Bahri Çolpan

Tarih: 29.10.2025 13:56

Marka Ürünlerimize Sahip Çıkmalıyız

Facebook Twitter Linked-in

Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,

Osmaniye’de son yıllarda birçok ürünümüz hızlı markalaşma sürecine girdi. Özellikle Osmaniye fıstığı, artık sadece tarımsal bir ürün olmaktan çıkıp sanayiye entegre olmuş, Türkiye’de hatta dünya genelinde tanınır hale gelmiştir. Bu bizim için büyük bir gurur kaynağıdır.

Ancak bir konunun altını özellikle çizmek isterim: Eğer bir ürünümüz markalaşmışsa, o markaya hep birlikte sahip çıkmamız gerekir. Türkiye’nin fıstık borsası Osmaniye’dedir. Bu sektör; üreticiden tüccara, işçisinden ihracatçısına kadar birçok kişiye ekmek kapısı olmuştur. Fakat üzülerek görüyorum ki bazı firmalar, Osmaniye fıstığıyla üretim yapmalarına rağmen “Osmaniye fıstığı” ifadesini kullanmaktan kaçınıp, bunun yerine “Yer fıstığı” gibi tanımlar tercih ediyorlar. Bu durum kabul edilemez. Kendi markamıza sahip çıkmazsak, kimse bizim yerimize bunu yapmaz.

Marka değeri, sahiplenildikçe güçlenir. Osmaniye fıstığına sahip çıkarsak hem talep artar, hem satışlar yükselir, hem de ürünümüz gerçek değerinden satılır. Ben yıllardır bu konuda farkındalık oluşturmaya çalışıyorum. Ancak hâlâ bazı üreticilerimiz bu bilinçten uzak. Oysa önce biz kendi değerimize sahip çıkmalıyız ki, sonra başkaları da bizimle birlikte o değeri yüceltsin.

Fıstıkla birlikte Osmaniye’nin bir diğer önemli ürünü de zeytin ve zeytinyağıdır. Bugün Osmaniye’den Türkiye’nin dört bir yanına yüksek kaliteli zeytin ve zeytinyağı gönderilmektedir. Ürünlerimiz lezzet ve kalite açısından büyük beğeni topluyor. Eğer bu sektörde de markalaşmayı başarırsak, Osmaniye kısa zamanda Türkiye’nin en güçlü zeytin üretim merkezlerinden biri haline gelecektir.

Kömbemiz ise zaten coğrafi işaret alarak bu konuda önemli bir adım atmış durumda. Osmaniye’nin etli kömbesi de aynı şekilde tescillenmiş, yöresel mutfağımızın en özel lezzetlerinden biri olmuştur. Kadirli ilçemizin ünlü turpu da unutulmamalı. Türkiye’nin turp ihtiyacının neredeyse tamamı Kadirli’den karşılanıyor.

Kısacası; fıstıktan zeytine, kömbeden turpa kadar her bir ürünümüz, Osmaniye’nin ekonomik ve kültürel kimliğini temsil ediyor. Bu değerlere sahip çıkarsak, hem üretim artar, hem ticaret canlanır, hem de Osmaniyemiz hak ettiği tanınırlığa kavuşur.

Unutmayalım; marka değeri sadece bir logodan ya da isimden ibaret değildir. O, bir şehrin emeği, kültürü ve alın teridir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —