Merhaba saygıdeğer okuyucularımız,
Osmaniye siyasetinde iz bırakan isimleri elimden geldiğince sizlere aktarmaya çalışıyorum. Bugün, Osmaniye siyasetinin bir dönemine damga vuran Ali Aksoy’dan bahsetmek istiyorum.
Yıllar önce, Osmaniye’de Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) merkez ilçe başkanlığı seçimleri yapılıyordu. O dönemde merkez ilçe başkanı Münir Gürel’di. Münir Bey ve ekibinin, delege yazım sürecinde haksızlık yaparak ağırlıklı olarak kendilerine yakın isimleri delege olarak belirlediği söyleniyordu. Buna tepki gösteren Ali Aksoy ve arkadaşları, kendi listelerini oluşturdular.
Gazeteciler olarak seçim sürecini yakından takip ediyorduk. Münir Bey’in seçim bürosuna gittiğimizde pek hareketlilik yoktu. Ancak Ali Bey’in seçim bürosuna uğradığımızda durum tamamen farklıydı. MHP’de seçim kazanmayı iyi bilen, güçlü ve kitleleri etkileyebilecek tüm isimler Ali Bey’in yanında yer alıyordu. Gördüğümüz tabloya göre, Ali Aksoy’un seçimi rahatlıkla kazanacağını düşünüyorduk. Nitekim öyle de oldu; Ali Bey seçimi kazandı.
Ali Aksoy’un başkan seçilmesiyle birlikte Osmaniye MHP’de büyük bir hareketlilik başladı. Parti, tarihinde ilk kez kendi binasına sahip oldu. Sosyal faaliyetler hız kazandı, insanlarla yakın diyaloglar kuruldu ve partide birlik ve beraberlik en üst seviyeye çıktı. Ali Aksoy’un başkanlığı döneminde yerel seçimler kazanıldı ve Kadir Kara, Osmaniye Belediye Başkanı seçildi.
Bu süreçte ben de Ali Aksoy’u yakından tanıma fırsatı buldum. Siyasette iki tür insan vardır: biri siyasetten kazanç sağlar, diğeri ise siyasete kendi cebinden harcar. Ali Aksoy, siyasette hep veren tarafta oldu; hiçbir zaman alan olmadı. Ayrıca, Ali Aksoy iyiliği de kötülüğü de unutmayan bir insandır. Eğer biri zor zamanında onun yanında olmuşsa, bunu asla unutmaz. Ekip ruhuyla hareket eder, kimseyi küçük görmez ve çevresindeki herkese arkadaş gözüyle bakar. Elini tuttuğu insanın asla bırakmaz.
Ali Aksoy için vefa, yalnızca İstanbul’da bir semt adı değil, siyasette temel prensiplerinden biridir. Osmaniye’de ismi her zaman güzelliklerle anılan bir siyasetçidir. Çünkü hiçbir zaman dostlarını yarı yolda bırakmamış, her zaman onların arkasında durmuştur. Şu an siyaseti geriden izlese de Osmaniye’de kazandırdığı vefa kültürü hâlâ konuşulmaktadır. Bazen ilçelerden gelen gazeteci arkadaşlar, Ali Bey’in vefasından bahseder. Bu, gerçekten güzel bir şeydir.
Ben de Ali Aksoy ile çalışma fırsatı buldum ve hiçbir zaman incinmedim. Bugün, Ali Bey siyasete “ben varım” diyerek yeniden adım atsa, inanıyorum ki binlerce insan tereddüt etmeden onun yanında yer alır ve birlikte yürür. Çünkü Ali Aksoy, kimseyi yanlış bir yola götürmez. Ali beyin olduğu yerde, kardeşlik, dostluk ve birlik beraberlik vardır.