Değerli dostlar
Kısa süre içinde üniversitemize yeni rektör ataması yapılacak.
Şahıs olarak kendim de adaylık için müracaat ettim.
56 Yılın verdiği tecrübe ve birikimle akademinin çeşitli birimlerinde görev yaptım.
Bu görevlerimdeki azim ve başarı durumunu çevremizdeki kardeşlerimiz ve olayın görgü tanıkları yakinen bilmektedir.
Peki neden rektör adayı oldum.
Lafı uzatmadan dolandırmadan ifademdir.
Yönetim kadrolarında zaafiyetler diz boyu.
Devlet layık olan her proje için para veriyor.
Yanısıra araç, gereç, hatta personel.
Ancak büyük ölçekte heba edenler var.
Hak için, memleket için kullananları saygıyla anıyorum.
Ancak.
Saygıyı hak eden kamu yöneticilerinin yanısırasıklıkla liyakatten daha farklı rollerde gelenleri de görüyoruz.
Farklı kisvelere bürünerek gerçek yüzlerini saklayarak.
Böyle olunca gerçek rolünü oynama olanağı baştan kaybolmuş.
Halkımız bundan bezdi.
Bireysel olarak kendim de bezdim.
Gördüm ki herkes konuşuyor kendi aralarında.
Şikayetler kırıla gidiyor.
Ancak icraatte sadece seyirciler.
Şahsen kendim de seyirci olmaktan bıktım.
Ve artık sokak sokak, cadde cadde, köy köy bildiğim, gezdiğim ve içinde yaşadığım Osmaniye’me büyük hizmet verebileceğimiz vaktin geldiğine kanaat getirerek aday oldum.
Bu görev büyük risktir.
Ancak bu şehrin maddi manevi çehresini değiştirebilecek bir yerdir üniversite.
Bugün 13 yıl oldu bu kurum faaliyete geçeli.
Fiziksel yapılanması neredeyse tamamlandı.
Artık şehrin beklediği rolleri üstlenme zamanı geldi ve geçmekte.
Hizmet niyetiyle samimi emek verenleri tarih de bu halk da minnetle anacaktır.
Şahsen bu saatten sonra yapılabilecek çok şey var artık.
Bu nedenle adaylığı açıklayıp neler yapacağımızı proje proje memleketimin insanlarıyla paylaştım.
Amacım bu şehrin insanlarına bu üniversitede daha neler yapılabileceğini tek tek göstermekti.
Görmüşsünüzdür.
Tam olarak elli adet proje paylaştım kamuoyu ile.
Bir kısmı parasal kaynak gerektirmeyen.
Adalet, samimiyet, şeffaflık, halkımızla bütünleşme gibi.
Bir kısmı parasal kaynak gerektiren projeler.
Organize Sanayi içerisinde teknik yüksekokul açmak, üniversiteye tahsisli arazileri satın alıp kampüsü genişletmek ve başka projeler gibi.
Bir kısmı politik destek ve lobi gerektiren projeler.
Tıp fakültemizin kurulma çalışmalarına başlamak gibi.
Unutulan ya da akim kalan projeler.
İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camii gibi.
Bir kısmı vizyon gerektiren projeler.
Kampüste kullandığı elektrik enerjisini kendisi üretmek gibi.
Ya da Bahçe İlçemizi yaz dönemleri için Kongre Merkezi yapmak gibi.
Ve bir kısmı ciddi bir akademik beyin gerektiren projeler.
Osmaniye ile ilgili ortaya konan her projeye üniversitenin de müdahil olması katılım sağlaması gibi.
Ve insancıl, hümanist nitelikte pek çok proje.
Çokça soruldu.
Diğer hiçbir aday proje açıklamadı. Sen neden açıklıyorsun?
Cevabım şudur ki.
Vaat etmek sorumluluk almaktır.
Ben bunu yapacağım diyerek bizzat kendime meydan okumaktır.
Geldiğimde günümü gün etmemeye, çalışmaya azmediyorum demektir.
Bu bir yemindir aslında.
Zira 4 yıl sonra süreniz bittiğinde yine bu şehirde yaşamaya devam edeceksiniz.
Hemşehrilerinizle göz göze bile gelemezsiniz birşeyler becerememişseniz.
Durum tam da budur dostlar.
Akademik camiaya hesap veren bir rektör.
Ve çarşıya da hesap veren bir rektör.
Sayın Cumhurbaşkanı’na kimler önerilir ve kimler atanır bilemeyiz.
Mevlamdanherşeyin hayırlısını isteriz.
Şahsım olarak son sözlerim şudur ki.
Bu memlekete ve bu ülkeye hizmet adına taşın altına elimi koydum.
Birileri gelir, bir dört sene üniversiteye güzel hizmetler ederse kalpten teşekkür eder destek de veririz.
Aksi durumda beceriksiz, silik bir portre ortaya çıkarsa…
İşte bu durumda memleketime, Osmaniye’me haykırışım şu olacaktır.
“Mertçe, fedakarca aday olduk.
Halkımıza, yerel ve ulusal erklere kendimizi tanıttık.
Hizmete talibiz dedik.
Projelerimizi ortaya koyduk.
Ne yapmamı beklersiniz daha…”
Sürecin sonunu mevlamın hayırlı eylemesi dileklerimle.