Av.Elif Bengü Çelik

Tarih: 07.11.2025 17:24

Eft İle Gönderı̇len Borç Hukuken Nasıl Gerı̇ Alınabı̇lı̇r

Facebook Twitter Linked-in

Merhaba Sevgili Okurlarımız, 

Bu haftaki yazımızda EFT kanalı ile bir başkasına göndermiş olduğumuz borç paraların geri alınması yönünde hukuki sürecin nasıl ilerlediğini sizin ile paylaşacağız. 

Günümüzde dijital bankacılık sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, EFT veya havale yoluyla para transferleri sıkça kullanılmaktadır. Ancak bu durum, hukuki uyuşmazlıklara yol açabilmektedir. “EFT ile borç para verdim, alamıyorum”, “Bankadan para gönderdim, geri alamıyorum” ve “Arkadaşa borç verdim, alamıyorum. Ne yapmalıyım?” gibi sorular, bu alandaki en yaygın problemler arasındadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 102. maddesine göre, açıklamasız olarak yapılan para transferleri genellikle mevcut bir borcun ödenmesi olarak kabul edilmektedir. Ancak her durumda böyle bir kabul maalesef ki mümkün değildir. Bu durumda, yazılı delillerin bulunması önem arz etmektedir. Zira banka havale dekontları, özellikle açıklamalı olanlar, borcun varlığını destekleyen güçlü delillerdir. Örneğin, EFT açıklamasında “borç” veya “ödeme” gibi ifadeler bulunuyorsa, bu durum mahkemede lehinize bir kanıt olarak kullanılabilmektedir. Ek olarak, borç ilişkisini doğrulayan e-posta veya mesajlaşmalar da yazılı delil niteliğindedir. Bu tür belgeler, “Arkadaşa borç verdim, alamıyorum. Ne yapmalıyım?” sorusunun cevabı olarak hem süreci hızlandırır hem de dava esnasında işinizi kolaylaştırır. Eğer tanık beyanına ihtiyaç duyuluyorsa, bu da mahkemede destekleyici bir unsur olmaktadır. Ancak 33.000 TL (2025 yılı itibari ile) üzerindeki alacaklarda yalnızca tanık beyanı yeterli olmayıp yazılı delil şartı bulunmaktadır. Eğer yazılı kanıtınız da varsa vakit kaybetmeksizin hukuki süreci başlatmalı ve alacağınızı tahsil yoluna gidilmelidir. Banka Dekontları Borcunuzu Kanıtlar mı? Banka havale dekontları, hukuki işlemlerde yazılı delil başlangıcı niteliği taşımaktadır. Ancak, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre açıklaması olmayan banka havalesi, tek başına yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemez. Ancak açıklamalı banka dekontu, borcun kanıtı olacağı gibi başkaca bir yazılı kanıt olmaması halinde yazılı delil başlangıcı sayılacaktır. Özellikle dekontta bulunan ve borcun niteliğini açıkça ortaya koyan “Borç ödemesi” gibi net bir ibare, mahkemelerde yazılı delil olarak kabul görmektedir. Açıklamasız Banka Havalesi Hukuken Geçerli midir? Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, açıklamasız yapılan banka havalelerinin borç ödemesi sayılacağı yönünde adi karine olarak kabul etmektedir. Bu kapsamda, banka dekontunun açıklama kısmında “borç” ibaresi bulunmaması halinde ispat yükü, parayı gönderen kişidedir. 

Özellikle Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2017/710 esas ve 2019/11468 karar numaralı ilamı, bu tartışmayı noktalar niteliktedir. Zira bu kararda, açıklamasız banka havalesinin hangi hukuki ilişkiye dayandığının tespit edilememesi halinde işbu havalenin yazılı delil başlangıcı kabul edilmeyeceğine hükmetmiştir. Bununla birlikte, banka havale dekontunda yer alan açıklamalar, borcun varlığı ve niteliğini ortaya koyabilecek güçlü bir delil niteliğindedir. Örneğin, “Borç ödemesi”, “Arkadaşa verilen borç” ya da “Kira ödemesi” gibi ifadeler, borç ilişkisini somutlaştırır ve mahkemelerde ispat açısından önemli bir rol oynar. Bu nedenle, özellikle para transferlerinde “Açıklamalı dekont” kullanılması, ileride doğabilecek uyuşmazlıkların önlenmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Akrabalar arasında para transferlerinde ise HMK’nun 203. maddesine göre, akrabalar arasındaki açıklamasız para transferlerinde tanık dahil her türlü delile başvurulabilir. Ancak, bu durumda dahi “EFT ile borç para verdim, alamıyorum” gibi bir uyuşmazlık yaşandığında, diğer delillerle birlikte yazılı veya elektronik deliller sunulmasısürenin sağlıklı ilerlemesi açısından önemlidir. Borcun geri ödenmemesi durumunda izlenebilecek hukuki adımlar nelerdir sorusuna gelecek olursak. İlk olarak yapmamız gereken yazılı bildirimde bulunmaktır. Borçludan ödemeyi talep etmek için ilk adım yazılı bir bildirim göndermektir. Bu bildirim, şu borcun tutarı ve ödeme tarihi, borcun ödenmemesi halinde hukuki yollara başvurulacağına dair uyarı, ödeme talebinin net ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmesi gibi ispat yönünden açıklayıcı unsurları içermelidir. Eğer ki borçlu bu bildirime rağmen ödeme yapmazsa, İcra Müdürlüğü aracılığıyla ilamsız icra takibi başlatılabilir. Bu süreçte alacaklı, borcun tahsili için yasal yolları kullanmaktadır. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —