekanların canlılığı, şehrin kültürel nabzını tutar.

Bu alanların daha erişilebilir ve aktif hale getirilmesi, özellikle genç nüfusun kişisel gelişimi ve şehre aidiyet duygusu için hayati öneme sahiptir.

Herkesin rahatça vakit geçirip sosyalleşebileceği, nefes alabileceği kamusal alanlar yaratmak da medeniliğin bir gereğidir.

Şehrin farklı noktalarına yayılmış, bakımlı, güvenli, çocukların oynayabildiği, yaşlıların oturabildiği parklar, insanları bir araya getirir.

****

Osmaniye, medeni bir şehir olma yolunda sahip olduğu insani sermaye ve doğal zenginliklerle çok şanslı bir konumda.

Önündeki en büyük görev, bu değerleri akıllıca yönetmek ve geliştirmektir. Bu yolculuk, sadece belediyenin, valiliğin değil, her bir Osmaniyelinin görevidir.

Yerel yönetim; planlı, estetik kaygı taşıyan, yaya öncelikli, yeşili koruyan, kültür ve sanatı destekleyen projeleri hayata geçirmekle yükümlüdür.

Ve en önemlisi, her bir Osmaniyeli vatandaşa düşen “Ben bu şehrin bir ferdi olarak medeni bir yaşam için ne yapabilirim?” sorusunu kendine sormaktır.

Trafikte daha sabırlı, sokağı daha temiz tutan, komşusuna daha saygılı, toplumun ortak malına daha özen gösteren bir birey olmaya çalışmaktır.

****

Medeniyet, bir varış noktası değil, sürekli bir yolculuktur.

Osmaniye, Çukurova’nın incisi olarak parlamaya aday bir şehir. Yeter ki, “biz” olma bilinciyle, el ele verip, şehrin her bir köşesine medeniyetin tohumlarını ekmekten vazgeçmeyelim.

Medeniyet, taşın değil, insan yüreğinin inşa ettiği bir yerdir. Osmaniyelinin yüreği, bunun için fazlasıyla zengindir.

  • Cuma 16.8 ° / 10.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 14.3 ° / 8.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 11.5 ° / 9.7 ° Orta kuvvetli yağmurlu