İsmet İpek


Sancaklı Camii

Bölge tarihimizin muhteşem eserlerinden Payas Külliyesini yaptıran Vezir Sokullu Mehmet Paşa, kervansarayın girişinde yazılı vakfiyesinde der ki; "Âlemin kendisiyle övündüğü ve güzel ahlak sahibi zamanın Süleymanı'nın oğlu Sultan Selim'in veziri, bu fani dünyanın geçici olduğunu anladı.


Bölge tarihimizin muhteşem eserlerinden Payas Külliyesini yaptıran Vezir Sokullu Mehmet Paşa, kervansarayın girişinde yazılı vakfiyesinde der ki; "Âlemin kendisiyle övündüğü ve güzel ahlak sahibi zamanın Süleymanı'nın oğlu Sultan Selim'in veziri, bu fani dünyanın geçici olduğunu anladı. Bayrağının daimi olmadığını, bu dünyanın mihnetlerle dolu bir cehennem olduğunu görerek Allah rızası için bu hanı yapıp vakfetti. Ve böylece daha dünyada iken ahiretini abad eyledi. Allah bu emsalsiz hayrı kabul ede. Doğrusu bu ki böyle hayrı herkese nasip etmez. Bu eserin sahibi tarih düşürüp dedi; Ben Allah rızası için bu hanı yolculara vakfettim."
Ahmet Cevdet Paşa’nın 1865 yılı iskânında Hacıosmanlı Köyü üstüne kurduğu Osmaniye’de Alibekiroğlu mahallesinde yapılan Sancaklı Camii de böyle bir iman ve ihlasla yeniden inşa edildi.

1.Dünya Savaşı sonunda başlayan düşman işgallerinde gelen Fransızlar ve onların işbirlikçisi Ermeniler milli mücadelede Osmaniye’den atılırken devletin bekası için Cebelibereket Sancağı Bahçe’ye nakledildi.
Milli mücadele yıllarını anlatan Kuvayımilliyeci Mahmut Avdan’ın, Ahmet Cevdet Çamurdan’ın ve çetelerin hatıralarını yazan merhum öğretmen Ahmet Kılıç’ın yazdıklarına, mahalle sakinlerinin anlattıklarına göre Alibekiroğlu Dede Efendi’nin “Oda” olarak kullandığı ev Kuvayımilliyecilerin karargâhı haline getirildi.

Kuvayımilliyecilerin karargâhına dair anlatılanlar içinde en anlamlısı Cebelibereket Livası’na ait sancağın bu camide muhafaza edilmesi, caminin bodrum katının cephanelik haline getirilmesi hatta Osmanlı Jandarmasının bu camide “Sancak Nöbeti” tutarak beklemesi halkın hafızasında yer etti. Bu yüzden adına “Sancaklı Camii” denildi.

Osmaniye’de Vakıflar Genel Müdürlüğüne kayıtlı üç cami vardır. Bunlar; Sancaklı Camii, Alibeyli Camii (Dağıstanlı Cami-i şerifi) ve Envarülhamit Cami-i şerifidir. Bunlardan vakfiyesi olan Envarülhamit Camii haricindekiler şahsiyet kaydı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetindedir. Alibekirli Mahallesi 195 ada 6 parseldeki 1193m2 alana sahip Sancaklı Camii, 21.11.1978’deki kadastro çalışmaları esnasında Vakıflar Genel Müdürlüğüne kaydedilmiştir.
Karaçay arkı kenarında, çınar ağaçlarının arasında küçük minareli kâgir bir yapı olan Sancaklı Camii, cemaatin sayısının artması üzerine ihtiyaca cevap veremez hale gelince 1985 yılında yıkılıp betonarme olarak yeniden inşa edildi.

OTSO Başkan Yardımcısı merhum Hasan Ersoy, Darende’ye bir seyahatimizde Mehmet Hulusi Efendi Vakfı Camii’ndeki sancakları görünce, Sancaklı Camii için İstanbul’dan iki sancak getirtmişti.

Sancaklı Camii’nde 16 yıldan beri görev yapan İmam-Hatip Arif Solak diyor ki;
“Camimizin kubbesi akıyordu. Duvarlarında oluşan çatlaklardan yağmur suları sızıyordu. En vahimi mail-i inhidam olan minaresi çok büyük tehlike arz ediyordu.
Bir Ramazan Bayramı namazı sonrasında mahalle sakinlerimizden milletvekili olan Prof. Dr. Ruhi Ersoy hocama caminin esaslı bir şekilde onarıma muhtaç olduğunu söyledim. Dedim ki; ‘Benim görevimin son yıllarıdır. Amacım mahallemde kalıcı bir eser bırakmaktır. Camimiz için ne yapabiliriz?’
Prof. Dr. Ruhi Ersoy hocam cevaben dedi ki; ‘Sizin görevinizin son yılları, benim de Milletvekilliği görevimin ilk yılıdır. Vakıf kökenli olan camimizin yenilenmesi için müftülüğe dilekçe veriniz.’
Konuyu İl Müftümüz Sayın Ali Rıza Tahiroğlu hocama ilettim. Hazırladığım dilekçeyi verdim. Ülkemiz için çok önemli bir tarih olan bir günde çok şükür camimizin açılışını yapıyoruz. Devletimiz var olsun.”

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden yapılan Sancaklı Camii mimarisiyle farklı ve özeldir. Cumhuriyet döneminde başlayan milli mimari üslubuna güzel bir örnektir. İlk bakışta eski Osmanlı konaklarını andıran cami betonarme yapılmış olsa da kullanılan ahşap ağırlıklı malzemeleri ile insana rahatlık veriyor. Geniş saçakları ve cephelerindeki silmeler ile gözü gönlü dillendiriyor.

Sancaklı Camii, Osmaniye’deki Devlet Bahçeli evi ile mimari ve estetik benzerlik gösteriyor. Projesini Üniversiteden hocam Sanat Tarihçisi Mimar Prof. Mehmet Tuncel’in çizdiği Devlet Bahçeli evi ile birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğü projesi olan Sancaklı Camii Osmaniye’de postmodern mimariye öncülük ediyor.

Sancaklı Camii Osmaniye’de; toplumsal hafızanın canlı tutulmasının, modern mimarlık anlayışında öncü ve örnek olmasının yanı sıra, geçmiş yıllarda yıkılan cumhuriyet devri eserlerinden; ilk Hükümet Konağının, ilk Belediye (Rahime Hatun Kızı Lisesi) ve Ortaokul binalarının yıkılmasına tepkinin ifadesi kabul ediliyor.

İnşaat sebebiyle iki yıldan beri ibadete kapalı olan Sancaklı Camii 15 Temmuz 2020 günü düzenlenecek bir törenin ardından kılınacak öğle namazı ile birlikte yeniden hizmete giriyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan Sancaklı Camii’ni yapanlardan, yaptıranlardan, fani dünyada bir eser bırakmak için çalışanlardan Allah razı olsun!

 

  • Salı 13.1 ° / 9.9 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Çarşamba 15.3 ° / 7.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu