Selam değerli okuyucularım,
Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile iletişimin büyük bölümü dijital platformlar üzerinden yürütülmektedir. Özellikle WhatsApp gibi anlık mesajlaşma uygulamaları, kişisel ilişkilerde olduğu kadar hukuki süreçlerde de önemli bir yer edinmiştir. Evlilik birliğinin sarsılması, sadakat yükümlülüğünün ihlali, hakaret veya tehdit gibi iddialar ileri sürülürken, taraflar çoğu zaman WhatsApp yazışmalarını delil olarak mahkemeye sunmaktadır. Bu nedenle, bu tür dijital verilerin delil niteliği ve hukuka uygun elde edilmesi kavramları boşanma davaları bakımından özel önem taşır.
1. Hukukumuzda Delil Serbestisi İlkesi Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun temel prensiplerinden biri delil serbestisidir. Kanunen yasaklanmamış her türlü delil, hâkim tarafından serbestçe değerlendirilir. Bu kapsamda, elektronik ortamda kayıtlı iletişimler de delil olarak sunulabilir. WhatsApp görüşmeleri; yazışma ve multimedya içerikleriyle birlikte “elektronik belge” niteliğindedir.
2. WhatsApp Yazışmalarının Hangi Durumlarda Delil Olabileceği Boşanma davalarında WhatsApp mesajları özellikle şu iddiaları desteklemek için kullanılmaktadır: Aldatma ve sadakat yükümlülüğünün ihlali Hakaret ve tehdit içerikli davranışlar Kötü muamele veya psikolojik şiddet iddiaları Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan diğer eylemler Bu tür yazışmalar, taraflardan birinin telefonunda bulunuyorsa ve bu kişi tarafından kayıt altına alınmışsa mahkemece değerlendirilebilmektedir.
3. Hukuka Uygunluk Şartı Her ne kadar WhatsApp mesajları delil olarak kabul edilse de delilin elde ediliş şekli belirleyicidir. Eşin telefonuna gizlice girilmesi, şifre kırılması veya izinsiz kopyalama gibi yöntemler, özel hayatın gizliliğini ihlal anlamına gelebilir. Bu durumda delil, hukuka aykırı sayılarak reddedilebilir. Ayrıca, yazışmalarda yer alan üçüncü kişilerden rıza alınmadan paylaşılan ileti içerikleri de benzer şekilde özel hayatın gizliliği kapsamında korunabilir ve delil niteliği taşımayabilir.
4. Delilin Teknik Güvenilirliği Mahkemeler, dijital delilleri değerlendirirken gerçeklik ve doğruluk denetimi yapar. Bu bağlamda: Ekran görüntüsü tek başına yeterli olmayabilir. Mesajların değiştirilmediği veya bağlamından koparılmadığı ispatlanmalıdır. Gerekirse orijinal veri, WhatsApp yedekleri veya bilişim uzmanı incelemesi gerekebilir. Delilin güvenilirliği arttıkça, mahkeme kararına etkisi de güçlenmektedir. Ayrıca yazışmalar, tanık beyanları veya HTS kayıtları gibi diğer delillerle desteklendiğinde çok daha güçlü hale gelir.
5. Hâkimin Takdir Yetkisi Her somut olayda hâkim; Mesajların bağlamını, Tarafların niyetini, Delilin hukuka uygunluğunu VE diğer delillerle bütünlüğünü ayrıntılı şekilde değerlendirir. Bu nedenle aynı içerikteki bir delil, bir davada belirleyici olurken başka bir davada sadece “yardımcı delil” niteliğinde kalabilir. Sonuç olarak WhatsApp yazışmaları, Türk hukukunda boşanma davalarında delil olarak kullanılabilir. Ancak bunun için; 1. Delil hukuka uygun şekilde elde edilmiş olmalı, 2. Gerçekliğine ve değiştirilmediğine ilişkin şüphe olmamalı, 3. Mümkünse orijinal veri veya bilirkişi incelemesiyle desteklenmelidir. Bu şartlar sağlandığında, WhatsApp mesajları; aldatma, hakaret, tehdit gibi vakıaların ispatında güçlü bir elektronik delil niteliği kazanmaktadır.