Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Bugün sizlerle Osmaniye’nin artık kangren haline gelmiş bir sorununu, yıllardır çözüm bekleyen ve her geçen gün daha da içinden çıkılmaz hale gelen yol sorununu konuşmak istiyorum. Son yıllarda Osmaniye halkının en çok şikâyet ettiği konular arasında, kanalizasyon sıkıntısından hemen sonra, yol sorunları geliyor. Bu konuda yüzlerce şikâyet, onlarca görüntü, sayısız mağduriyet hikâyesi dinledik. Ve hâlâ aynı noktadayız.
Osmaniye, 6 Şubat depremlerinde büyük yara aldı. Çok sayıda bina yıkıldı, altyapı çöktü, insanlar evlerinden oldu. Şehir adeta yeniden inşa edilmeye çalışıldı. Elbette böyle büyük bir felaketin ardından altyapı çalışmaları kaçınılmazdı. Ancak ne yazık ki bu süreçte yapılan kazılar, sokak ve caddeleri paramparça etti. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen bu tahribatın izleri silinemedi.
Belediye ana caddelerde belirli ölçüde asfalt çalışmaları yapmaya gayret gösteriyor, buna şüphe yok. Ancak ara sokaklar hâlâ içler acısı durumdadır. Arayan soran herkesin ilk cümlesi şu: “Yollar delik deşik, çukurlar gölcük gibi. Aracımı servisten çıkaramıyorum, çocuklar sokağa çıkmaya korkuyor.” Gerçekten de bu sözler abartı değil. Kentin birçok mahallesi sanki savaş sonrası bir tabloyu andırıyor. Kazılan yollar düzgün kapatılmadığı gibi, yapılan yamalar da ömrünü çoktan tamamlamış. Her taraf yama üstüne yama… Kimi sokaklar gece karanlığında geçilemez hale gelmiş durumdadır. Tozdan, çukurdan, bozuk zeminlerden yürümek bile başlı başına bir dert.
Oysa ki, Osmaniye Belediyesi’nin kendi asfalt şantiyesi var. Bu büyük bir avantajdır. İyi bir planlama, güçlü bir koordinasyon ve istikrarlı bir çalışma ile bu yaz Osmaniye’nin yolları büyük ölçüde toparlanabilir. Eğer belediyenin imkânları yeterli değilse, bazı bölgelerde özelleştirme yoluna gidilerek, özel firmalarla kısa sürede daha verimli sonuçlar alınabilir. Önemli olan kimin yaptığı değil, bu işin artık yapılmasıdır. Bu kentin insanları yıllardır sabrediyor, bekliyor, katlanıyor. Daha ne kadar sürecek bu çile?
Belediye Başkanı İbrahim Çenet’in bu konuya daha fazla duyarlılık göstermesi gerektiğine inanıyorum. Evet, sorun büyük. Evet, bütçe sıkıntıları olabilir. Ancak üç yıldır yürünmeyecek yollarda yürüyen, araçlarıyla geçilemeyecek sokaklardan geçmeye çalışan bu insanlar artık çözüm bekliyor. Yollar sadece araçların geçtiği yerler değildir; yollar bir şehirde yaşam kalitesinin aynasıdır. Güzel yollar, huzurlu mahalleler demektir. Temiz, düzgün, sağlıklı yollar hem insan sağlığına katkı sağlar, hem de şehrin görünümüne değer katar. Unutmayalım, her gün yolların tozunu yutarak solunum yolu hastalıklarına yakalanan vatandaşlar da bu sorun zincirinin bir parçasıdır.
Bu yönüyle mesele yalnızca konfor değil, aynı zamanda halk sağlığı meselesidir. Değerli yetkililere sesleniyorum: Artık bu sorunu ötelemeyin. Artık bu şehrin insanını oyalamayın. Artık bu çileye son verin. Ne yapılacaksa bir an önce yapılsın. Osmaniye’yi yol sorunundan kurtarın. Bu kent güzel insanlar barındırıyor. Bu insanlar her şeyin en iyisini hak ediyor. Artık onların düzgün yollarda yürüme, çocuklarını güvenle sokağa çıkarma, araçlarını çukura düşmeden kullanma zamanı gelmedi mi sizce de?