Merhaba değerli okuyucular,
6 Şubat deprem felaketi, Osmaniye’yi derinden sarstı. Kentimizin büyük bir bölümü yıkıldı ve şu an hızla yeniden inşa işleri devam ediyor. Depremde zarar gören evler ve işyerleri yenileniyor, kentin dört bir yanında konut projeleri yükseliyor. Ancak bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri çarpık kentleşmenin önüne geçmek ve planlı bir şehirleşme sağlamaktır.
Osmaniye’de düzensiz yapılaşma uzun yıllardır göze çarpan önemli bir sorundu. Şimdi ise, önümüzde büyük bir fırsat var. Şehrimizi daha yaşanabilir, daha yeşil ve daha planlı bir hale getirmek mümkündür. Eğer bu süreçte gerekli önlemleri almazsak, bir daha Osmaniye’nin planlı bir kentleşmeye kavuşması çok zor olacaktır.
Bugün Osmaniye’yi tepeden izlediğinizde, yeşil alanların giderek azaldığını, betonlaşmanın hızla arttığını açıkça görebilirsiniz. Şehrin yeniden yapılanma sürecinde yeşil alanlara öncelik vermek hayati bir zorunluluktur. Eğer bu fırsatı da kaçırırsak, Osmaniye tamamen beton yığınına dönüşecek ve gelecekte bu durumu düzeltmek neredeyse imkânsız hale gelecektir.
Osmaniye, büyükşehir olmaya aday bir yerdir. Ancak büyükşehir olmak, sadece nüfusun artmasıyla değil, yaşanabilir bir şehir inşa etmekle mümkündür. Kentin hak ettiği noktaya ulaşması için, planlı ve sürdürülebilir bir kentleşme anlayışıyla hareket edilmesi şarttır.
Ayağımıza gelen bu fırsatı es geçmemeliyiz. Planlı, programlı bir şehir inşaa etmek için şuan her şey müsayittir.Eğer bu tarihi fırsatı kaçırmamız halinde, yarın çok pişman oluruz ve Osmaniye’de çarpık kentleşme daha da hızlanarak devam eder.
Unutmayalım ki, yeşil alanları olmayan bir şehir, sadece beton bir çöl olur. Osmaniye’yi geleceğe taşımak için hep birlikte sorumluluk almalıyız.
