Merhaba kıymetli okuyucularımız,
Depremin yıkıcı izlerini geride bırakmak için büyük bir gayretin içindeyiz. Şehrin birçok noktasında başlayan yeniden yapılandırma çalışmaları, aslında Osmaniye için tarihi bir fırsat niteliğindedir. Çünkü bu dönem, yalnızca binaların onarılması değil; şehir planlamasının modern, güvenli ve sürdürülebilir bir anlayışla tamamen yeniden ele alınması için eşsiz bir zemin sunuyor.
Çarpık Kentleşmeye Artık Yer Olmamalı
Osmaniye, uzun yıllardır dar sokakları, düzensiz yerleşim alanları, gelişi güzel açılmış yapı adaları ve plansız yapılaşmanın doğurduğu birçok sıkıntıyla mücadele ediyor. Deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde bu hataların tekrarlanmaması, geleceğin Osmaniye’sinin kaderini belirleyecek kadar önemli.
Bugün atılan her adım, önümüzdeki en az 50 yılın şehir yaşamını şekillendirecek. Bu nedenle imar planlarının titizlikle uygulanması, kaçak yapılaşmaya kesin çizgilerle set çekilmesi, yeni açılacak konut alanlarında yol genişliklerinin, otopark alanlarının ve sosyal donatı bölgelerinin standartlara uygun şekilde planlanması kritik bir zorunluluk haline gelmiştir.
Çıkmaz Sokaklar Çözülmeden Şehir Rahatlamaz
Osmaniye’nin kronikleşmiş sorunlarından biri de çıkmaz yollar… Şehrin çeşitli mahallelerine baktığımızda, yıllar içerisinde düzensiz yapılaşma nedeniyle ulaşılamayan, tek yönlü kapanmış veya iki aracın karşılıklı geçemeyeceği kadar dar sokakların var olduğunu görüyoruz.
Deprem sonrası yıkılan binalar ve boşalan parseller, bu çıkmaz yolların açılması, genişletilmesi ve alternatif güzergâhların oluşturulması için tam anlamıyla “altın fırsat” sunuyor.
Bugün açılmayan bir yol, yarın ambulansın geçememesine, itfaiyenin mahalleye ulaşamamasına, vatandaşın günlük yaşamının aksamasına neden olacaktır. Bu nedenle belediyenin, şehir planlama birimlerinin ve ilgili tüm kurumların bu süreci çok yönlü ve kararlı şekilde yürütmesi şarttır.
Yeni Osmaniye: Güvenli, Erişilebilir ve Planlı Bir Şehir Olmalıdır.
Depremin bize öğrettiği en temel gerçeklerden biri, güçlü şehirlerin sadece sağlam binalarla değil; doğru planlanmış sokaklar, ulaşılabilir mahalleler, acil durumlarda hızlı müdahale imkânı veren yol ağlarıyla ayakta kalabildiğidir.
Bugün Osmaniye’nin yeniden inşasında atılan adımlar, sadece bugünü değil, yarınlarımızı da sağlamlaştıracaktır. Çıkmaz sokakların çözülmesi, yol akslarının birbirine bağlanması, tek yönlü trafikten ziyade akıcı bir ulaşım planının üretilmesi, şehrin geleceği için olmazsa olmazdır.
Son Söz:
Osmaniye yeniden doğuyor… Bu kez daha bilinçli, daha düzenli ve geleceğe daha güvenle bakan bir şehir olarak doğsun. Depremin acısı bizi yıprattı ama aynı zamanda doğru planlamanın, düzenli yapılaşmanın ve güçlü bir şehir mühendisliğinin ne kadar hayati olduğunu da hatırlattı.
Temennimiz odur ki; bu yeniden yapılanma süreci, Osmaniye’yi modern, düzenli, nefes alan bir kente dönüştürsün… Ve en önemlisi, bir daha hiçbir felaket karşısında hazırlıksız yakalanmayan, güçlü bir şehir olalım.
Her şey daha güzel bir Osmaniye için