Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Son günlerde Osmaniye’nin en sıcak gündem maddesi Osmaniyespor’dur. Şehrimizin ortak değeri, geçmişten bugüne nice emeklerle bugünlere gelen bir futbol kulübüdür. Profesyonel lige çıkmak için verdiğimiz mücadele hafızalarımızda hâlâ tazeliğini koruyor. Bu değerli mirası yaşatmak ve geleceğe taşımak hepimizin sorumluluğudur. Çünkü Osmaniyespor, sadece bir futbol takımı değil, bu şehrin ruhudur. İşte bu yüzden Osmaniyespor sahipsiz bırakılamaz!
Kulüp Başkanı Bülent Çenet, bugüne dek takımı kendi imkânlarıyla ayakta tutmaya çalıştı. Onun sayesinde takımımız küme düşmeden ayakta kaldı. Ancak gerçek şu ki; futbol artık bütçesiz yürüyen bir iş değildir. Paranız yoksa başarı beklemek sadece hayal olur. Görünen o ki, Bülent Başkan gücünün sonuna geldi ve artık “dama” dedi. Yani çekiliyor. Açık konuşmak gerekirse; eğer gücü yetseydi Osmaniyespor’u kimseye bırakmazdı. Bu nedenle kendisine biraz daha anlayışla yaklaşmak gerekiyor. Herkesin harcayamayacağı kadar büyük bir emeği ve maddi desteği bu kulübe sundu. Varsın bugün alacaklarını talep etsin… Hangimiz menfaatsiz bir yere cebimizden para harcarız? Harcayan varsa, hodri meydan.
Futbolda harcadığını geri alanı ben daha görmedim. Bülent Başkan da bunu çok iyi biliyor. Çünkü yıllardır bu camianın içinde. Tecrübeli, neyin nasıl işlediğinin farkında biridir. Bu sebeple kendisiyle oturulup makul bir çözüm aranmalı. Emin olun, o da Osmaniye sevdalısı. Ancak suskun kalınırsa, bu takım göz göre göre küme düşecek. Buda, hepimizin ayıbı olacak.
Osmaniyespor, Şehrin Tanıtımı İçin Bir Fırsattır
Bir şehri tanıtmanın pek çok yolu vardır; ancak spor, özellikle futbol, bu yollardan belki de en etkili olanıdır. Osmaniyespor, her deplasmanda, her canlı yayında bu şehrin adını duyuruyor. Kentin gururu olan bu takım, sahipsiz kalmamalı. Mutlaka çözüm üretilmeli. Günü kurtaran değil, geleceği planlayan bir adım atılmalı.
Peki Holdingler Ne İşe Yarar?
Osmaniye’de faaliyet gösteren 6-7 büyük holding var. Bu şirketler bu şehirden kazanıyor, bu halktan besleniyor. Şimdi sormak lazım: Bu topraklardan kazandığını bu topraklara harcamayacaksan, ne zaman harcayacaksın? Bu holdinglerden biri ya da birkaçı ikna edilerek Osmaniyespor’a sahip çıkabilir. Hatta kulüp, bu holdinglerin bünyesine dahil edilebilir. İnanın, bu onlar için külfet değil, prestij olur. Hem reklamlarını yaparlar, hem de kulübe yaptıkları harcamaları vergisel avantajlarla geri kazanabilirler. Bu sistem Türkiye’nin birçok yerinde uygulanıyor ve başarıya ulaşıyor.
Zaten Osmaniyespor yıllardır “gönüllü desteklerle” yürütülemedi. Her sezon kriz, her sezon endişe… Artık bu kısır döngüyü kırma zamanı geldi. Osmaniyespor’un yeni bir Mustafa Baştuğ’a ihtiyacı var. Evet, yıllarca bu takımın yükünü çeken, taşın altına elini değil, gövdesini koyan Mustafa Bey’in kıymetini bugün daha iyi anlıyoruz. O zamanlar eleştirilerde bulunmuş olabilirim ama bugün açık yüreklilikle söylüyorum: Mustafa Baştuğ Bey’den özür diliyorum.
Zaman Daralıyor!
Unutmayalım: Eğer yarına kadar bazı evraklar teslim edilmez ve gerekli ödemeler yapılmazsa, Osmaniyespor resmen küme düşecek. Bu, sadece bir düşüş değil, aynı zamanda uzun yıllar geri dönülemeyecek bir kayıptır. Çünkü buradan sonra tekrar profesyonel lige çıkmak, bugünkünden çok daha zor olacak.
Gelin, geç olmadan bir araya gelelim. Şehir olarak birleşelim. Osmaniyespor, bu şehrin ortak paydasıdır. Sahipsiz kalmasın!