Merhaba çok kıymetli okuyucularımız,
Bir kentin en güçlü tanıtım mecralarından biri, hiç kuşkusuz o kentin futbol takımıdır. Osmaniyespor, deplasmanlara gittiğinde sadece sahaya çıkmaz; formasıyla, renkleriyle, duruşuyla Osmaniye’nin adını taşır, şehrin vitrini olur. Ancak hepimizin bildiği gibi futbol artık yalnızca emek ve fedakârlıkla yürüyen bir alan değildir. Bu işin omurgasını ekonomi oluşturuyor. Parasız başarı artık neredeyse imkânsız.Bugün Süper Lig’de gördüğümüz takımların temel gücü ekonomik istikrarlarıdır. Kaynak yoksa, yetenek de olsa, mücadele de olsa sonuç kaçınılmaz olarak amatör lig seviyelerinde kalıyor. Bunlara en belirgin örnek Adana Demirspor’dur.
İşte bu noktada Osmaniyespor’un en büyük ihtiyacının da “sürdürülebilir bir gelir kaynağı” olduğunu görmemiz gerekiyor.
Atıl Kalan Parklar, Şehrin Kaybı – Osmaniyespor’un Kazancı Olabilir
Ben günün büyük bölümünü şehrin sokaklarında geçiren biriyim. Her mahallesiyle, her köşesiyle Osmaniye’yi gezer; ne olup bittiğine dikkat ederim. Gördüğüm tablo şu: Osmaniye genelinde Belediyeye ait yaklaşık 100 park bulunuyor. Kimisi büyük, kimisi küçük… Fakat çoğunun ortak özelliği aynı: Atıl durumdalar. Ne düzenli bir bakım, ne güvenlik, ne de işletme anlamında bir sahiplenme mevcut.
Oysa başka şehirlerde bu parklar hem belediyeye hem de vatandaşa ciddi bir katma değer sağlıyor. Örneğin İskenderun’a gidin… Parkların nasıl birer yaşam alanına dönüştüğünü, küçük işletmelerin nasıl istihdam oluşturduğunu, aynı zamanda şehir ekonomisine nasıl katkı sunduğunu görürsünüz. Bir park bile en az 4–5 ailenin geçim kapısı olabiliyor.
Peki biz neden bunu kendi şehrimizde yapmayalım?
100 Park, 100 Milyonluk Kaynak Demek
Bu parkların tümü Osmaniyespor’a devredilse, yıllık kiralamalar üzerinden kulübe muazzam bir gelir kapısı açılabilir. Her park sadece 1 milyon TL’den kiraya verilse bile 100 milyon TL gibi Osmaniyespor tarihinde görülmemiş büyüklükte bir kaynak oluşur. Bu kaynakla takım sadece ayakta kalmakla kalmaz, 2. Lig hedefi de hayal olmaktan çıkar.
Ayrıca işletmeci parkı sahipleneceği için bakım da düzenli yapılır, huzur sağlanır, güvenlik artar. Atıl kalan, geceleri risk oluşturan parklar yerine; yaşayan, nefes alan, ailelerin gönül rahatlığıyla gelebileceği alanlara dönüşür.
Bu Adım Şehrin Menfaatinedir
Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet’in bu konuda duyarlılık göstermesi büyük önem taşıyor. Çünkü bu parklar şu an kimseye fayda sağlamıyor. Ne belediyeye gelir getiriyor, ne vatandaşa güvenli bir alan sunuyor, ne de şehre değer katıyor. Boş duracağına Osmaniyespor’a verilmesi hem sosyal hem ekonomik açıdan bir kazanım olacaktır.
Bu model sayesinde:
•Osmaniyespor’un sürekli bir geliri olur,
•Kulüp kimseye el açmak zorunda kalmaz,
•Parklar bakımlı, korunaklı ve canlı mekânlara dönüşür,
•Şehir ekonomisine küçük işletmeler üzerinden ek katkı sağlanır,
•Toplum, kulüp ve belediye arasında güçlü bir dayanışma kültürü gelişir.
Sonuç: Bu Karar Almaya Değer Bir Adımdır
Osmaniyespor yıllardır kaynak sıkıntısının gölgesinde mücadele ediyor. Artık günübirlik çözümlerle değil, kalıcı projelerle yol almamız gerekiyor. Parkların kulübe tahsis edilmesi, şehrin geleceği ve kulübün kaderi için atılabilecek en önemli adımlardan biridir. Bu sadece bir futbol meselesi değil; Osmaniye’nin marka değerini artıracak, şehrin çehresini değiştirecek, sosyal yaşamı canlandıracak bir hamledir.
Bu nedenle tüm yetkilileri ve şehrin dinamiklerini bu konuda sorumluluk almaya davet ediyorum.
Osmaniyespor’un geleceği için bu tarihî fırsat değerlendirilmelidir.