Merhaba, çok kıymetli okuyucularımız,
Osmaniye basın dünyasından kimler geldi, kimler geçti… Hasret Gazetesi ve Matbaası Sahibi Gökhan Erkmen, Akdeniz Gazetesi ve Matbaası Sahibi Lütfi Taner Deniz ve YeniOsmaniye Gazetesi ve Matbaası Sahibi Hüseyin Ünaldı, ne yazık ki aramızdan çok erken ayrıldılar. Buna inanmak gerçekten zor. Artık bu dünyada olmasalar da onları büyük bir özlemle anıyoruz. Keşke bugün hâlâ aramızda olsalardı…
Her birinin kendine özgü bir yanı vardı. Osmaniye basınına büyük emek vermiş, birçok gazetecinin yetişmesine vesile olmuşlardı. Onların ani kaybı, basın camiasında derin bir boşluk bıraktı. Ancak geride bıraktıkları eserler hâlâ yaşamaya ve Osmaniye’ye hizmet etmeye devam ediyor.
Gökhan Erkmen ağabeyimizin olaylara bakış açısı, farklı yorumları ve bizlere verdiği öğütler hâlâ yolumuzu aydınlatıyor. Özellikle seçimlerden önce birlikte yaptığımız ve yüzde yüz doğru çıkan anket sonuçları unutulmaz. Rahmetli, gerçekten çok donanımlı ve bilgi dolu bir insandı. İlerlemiş yaşına rağmen her sabah saat 08.00’de işinin başında olur, çalışmaktan asla yorulmazdı. Bu dünyada güzel bir iz bırakarak aramızdan ayrıldı. Onu unutmadık, unutmayacağız.
Lütfi Taner Deniz ağabeyimiz de hayatı boyunca zorluklarla mücadele ederek bir yerlere gelmiş değerli bir insandı. Osmaniye’ye ilk ofset matbaacılık sistemini getiren ve renkli gazete basımını başlatan kişiydi. Aynı zamanda usta bir matbaacıydı. Yaptığı işlerle Osmaniye’de çığır açtı ve Osmaniyelileri matbaa işleri için Adana’ya gitmekten kurtardı. Akdeniz Gazetesi, kaliteli yayın anlayışıyla büyük beğeni kazanıyordu. Taner ağabeyimiz, sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar çalışarak büyük bir özveri gösterirdi. Onunla çok güzel günlerimiz geçti. Bugün aramızda olmasını çok isterdik. Seni unutmayacağız, Taner ağabey…
Hüseyin Ünaldı ağabeyimiz ise, Osmaniye basınının önemli isimlerinden biriydi. İstanbul’da gazetecilik yapmış, film senaryoları yazmış, ancak çeşitli nedenlerle projelerini hayata geçirememişti. Annesinin rahatsızlığı nedeniyle Osmaniye’ye dönerek burada YeniOsmaniye Gazetesi ve Matbaasını kurdu. İmkânları kısıtlıydı, ancak her yayımladığı gazete büyük ses getirirdi. Bir gün, dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın gazete kâğıdına yaptığı fahiş zam nedeniyle A4 kâğıdının yarısına yıldırım baskı yaparak gazetesine “Zamlı kâğıttan darbe yemiş mikro gazete” adını verdi. Bu girişimi, Türkiye genelindeki basında manşet oldu. Hüseyin ağabeyimiz yetenekli ve cesur bir gazeteciydi. Kısıtlı imkânlarla dahi gündem yaratmayı başarırdı. Onu kaybetmenin üzüntüsünü hâlâ derinden hissediyoruz. Kalbimizde her zaman yaşayacağını bilmenizi isteriz.
Bu üç değerli insan, Osmaniye basınına büyük katkılar sundu. Onlarla çok güzel günlerimiz oldu, unutulmayacak anılar biriktirdik. Onlara olan özlemimiz hiç bitmiyor. Hepsinin mekânı cennet olsun.
Ayrıca, bu kıymetli insanların isimlerinin Osmaniye’deki bazı caddelere verilmesinin, onları yaşatmak adına çok anlamlı bir davranış